Sinan Ateş cinayetinin azmettiricisi eski Ülkü Ocakları yöneticisi Tolgahan Demirbaş’ın Ankara Emniyeti'nteki bağlantıları şaşkınlık yarattı. Polisten Emniyet Müdür Yardımcısına kadar her kademeden pek çok polisle doğrudan iletişimi olan, kendisine "Reis" diye hitap edilen Demirbaş'ın bağlantıları Ülkü Ocakları'nın polis üzerindeki etkisini gözler önüne serdi.
Sözcü yazarı İsmail Saymaz, Sinan Ateş cinayetinin azmettiricisi eski Ülkü Ocakları yöneticisi Tolgahan Demirbaş’ın Emniyet’teki bağlantılarını yazdı.
Suikastten aylar önce Sinan Ateş, eşi ve avukatı hakkında bilgi toplayan, suikastten sonra tetikçiyi Ankara’dan İstanbul’a kaçıran Demirbaş’ın Emniyet’teki bağlantıları dikkat çekiyor.
İsmail Saymaz’ın yazısındaki ilgili bölüm şöyle:
İlk örnek, eski Ankara Cinayet Şubesi Komiseri Mustafa Ensar Aykal.
Aykal, Ateş’in adresini ve avukatı Ali Yücel’in plakasını Demirbaş’a temin etti. Aykal ile Demirbaş, suikasttan bir gün önce üç, suikasttan sonra iki kez görüştü.
Aykal, Sinan Ateş Davası’nda yargılanan tek polis.
Halen cezaevinde.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
Ankara Trafik Tescil Şubesi’nden Komiser Talha Atalay, Demirbaş’la suikasttan bir gün önce altı, bir gün sonra dört kez görüştü.
Atalay, 31 Aralık 2022’de Emniyet’in suikasta ilişkin bilgi notunu Demirbaş’a göndererek, “Olaydan sonra geldi dün reis bu” diye yazdı.
Aynı gün şu mesajı yolladı:
“Dün ismi geçen oğlanı salmışlar. 3 kişi tutuklanmış, kim belli değil.”
Demirbaş, ifadesinde, Atalay’ın ülkücü olduğunu vurgulayarak, şunları söylüyor:
“Atalay ile aynı camiada olmamız nedeniyle tanışırız. İleri derecede samimiyetimiz ve arkadaşlığımız yoktur. Bilgi notu talebim olmamıştır. Olaydan bir gün sonra sosyal medyada ismimin anılması üzerine kendince bilgilendirmek için bu notu göndermiş olabilir. Bilgi notunu göndermesinin Ateş cinayeti ile ilgisi yoktur.”
Yazışmalar oldukça yakın olduklarını gösteriyor.
Atalay, görevini kötüye kullandığı halde yargılanmıyor.
Demirbaş’ın Trafik Tescil Şubesi Müdürü G.C.’yi de aradığı anlaşılıyor.
Diğer polislerin adları, Demirbaş’ın geri getirilen mesajlarında geçiyor. Eski Ankara Asayiş Şube Müdür Yardımcısı Oğuz Kaan Akyüz, Demirbaş’la en sık teması olanlardan.
Akyüz de ülkücü.
Akyüz, 21 Aralık’ta Demirbaş’ı aradı.
28 Aralık’ta Demirbaş, Akyüz’ü iki kere aradı.
29 Aralık’ta Demirbaş, Akyüz ile iki kere konuştu.
30 Aralık’ta, suikasttan 20 dakika sonra, saat 14.22’de, Akyüz aradı. 48 saniye konuştular.
Akyüz, halen Altındağ Emniyet Müdür Yardımcısı.
Yazıyı kaleme alırken Akyüz’e ulaştım.
“Neden görüştünüz?” diye sordum.
“Konuşmak istemiyorum. İyi günler” diyerek, telefonu kapattı.
Akyüz’ün Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Muğla Milletvekili Selçuk Özdağ’a ülkücüler tarafından yapılan saldırıyı soruşturan ekibin başında olduğu, şüphelileri bulmak için, kuzuyu kurda emanet edercesine Demirbaş’tan ricada bulundukları iddia ediliyor. Akyüz, telefonu kapatmasaydı, bu iddiayı kendisine soracaktım.
Plaka ‘ricalarını’ Emniyet Müdürü takip ediyor
Tolgahan Demirbaş’ın eski Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı Alp Arslan’la da telefon bağı var.
Demirbaş, Arslan’dan sık sık plaka talep ediyor.
Arslan “Olmaz” demiyor, ilgileniyor ve takip ediyor.
Demirbaş, 18 – 19 Nisan 2022’de Arslan’ı iftara davet ediyor.
Yazışma şöyle:
Demirbaş: Bu hafta içi müsaitseniz müdürüm, sizi iftara davet etmek istiyorum
Arslan: Toplantı bitince haberleşelim.
Demirbaş: Cuma uygunsanız K.’de… Sen baş misafir olmak üzere Uğur Kayran abiyi, Oğuz Kağan abiyi (Akyüz) … davet edeceğim. İbrahim Bozkurt müdürümüzü de ağırlamak isteriz. Senin uygun gördüğün başka misafirleri ağırlamak isteriz.
Arslan: Haber vereyim dostum
Muhtemelen bu buluşma gerçekleşmiyor.
Demirbaş, 6 Haziran 2022’de “Sizlere yemek sözüm var abi, ihmal etmezsen en yakın zamanda görüşmek isteriz inşallah” diye yazıyor.
