AİHM’in tebliğ ettiği 1000 KHK’lıdan biri olan Zeynel Kaya: Maddi beklentim yok, onurumun peşindeyim

Abdurrahman Dilipak'ın KHK'lılara ödenecek tazminatları dile getirmesine tepkiler artarak devam ediyor. AİHM tarafından Türkiye'ye iletilen 1000 kişilik listede ismi olan KHK'lı Zeynel Kaya, "Ne kadar para verirse versin benim yaşadığım olaylar, cezaevi günleri, yaşadığım sıkıntılarım karşılığı olamaz" dedi.

AİHM’in hak ihlali kararı vererek Türkiye’ye tebliğ ettiği listesinde adı olan 1000 kişiden biri olan Zeynel Kaya, yazar Abdurrahman Dilipak’ın tazminat korkusuna, “Maddi beklentim yok, onurumun peşindeyim” ifadesiyle yanıt verdi.

İktidar yanlısı yazar Abdurrahman Dilipak’ın 125 bin KHK’lı ile ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nden (AİHM) verilecek ihlal kararlarının ülke ekonomisine büyük bir yük oluşturacağını belirterek, “Seyreyle sen gümbürtüyü. 2016’dan buyana 8 yılın faturası.. Anayasa Mahkemesinin kararını takmıyorsunuz da, AİHM’nin kararını takmayabilecek misiniz?.. Peki şimdi ne yapacaksınız. Bir de bunları göreve iade edecekseniz, o kadar insanı nereye yerleştireceksiniz? Al başına belayı” sözlerine tepkiler gelmeye devam ediyor.

Dilipak’a tepki gösteren o isimlerden biri de Zeynel Kaya. AİHM’in son olarak Türkiye’ye tebliği ettiği 1000 dosyadan birisine sahip olan Zeynel Kaya, Dilipak’ın açıklamasına tepki göstererek, “Ne kadar para verirse versin benim yaşadığım olaylar, cezaevi günleri, yaşadığım sıkıntılarım karşılığı olamaz. Ben onurum ve haysiyetimin peşindeyim” ifadelerini kullandı. Kaya, Türkiye’de Gülen cemaatine mensubiyet ya d ayardım iddialarıyla son dönemde yapılan “yeniden yapılanma” operasyonları sonrası ülkeden çıkarak bir Avrupa ülkesine sığındığını da anlattı.

Velev‘e konuşan Zeynel Kaya, “İsmimi AİHM hak ihlali listesinde gördüğüm zaman haklı olduğumuzun, resmi olarak tescilenmiş olması hasebiyle mutlu oldum ve ülkemin adil yargılama yapmayan ülkeler kategorisinde olmasından dolayı da üzüldüm” dedi.

1990 yıllında Batman’ın Hasankeyf ilçesine bağlı İncirli köyünde doğduğunu anlatan Kaya, “Babam esnaf, annem ev hanımı. 4 kardeşim var en büyükleri benim. 2010-2015 yılları arası Sakarya Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih bölümünden mezun oldum. Mezun olduktan sonra Gülen Hareketine bağlı eğitim kurumlarında çalıştım. 15 Temmuz 2016’dan sonra Gülen hareketine bağlı eğitim kurumlarında çalışmam nedeniye örgüt üyeliği iddiasıyla 7 kasım 2018 yıllında Batman’da gözaltına alındım ve bir gün sonra da dosyam Sakarya’da olduğundan dolayı oraya götürüldüm” diyerek yaşadıklarını aktardı.

Screenshot

 


Bu haberler de ilginizi çekebilir:

‘BANK ASYA HESABI ÖRGÜT ÜYELİĞİNE DELİL OLDU’

2018 yıllında Sakarya 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde terör örgütüne üye olma, Bank Asya’da hesabının olması, dernek üyeliği, Ankara Asya Termal Kaplıcası’na gitmek ve tanıkların beyanı sonucunda 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldığını anlatan Kaya, “Sakarya/Ferizli Kapalı ceza evine gönderildim. Yargılanmam süresi boyunca lehime olan hiçbir kanıt ve delil dikkate alınmadı. Mahkemelerde terörist diye yargılanan birisi nasıl askerlik yapar diye savunma yapmama rağmen hakimler bu soruma cevap veremediler. Bu bile davaların ne kadar boş olduğunun göstergesi. 14 ay boyunca 7 kişinin kalması gereken koğuşlarda 23 kişi kaldık ve ranza ve yatak eksiğinden dolayı 2 ay yerde uyumak zorunda kaldım” dedi.

