Hızlı parlama, trajik son: Bir “yandaş” olarak Mehmet Akif Ersoy’un çöküş hikâyesi
TRT’de hızla yükselip Habertürk’ün en tepesine kadar çıktığı “kısa yolculuk”, uyuşturucu, taciz, mobbing ve tehdit gibi pek çok iddianın gölgesinde cezaevinde noktalandı. İddiaların ne kadarı doğru, ne kadarı yalan, ne kadarı “toz duman” ürünü bilemeyiz; ancak Ersoy, canı istemediğinde başkalarına tanımadığı masumiyet karinesine şimdi muhtaç. Muhafazakâr camiadan çıkıp kadın, makam ve güç görünce “dönüşüm” geçirmenin yeni simgesi olarak medya tarihimizdeki yerini aldı.

