Paris’te yüzmede 6 olimpiyat rekoru kırılırken sadece 1 dünya rekoru gelmesi ile ilgili çarpıcı bir iddia ortaya atıldı. Yüzme havuzlarının daha az derin olması nedeniyle yüzücülerin yüksek hızlara çıkamadığı, bu nedenle şampiyonlukların da düşük hızlarda geldiği belirtiliyor.
İtalyan Nicolo Martinenghi pazar gecesi Adam Peaty ve Nic Fink’in önünde erkekler 100 metre kurbağalama finalinin kazananı oldu. Ancak bu zafer 2004 Atina’dan bu yana herhangi bir olimpiyatta alınan en yavaş dereceydi.
Uzmanlara göre bunun sebebi yüzücüler değil, inceleme gerektiren Paris La Defense Arena’nın havuzu. Organizatörler, bu etkinlik için 2.15 metre derinliğinde bir tank kurdular. Ancak, bu rakam son 4 oyundaki 3 metre standardından çok daha az.
Hürriyet’ten Koray Durkal’ın haberine göre; sporun içindekiler 3 metre ideal ölçüm ile minimum 2.5 metre derinlik öneriyor. Dünyanın dört bir yanındaki üst düzey havuzların çoğu şu anda minimum 2.5 metre veya daha derin. Ancak Paris’teki derinlik yüzücülerin daha yüksek hızlara ulaşmasına engel oldu. Daha derin su, özellikle kurbağalama yüzücülerinin daha hızlı hareket etmesinde son derece önemli.
Gerçekten de havuzun sığlığı kurbağalamada rekorları engelledi mi? Bakın uzmanlar durumu nasıl açıklıyor: “Havuz ne kadar sığ olursa, yüzücüler dalga yaptığında türbülans o kadar büyük olur. Havuz ne kadar derin olursa, su o kadar sakin olur. Kurbağalamada bu sakinlik olmadığı için beklenen dereceler ve rekorlar gelmedi…” Ve en yakını gözlemleyenler yani antrenörler ve yüzücüler bu havuzun sakin olmaktan uzak olduğunu söylüyor.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
Sports Illustrated’e konuşan ve ismini vermek istemeyen bir uzman, “Saçma bir şekilde yavaş” diyor ve şöyle devam ediyor: “Derinlikten yoksun, ama aynı zamanda garip seviyeleri de var. Elemeler arasında 7 veya 8 dakikalık bir aradan sonra bile, suyun hala hareket ettiğini görebilirsiniz. Diğer olimpiyatların videolarını izlerseniz, her finalden önce suyun yüzeyinin cam gibi olduğunu görebilirsiniz.”
Daily Mail’e konuşan bir başka uzman ise rekorlar konusunda diğer olimpiyatların gerisinde kalındığını şöyle söylüyor;
“4 tam gün ve 15 etkinlik boyunca ‘sıfır’ dünya rekoru kırıldı. (İlk dünya rekoru 5. günde geldi.) Üç yıl önce Tokyo’da ilk 4 günde 6 dünya rekoru kırıldı ve 2016’da Rio’da bu sayı 8 dünya rekoruydu. Daha da yakın bir zamanda, 2023 Dünya Şampiyonasında 10 dünya rekoru kırıldı.”
İtalyan Nicolo Martinenghi’nin 100 metre kurbağalamada 59.03’lük kazanma süresi, 2004’ten bu yana Olimpiyatlardaki en yavaş zamandı. 59.05’lik dereceyle ikinci sırada yer alan İngiliz efsanesi Adam Peaty, beş yıl önce 56.88 ile dünya rekoru kırmıştı.
100 metre kurbağalamada üçüncü kez altın alma şansını kaçıran Adam Peaty, havuzdaki zamanların ‘garip’ olduğunu itiraf etti.
Dünya rekoru sahibi, “Zaman açısından garip bir şey oldu” dedi. Yarışın kazananı ve altın madalyanın sahibi olan Martinenghi ise “Zaman kimse için hızlı değildi” diyerek aslında bu tartışmanın haklı olduğunu kabul etti. Zaman takıntılı bir sporda, ‘Yavaş Havuz Teorisi’ yakından izlenmeye ve uzun uzun tartışılmaya devam edecek gibi görünüyor. Paris’teki her yüzücü, boynunda altın madalya olduğu sürece tüm zamanların en yavaş kazananı olmaktan çok şikayet edecek gibi görünmüyor…
Amerikalı serbest stilci Paige Madden’in de dediği gibi “Zaman önemli değil. Her şey olimpiyatta elde ettiğiniz yerle ilgili…”