Demirbaş, 17 Kasım 2022’de “Emniyet’teyim, seni de ziyaret etmek isterim müsait misin?” diye soruyor.
Arslan, “Toplantı halindeyim, bir saate biler” diyor
Demirbaş, ablasının müdürlük yaptığı özel okulda polis çocuklarına özel indirim yapıldığını yazarak, broşür gönderiyor.
Arslan, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya döneminde Teftiş Kurulu’na çekildi. Ardından Ayhan Bora Kaplan soruşturması çerçevesinde açığa alındı.
Ayhan Boro Kaplan, ifadesinde, Arslan’ın kendisinden 250 bin dolar rüşvet aldığını ve kız arkadaşına Rolex saat armağan ettirdiğini savundu. Daha sonra bu ifadeyi baskı altında verdiğini iddia etti.
Alp Arslan’ı aradım.
Demirbaş’la yazışmalarını sordum.
Dönemin Ankara Emniyet Müdürü Servet Yılmaz’ın AK Parti, CHP ve MHP ile temas için kendisini ve Terörden sorumlu Emniyet Müdür Yardımcısı İbrahim Bozkurt’u görevlendirdiğini kaydeden Arslan, “Müdür beyin talimatıyla görüşüyorduk. Demirbaş, MHP yöneticisi olduğu için bizi arıyordu” dedi.
Demirbaş’ın MHP’nin İç Anadolu sorumlusu olduğunu anlattı.
Sordum:
“Plakanın sizden istenmesi tuhaf değil mi?”
“Müdür bey başkasıyla irtibat kurdurmuyordu. Dışarıya teması bizimle sağlıyordu” diye yanıt verdi.
“Plaka işini neden takip ediyorsunuz?” diye yineledim.
“Takip etmedim ki. Benden hiç alamamıştır” dedi.
Demirbaş’ın yemeğe davet ettiğini kabul ederek, “Devamlı davet etmiştir ama gitmedim. Allahtan gitmemiştim. Genelde plaka talebi oldu. Onu da herkes istiyordu” dedi.
Demirbaş’a neden “Reis” diye hitap ettiğini sordum.
Şöyle dedi:
“Orada herkes reis-başkan ya! Ne diyeyim, adam ‘Reis’ diyor, ben de ‘Reis’ derim. Sen ‘Başkan’ dersen sana da ‘Başkan’ ederim. Ama arkadaşlığım ve tanışıklığım yok.”
Öte yandan, Demirbaş’a 31 Ocak 2022 gecesi düşen WhatsApp mesajı ise ABK soruşturmasında gizli tanık skandalı ile tutuklanan Organize Şube’den sorumlu Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Çelik’ten geldi.
Bu, yılbaşı mesajı da olabilir.
Demirbaş’ın Albay K.S. ve Albay M.E. ile Savcı F.Ö.’nün yanı sıra B.B. ve Seyit adlı polislerle de bağlantısı var.
Sinan Ateş suikastından bir gün sonra Demirbaş’ın tetikçi Eray Özyağcı’yı Konya-Ankara yolunda bir benzinliğin önünden aracına alarak, Gölbaşı’na götürdüğü saptandı. Ardından Emre Yüksel’le Ankara’dan İstanbul’a kaçırdıkları tespit edildi. Demirbaş ve Yüksel, 1 Ocak 2023’te gözaltına alındı.
Demirbaş, ifadesinde, Yüksel ile Gölbaşı’nda göl kenarına gitmeye karar verdiklerini söyledi. Yüksel, bölgeyi bilmediği için konum gönderebileceği bir yerde 10 dakika beklediğini anlatarak, “Emre beni arayarak, gecikeceğini söyledi” dedi.
Yüksel ise Demirbaş’ı yalanladı.
Demirbaş’ın iddia ettiği göle gitme planından habersizdi. Hatta Demirbaş’la cuma namazı çıkışı karşılaşıp yemek yediklerini söyledi. Daha sonra Demirbaş’ın ayrıldığını anlattı.
Ortada açık bir çelişki varken bırakıldılar.
Savcı 10 Ocak’ta Demirbaş ve Yüksel için gözaltı ve yakalama kararı çıkardı.
Ancak iki ülkücü 11-12 ve 13 Ocak’ta Ankara’da arandıkları halde bulunamadı!
İşte, 11 Ocak 2023 tarihli tutanak:
“Savcı Ayhan Ay’ın makamında hazır edilmesi talimatına istinaden Demirbaş ve Yüksel’in adresleri ve gidebilecekleri yerler kontrol edilmiş, şüpheli şahıslara rastlanılmamış, yakalama çalışmaları devam etmekte olup…”
Demirbaş ve Yüksel, yakalama kararından bir hafta sonra, yani 17 Ocak’ta teslim oldu.
Yüksel, 17 Ocak’taki alınan ifadesinde, anlatımını Demirbaş’a uyarladı!
Yüksel, şunları söyledi:
“Daha önceki ifademde, Demirbaş ile Gökçehöyük’te bulunan çiftliğe gitme noktasında böyle bir hususun olmadığını söylemiş isem de biz o gün bu konuyu konuşmuştuk. O gün bu konu üzerine saat 13 sıralarında beni beklediğinden haberim yoktu.”
Demirbaş ve Yüksel’in 10 Ocak’taki gözaltı kararını öğrenip firar ettikleri ve bir hafta saklandıkları anlaşılıyor.
Bu bir hafta içerisinde, önceden temin ettikleri anlaşılan ifade tutanaklarını okuyarak, anlatımlarını birbirine uyumlulaştırdıkları ortaya çıkıyor.