Meal sansürü Meclis’ten geçti: Yasak ve imha yetkileri Diyanet’te

Kur’an-ı Kerim meallerine yönelik denetim yetkisinin Diyanet İşleri Başkanlığı’na verilmesini öngören tartışmalı yasa Meclis’te kabul edildi.

  • ü
  • 31 Mayıs 2025
  • ü
  • Politika

Kültür Bakanlığı, Prof. Mustafa Öztürk başta olmak üzere bazı Kur'an-ı Kerim meal ve tefsirlerine bandrol vermedi.

Kur’an-ı Kerim meallerine yönelik denetim yetkisinin Diyanet İşleri Başkanlığı’na verilmesini öngören tartışmalı yasa Meclis’te kabul edildi. Kamuoyunda yasak, sansür ve kitap imhası endişesi yaratan düzenlemeye İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu sert tepki gösterdi. Karar’a açıklamalarda bulunan Yeneroğlu, milletvekillerinin yasa teklifinin içeriğinden büyük oranda habersiz olduğunu belirtti. Yeneroğlu, “İktidar partisinden birçok milletvekilini aradım. ‘Arkadaşlar, haberiniz var mı bu kanundan?’ diye sordum. Yüzde 90’ının haberi yoktu. Bilenler arasında da ‘Karşıyım, itiraz ediyorum’ diyenler oldu ama uygulamada yine el kaldırdılar. Çünkü grup böyle istedi.” dedi.

VEKİLLER DE NEYE OY VERDİĞİNİ BİLMİYORDU

Yeneroğlu, bu pratiğin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin yasama işlevini büyük ölçüde yitirdiğini gösterdiğini söyledi. “Meclis’te uzun süredir yasama kültürü yok. Kararlar yukarıdan geliyor, milletvekili de buna göre el kaldırıyor” dedi.

‘BAŞKA BİR İKTİDAR DA BU MEALLERİ TOPLATIR’

Yasa teklifini Anayasa’ya aykırı bulduğunu vurgulayan Yeneroğlu, düzenlemenin Diyanet’e yalnızca dini değil, aynı zamanda kamusal bir otorite olarak toplumu yönlendirme gücü verdiğini belirtti: “Bu yasa, ‘Kur’an lafzını değil, yorumlarını denetleyeceğim’ diyen bir Diyanet anlayışını öne çıkarıyor. Diyanet, ‘İslam budur, ben belirlerim’ deme hakkına sahip olamaz. Hele ki siyasi iktidarların yönlendirmesine açık bir kamu kurumu buna asla sahip olamaz.” Yeneroğlu, bu yetkinin ileride başka bir iktidarın elinde daha da tehlikeli bir hal alabileceğine dikkat çekti: “Bugün bu yetki AK Parti’nin elinde. Yarın başka bir iktidar gelir, ‘Ben daha aydınlanmacı bir İslam anlayışını benimsiyorum’ der ve bu anlayış dışındaki mealleri toplatır. Bu ihtimal dahi düşünülmüyor.”

‘ESKİDEN DİYANET’E KARŞI OLANLAR ŞİMDİ DESTEKLİYOR’

Geçmişte AK Parti içinde Diyanet’in varlığını sorgulayan isimlerin bugün kurumu güçlendirmek için uğraştığını hatırlatan Yeneroğlu, bu dönüşümü de sert sözlerle eleştirdi: “20 yıl önce bu partide Diyanet’e karşı çıkan çok milletvekili vardı. ‘İslam’da ruhban sınıfı olmaz, dini öğretiyi tekeline alan bir yapı olamaz’ diyorlardı. Bugünse tam tersine Diyanet’i güçlendirmeye çalışıyorlar.” Yasanın sadece fiziki kitapları değil, dijital içerikleri de hedef aldığını hatırlatan Yeneroğlu, internet erişim engellerinin de devreye gireceğini söyledi: “Diyanet, ‘Bu meal internette sakıncalı’ diyerek erişim engeli getirebilecek. Devlet böylece dinin içeriğini tanımlayan bir mekanizmaya dönüşüyor. Bu yalnızca dini değil, tüm düşünce alanlarını baskı altına alabilecek bir anlayıştır.” Diyanet’in onayladığı eserlere yalnızca tavsiye niteliğinde bir sertifika vermesini önerdiğini aktaran Yeneroğlu, yasa teklifini “engizisyon zihniyeti” olarak tanımladı: “Bu resmi din anlayışını kanunlaştırmaktır. Bu laikliğe de, seküler devlete de aykırıdır. Bir kurum çıkıp ‘Din budur’ diyemez. Bu yöntemler, engizisyon mahkemelerinde görülür. Modern bir hukuk devleti buna izin veremez.”

SAYIŞTAY DENETİMİ GERİ GELDİ

Kanun teklifinin tartışılan maddelerinden biri de Diyanet’in hac ve umre harcamalarının Sayıştay denetimi kapsamından çıkarılmasına ilişkin, “Hac ve umre seyahatleriyle ilgili iş ve işlemler ile hac ve umre hesabından yapılan bütün harcamalar, her yıl hac mevsimi sonunda Diyanet İşleri Başkanlığı ve gerektiğinde Cumhurbaşkanlığı tarafından görevlendirilecek denetim yetkilileri tarafından denetlenecek.” oldu. Muhalefetin itirazları ve siyasi parti grupları arasında uzlaşı sağlanması sonucunda madde tekliften çıkarıldı.

KANİ TORUN: DİYANET, İKTİDAR YANLISI HUTBE HAZIRLAMAKLA MEŞGUL

Gelecek Partisi Milletvekili Cemalettin Kani Torun, TBMM’de Diyanet’e yönelik eleştirilerde bulundu. İslami değerlerin yolsuzluklara kalkan yapılmasına tepki gösteren Torun şunları söyledi: “Diyanet İşleri Başkanlığı 2000’li yıllardan önce türlü baskılara maruz kalan dindar Müslümanların iktidarında en pasif, en edilgen dönemini yaşamaktadır.


Bu haberler de ilginizi çekebilir:

 

Hak ve özgürlüklere sahip olmanın kıymetini ve adaletsizliğin dehşetini en rahat takdir edebilecek bu iktidar, maalesef muhalifinde kim varsa gözünün yaşına bakmadan her türlü haksızlığı yapmaya, şikayet ettiği ne varsa daha katmerlisini yaşatmaya devam etmektedir. Gençlerimiz elinden ve dilinden emin olunmayan ‘Müslümanlar’ yüzünden İslamiyetten soğumaya başlamış, deizme ve ateizme hiç olmadıkları kadar yönelmişlerdir. Diyanet İşleri Başkanlığı Hükümetin politikalarına uygun Cuma Hutbeleri hazırlamaktan vazgeçip hakka hak, batıla batıl diyerek İslamiyetin hakikatini gençlerimize anlatmayı tek vazifesi bilmelidir.”

Velev'i Google Haberler üzerinden takip edin

ÖNERİLEN İÇERİKLER

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com