'MİT'çi gazeteci' olarak anılan Hande Fırat, Almanya Anayasa Koruma Teşkilatı tarafından MİT'in Almanya'daki faaliyetlerinin anlatıldığı rapordan Ankara'nın rahatsız olduğunu belirterek, "Sanmayın ki Ankara sessiz kalacak. Sadece ortaya bir cümlecikle bir rapor atmayacak ya da bir basın açıklaması ile geçiştirmeyecek" dedi.
Almanya Anayasa Koruma Teşkilatı’nın (BfV)’nin MİT’in Almanya’daki faaliyetlerin yakından takip etmesi Ankara’da rahatsızlığa neden oldu. Kamuoyunda “MİT’çi gazeteci” olarak anılan Hürriyet Ankara Temsilcisi Hande Fırat, “Sanmayın ki Ankara sessiz kalacak. Sadece ortaya bir cümlecikle bir rapor atmayacak ya da bir basın açıklaması ile geçiştirmeyecek” dedi.
Hande Fırat, Almanya’nın MİT’in faaliyetlerinin mercek alınmasından Ankara’nın rahatsızlığını dışa vuran bir yazı kaleme aldı.
Hande Fırat, Almanya’yı PKK’nin faaliyetleri konusunda gerekeni yapmamakla suçladığı yazının büyük bir kısmını ise Gülen cemaatine ayırdı. Hazırlanan raporda Gülen cemaatinin yer almadığını ifade eden Fırat, “Raporda nedense FETÖ yapılanması yer almıyor. Oysa iki ülke hem NATO müttefiki hem de ticari ilişkileri çok yüksek. Uzun süredir FETÖ’ye ev sahipliği yapan Almanya FETÖ konusunda adeta yeni bir aşamaya geçti” dedi.
Almanya’da bulunan Gülen cemaati mensubu sayısının Ankara açısından “sıkıntı verecek noktaya ulaştığını” kaydeden Fırat, “İade dosyaları Alman makamlarının önünde ama onlar da adeta özel şirket mantığı ile çalışan istihbarat örgütü aparatının elemanlarını Türkiye’ye iade etmek için hiçbir şekilde harekete geçmiyor. FETÖ’cülerin yalanlarını kendi ülkelerinden yaymalarına müsaade ediyorlar” ifadesini kullandı.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
Rapordaki, “Almanya’ya yönelik casusluk, istihbarat kaynaklı siber saldırılar, silahların yayılması ve usulsüzlük etki yaratma faaliyetlerine karışan başlıca aktörler -her durumda farklı odak noktalarıyla-; Rusya Federasyonu, Çin Halk Cumhuriyeti, İran İslam Cumhuriyeti ve Türkiye Cumhuriyeti’dir” ifadelerinden rahatsızlığını dile getiren Fırat, Almanya’yı şu şöyle tehdit etti: “Sanmayın ki Ankara sessiz kalacak. Sadece ortaya bir cümlecikle bir rapor atmayacak ya da bir basın açıklaması ile geçiştirmeyecek. O yanıtın nasıl olacağına gelince; şık olmadığı, Ankara ile diyalog kanallarının hep açık olduğu hatırlatılacak. Bu nazik ifadelerin ardından ise asıl meseleye gelinecek.”
Ankara’nın Almanya ile ilgili rahatsızlıklarını ise Fırat şöyle sıraladı:
“İki terör örgütüne NATO müttefiki nasıl ev sahipliği yapar? Bunu yaparken Türk yargısını ilgilendiren Kavala konusu gibi olaylarda sürekli nasıl taraf olur?
Almanya’nın Türkiye’de sayısız vakıf, dernek ve basın kuruluşları var. Hangisine casus muamelesi yapıldı?
Almanya’da Türkiye Cumhuriyeti’nin Alman yasalarına uygun şekilde örgütlenmiş vakıf ve dernekleri bulunuyor. Bunlar neden baskı altına alınmaya çalışılıyor?
Almanya, Türkiye’ye muhalif kesim ve örgütlere makbul vatandaş muamelesi yaparken, Türkiye’ye müzahir kesimlere ise olağan şüpheli gözüyle bakıyor. Bu açıkça ayrımcılıktır.
Almanya’nın Türkiye’yi 3. dünya ülkesi gibi yansıtmasının hiçbir şekilde kabul edilemeyeceği de bildirilecek. Yıllardır Almanya’da emek veren, aynı zamanda Alman yasalarına uygun hareket eden vatandaşlara olağan şüpheli gözüyle bakan Almanya’nın, Türkiye’yi bölgedeki başka ülkelerle aynı kefeye koyması akla, politikaya, müttefiklik ruhuna aykırıdır.”