Hindistan’ın Bangalore kentinde geliştirilen “Trilok”, yapay zekâ teknolojisini sadece ses sentezi için değil, aynı zamanda beste, söz yazımı ve canlı performans yönetimi için de kullanan ilk rock grubu olarak tanıtıldı.
The Economic Times haberine göre, grup üyeleri tamamen dijital olarak tasarlanmış dört karakterden oluşuyor: bir vokalist, bir gitarist, bir davulcu ve bir “ritüel kodcu.”
“Trilok”, Sanskritçe’de “üç dünya” anlamına geliyor — grup bu ismi “insan, makine ve müzik” üçlemesinden ilhamla seçmiş. Geliştirici ekip, sistemin yalnızca ses değil, duygusal tepki üretebilen yapay zekâ modülleriyle donatıldığını belirtiyor. Vokalist modül, seyirci tepkilerini gerçek zamanlı analiz ederek ses tonunu, tempoyu ve söz tekrarlarını anında değiştirebiliyor.
Projenin yaratıcılarından Rajesh Pillai, “Rock müzik artık yalnızca gençliğin değil, algoritmaların da isyan biçimi,” diyor.
Rolling Stone India analizine göre, Trilok’un çıkışı “yapay zekânın sanatsal alandaki sınırlarını genişleten bir dönüm noktası” olarak görülüyor. Grup, 2025 sonu itibarıyla Asya turnesine çıkmayı planlıyor.
“Yapay zekâ grubu” terimi, geleneksel müzik topluluklarının aksine, insan müzisyenlerin yerini algoritmaların, dijital avatarların ve ses sentezleme sistemlerinin aldığı yeni bir müzik üretim biçimini ifade eder. Bu tür projelerde şarkı sözlerinden melodilere, vokal tonlamasından sahne performansına kadar her unsur bir veya birden fazla yapay zekâ modeli tarafından üretilir.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
Kavram ilk olarak 2010’ların sonunda Japonya’da “Vocaloid” yazılımlarının popülerleşmesiyle gündeme geldi. Ancak 2020’lerin ortalarında, Güney Kore’nin sanal K-Pop grubu Eternity, ABD merkezli FN Meka projesi ve Avrupa’dan Neural Pop Orchestra gibi örneklerle küresel bir boyut kazandı. Bu gruplar sadece ses değil, aynı zamanda kişilik, hikâye ve görsel kimlik tasarımıyla da “dijital varlık” haline geldiler.
Yapay zekâ gruplarının yükselişi, müzikte emeğin, özgünlüğün ve duygunun yeniden tanımlandığı bir dönemi başlattı. Eleştirmenler bu akımı kimi zaman “algoritmik estetik” olarak adlandırıyor; çünkü burada sanatçı, üretici değil, yönlendirici konumuna geçiyor. Müzik endüstrisi açısından ise bu gruplar, düşük maliyetli ama sınırsız üretim potansiyeliyle yeni bir çağın habercisi kabul ediliyor.
                                Velev'i                                
                                        Google Haberler üzerinden takip edin
                            