‘AİLEM 14 AYDA İKİ KEZ ZİYARETE GELEBİLDİ’

Zeynel Kaya, cezaevi sürecini ise şöyle aktardı: “Bu 14 ay boyunca Batman-Sakarya arası mesafenin uzun oluşu ve maliyetli olması nedeniyle ailem sadece 2 defa ziyaretime gelebildiler, dönüş yolunda ailem küçük bir kaza geçirdi çok şükür sadece maddi zarar oldu. Daha sonra yol ücretini kendim karşılamak üzere memleketim olan Batman’a nakil istedim ama Batman yerine Siirt cezaevine nakil edildim, yine 12 kişinin kalması gereken koğuşlarda 20 kişi kaldık ve fiziki şartları çok kötüydü( eski cezaevi olduğundan dolayı) sular sık sık kesilir, sıcak su çoğu kez verilmezdi. 2020 yıllında Covid salgını nedeniyle haklarımız kısıtlandı (spor faaliyetleri, görüş, hastaneye gitme vb) yeterli önlemler alınmaması sonucu Covid salgınına yakalandım ve 21 gün tek başıma bir koğuşta tecrit edildim ve ciddi psikolojik ve sağlık sorunları yaşadım. Siirt cezaevinin depreme dayanıklı olmaması nedeniyle yeni yapılan Batman/Beşiri cezaevine nakil edildim. 7 temmuz 2023 tarihinde cezamı bitirip tahliye oldum.”

‘TOPLUMUN VE DEVLETİN GÖZÜNDE TERÖRİST OLDUM’

Toplum ve devlet tarafından “cezası bittikten sonra da” terörist muamelesi gördüğünü anlatan Kaya, “Mahkemece cezam belli olduktan sonra itiraz hakkımı kullanarak Bölge Adliye Mahkemesine başvurdum ancak itirazım reddedildi. Bunun üzerine Yargıtay’a başvurdum ancak Yargıtay itirazımı reddederek cezamı onayladıktan sonra son bir umut ile AYM ye başvurdum ancak yine olumsuz karar verildi. Türkiye’de hakkımı savunacak hiçbir adlı kurum kalmaması sonucunda cezaevinde AİHM’e başvurdum. Cezam bittikten sonra tahliye olmama rağmen toplum ve devlet gözünde bir terörist muamelesi gördüm. Başvurduğum işlerde hep red cevabı aldım. (Adli sicil kaydındaki Terörist). Daha sonra yeni yapılanma adı altında tekrar gözaltı kararları verildiğini duyunca, can güvenliğimin olmadığını anladım ve yurt dışına çıkmam gerektiğini düşünerek çıktım” şeklinde konuştu.

‘MADDİ BEKLENTİM YOK, BEN ONURUMUN, HAYSİYETİMİN PEŞİNDEYİM’

Abdurrahman Dilipak’ın KHK’Lılara ödenecek tazminatlara ilişkin korkusunu da yorumlayan Kaya, “AİHM’in tazminata karar verme meselesi için şunu söyleyebilirim ki maddi olarak bir beklentimiz yok çünkü ne kadar para verirse versin benim yaşadığım olaylar, cezaevi günleri, yaşadığım sıkıntılarım karşılığı olamaz. Ben onurum ve haysiyetimin peşindeyim. AİHM geçte olsa bizim haklı olduğumuzu, zulme uğradığımızı resmi olarak Türkiye olmak üzere bütün dünyaya duyurduğu için müteşekkirim” dedi.

Velev'i Google Haberler üzerinden takip edin

ÖNERİLEN İÇERİKLER

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com