Putları niye yıkamıyoruz?
Düş kuran, imkânsızı dileyen “deli”lere öyle hasretiz ki... İstisnaları dışarıda tutarsak, hayal gücü dahi oturmuş vaziyette iktidarın altına ittiği koltuğa... İyi de, “üretim” cephesindeki akla ziyan tektipleşme arzusunun gayesi ne? Bu kısırlık, bu kuraklık, bu kabızlık niçin çıldırtmıyor okuru?