Amerikalı yapımcı, senarist ve film yönetmeni James L. Brooks (Credit Image: © William Volcov/ZUMA Wire)
Amerikan sinemasında duygusal derinliği yüksek karakter anlatılarıyla tanınan James L. Brooks, 15 yıllık sessizliğini bozarak yeni bir filmle geri dönüyor. Sevgi Sözleri (Terms of Endearment) ve Daha İyi Olmaz (As Good as It Gets) gibi yapımlarla sinema tarihine damga vuran yönetmen, Ella McCay adlı yeni filmiyle çağdaş bir politik ve kişisel hikâye anlatmaya hazırlanıyor.
People’a göre Brooks, bu uzun aranın ardında hem kişisel hem de sanatsal bir “kimlik sorgulaması” yaşadığını söylüyor. Yönetmen, yeni filminde orta yaşlı bir kadının kamusal sorumlulukları ile özel hayatı arasındaki gerilimi merkeze alıyor. Ella McCay, güncel Amerikan siyasetinin arka planında şekillenen, mizah ile melankoliyi bir arada taşıyan bir drama-komedi olarak tanımlanıyor.
Filmin oyuncu kadrosunda Emma Mackey, Jamie Lee Curtis, Kumail Nanjiani, Woody Harrelson ve Ayo Edebiri gibi farklı kuşaklardan isimler yer alıyor. Bu çeşitlilik, Brooks’un önceki filmlerinde de sıkça rastlanan kuşaklar arası diyalog temasını güncel bir bağlamda yeniden ele alacağına işaret ediyor. Yapım, aynı zamanda yönetmenin değişen Hollywood düzeni ve politik atmosferle kurduğu yeni ilişki açısından da merakla izleniyor.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
James L. Brooks’un dönüşü, auteur yönetmenlerin uzun aralardan sonra sinemaya geri dönme eğiliminin son örneklerinden biri olarak değerlendiriliyor. Ella McCay, kişisel anlatıyla toplumsal arka planı birleştiren sinema geleneğinin günümüzde hâlâ karşılık bulup bulamayacağı sorusunu da beraberinde getiriyor.
James L. Brooks, Amerikan sinemasında karakter odaklı anlatının en önemli temsilcilerinden biri olarak kabul edilir. Kariyerine televizyon senaristi ve yapımcı olarak başlayan Brooks, The Mary Tyler Moore Show ve Taxi gibi dizilerle 1970’ler Amerikan televizyonunun dilini dönüştürmüştür. Sinemada ise Sevgi Sözleri (Terms of Endearment) ile En İyi Film ve En İyi Yönetmen dâhil olmak üzere üç Oscar kazanmış, Daha İyi Olmaz (As Good as It Gets) ile insan ilişkilerindeki kırılganlığı mizah ve acıyla birlikte ele almıştır. Brooks’un filmleri, gündelik hayatın içindeki duygusal çatlaklara odaklanır; büyük dramatik olaylardan çok karakterlerin ahlaki ve duygusal ikilemlerini merkeze alır.
Hollywood tarihinde bazı yönetmenler, uzun sessizliklerin ardından sinemaya dönerek filmografilerine yeni bir katman ekler. Bu dönüşler çoğu zaman sektörün değişen dinamikleriyle, kişisel sorgulamalarla ve anlatılmak istenen “sonraki hikâye” ile ilişkilidir. Martin Scorsese’nin Silence’ı, Terrence Malick’in yıllar süren suskunluktan sonra gelen filmleri ya da George Miller’ın Mad Max: Fury Road ile beklenmedik geri dönüşü bu örnekler arasında sayılır. James L. Brooks’un Ella McCay ile dönüşü de, auteur yönetmenlerin yaş aldıkça daha içe dönük, daha temkinli ama daha kişisel hikâyelere yönelme eğilimini yansıtan bir adım olarak okunuyor.
Velev'i
Google Haberler üzerinden takip edin
