Johnny Depp, 20 yıl aradan sonra yönetmenliğe dönüşüyle dikkat çekiyor; “Modì, Three Days on the Wing of Madness”, bohem sanatçının üç çalkantılı gününü anlatıyor.
Johnny Depp
Johnny Depp, 1997 yapımı The Brave’den 28 yıl aradan sonra yeniden yönetmen koltuğuna geçti. Modì, Three Days on the Wing of Madness başlığıyla Londra’da prömiyer yapan film, İtalyan modernist ressam Amedeo Modigliani’nin hayatından bir kesiti (1916 Paris’te geçen üç gün) beyaz perdeye aktarıyor.
The Times, filmi “biçimsiz ve kaotik bir halüsinasyon drama” olarak değerlendirip eleştirirken, Financial Times ise “Depp’in sanatsal özgürlük arayışını yansıtan görsel bir fantezi” olarak tanımlıyor. Guardian ise filmi, Modigliani’nin içsel “hayat ve sanatik delilik” haliyle eşleştirerek “bir sanatçının savrulan ruh hâlinin sineması” olarak nitelendiriyor.
Filmin başrolünde Riccardo Scamarcio yer alırken Al Pacino da zengin sanat koleksiyoncusu Maurice Gangnat’ı canlandırıyor. Depp’in yönetmen olarak eleştirmenlere “hem kendi iç dünyasını hem de Modigliani’nin isyankâr ruhunu aktarmayı hedeflediği” konuşuluyor.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
Depp, Londra galasında filmin San Sebastián ve Roma film festivallerinde başarılı bulunduğunu aktarıp, sanatla yaşadığı kişisel ilişkiyi vurguladı. Guardian’da yer alan röportajında, Modigliani ile kendisi arasında kurduğu bağı, “kendimden izler bulduğum bir ruh ortaklığı” olarak tarif etti.
Johnny Depp’in yönettiği filmde ünlü ressam Modigliani’yi oyucu Riccardo Scamarcio canlandırıyor.
Amedeo Modigliani (1884–1920), İtalyan asıllı modernist ressam ve heykeltıraştır. Livorno’da doğan Modigliani, sanat hayatının büyük bölümünü Paris’te geçirmiş, özellikle portreleri ve nü çalışmalarıyla tanınmıştır. Eserlerinde karakteristik olarak uzun boyunlar, badem gözler ve melankolik yüz ifadeleri dikkat çeker.
Modigliani’nin hayatı, sanatı kadar çalkantılıdır. Yoksulluk, hastalık ve alkol bağımlılığıyla mücadele eden sanatçı, döneminde hak ettiği ilgiyi görmemiştir. 35 yaşında veremden hayatını kaybetmiş; ardından büyük bir trajedi olarak, sevgilisi Jeanne Hébuterne hamile halde intihar etmiştir.
Bugün eserleri milyonlarca dolara satılan Modigliani, ölümünden sonra keşfedilen sanatçılar arasında yer alır. Özellikle 20. yüzyıl başındaki bohem Paris sanat çevresinin en özgün ve trajik figürlerinden biri kabul edilir. Sanatı, hem klasik hem modern öğeleri harmanlaması ve içsel bir ruh hâlini dışavurması açısından hâlâ ilham kaynağı olmaya devam etmektedir.
Velev'i
Google Haberler üzerinden takip edin
