İBB iddianamesi: ‘Bu davada İmamoğlu yargılanmayacak, yargılayacak’

CHP Milletvekili Bülent Tezcan: Arazileri, tarlaları kazdılar ama ortada bir şey yok. Yani, 'cinayet işlendi ama ceset yok'. Bu iddianame açıklandığı anda çökmüş bir dava. O nedenle Ekrem İmamoğlu'nun yargılandığı değil, yargıladığı bir dava olacak.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu (FOTOĞRAF: OZAN KÖSE / AFP)

Başkanlığını Akın Gürlek’in yaptığı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iddianamesi kolayına gündemden düşecek gibi değil.

Başta İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu olmak üzere 105’i tutuklu 402 kişiyi kapsayan iddianamede, ‘çıkar amaçlı suç örgütü kurduğu’ ve bu yapının da ‘lideri’ olduğu öne sürülen İmamoğlu için tam 2 bin 430 yıl hapis cezası istendi. -Akla, Selahattin Demirtaş’ın “Allah uzun ömür verirse yatacağız, tamamlamak istiyoruz” demesi geliyor.-

İmamoğlu’nun 142 eylemden cezalandırılması istenen iddianame 3 bin 900 gibi havsalanın alamayacağı kadar çok sayfadan oluşurken, İmamoğlu’na yöneltilen suçlamalar özetle şöyle:

• Rüşvet (12 kez)
• Suç gelirlerinin aklanması (7 kez)
• Kamu kurum ve kuruluşları zararına dolandırıcılık (7 kez)
• “Suç örgütünün kurucusu ve lideri olması dolayısıyla” örgüt mensupları tarafından işlenen kişisel verilerin kaydedilmesi (2 kez);
• Kişisel verileri ele geçirme ve yayma (2 kez)
• Suç delillerini gizleme (4 kez)
• Haberleşmenin engellenmesi
• Kamu malına zarar verme
• Rüşvet alma (47 kez)
• Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma irtikap (9 kez)
• Kamu kurum ve kuruluşları zararına dolandırıcılık (39 kez)
• Suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama (4 kez)
• İhaleye fesat karıştırma (70 kez)
• Çevrenin kasten kirletilmesi, vergi usul kanuna muhalefet, orman kanununa muhalefet, maden kanuna muhalefet

İddianamede İmamoğlu diğer kişilerin işlediği öne sürülen suçlardan da sorumlu tutuluyor ve bunlar için de ayrıca cezalandırma talep ediliyor.

GAZETECİLERE DE DAVA AÇILDI

Aynı iddianameyle gazeteciler Ruşen Çakır, Yavuz Oğhan, Şaban Sevinç, Soner Yalçın’a da dava açılıyor. Savcılık, gizli tanık ifadesine dayanarak ismi geçen gazetecilere para verildiğini iddia ediyor.

Şimdi tüm bu suçlamaların değerlendirilip iddianamenin kabul ya da reddedilmesi için mahkemenin (40. Ağır Ceza Mahkemesi) 2 hafta süresi var.

Ancak bu metnin hakimler tarafından okunup değerlendirilmesi sonra da oldu ya reddedilmesi olanak dahilinde görülmüyor. Çünkü; konunun ‘hukuk’  olamadığı ‘siyaset alanını yargı eliyle dizayn’ olduğu çeşitli çevreler tarafından sayısız kez ifade edilmişmiş bir aşikâr.

İDDİANAME DÜNYA BASININDA: ‘EŞİ BENZERİ GÖRÜLMEMİŞ CEZA TALEBİ’  

O kadar aşikâr ki, söz konusu iddianame dünya basınında da kendine geniş yer buldu. Financial Times, Bloomberg, BBC ve The New York Times gibi yayın organları, davayı Türkiye’deki siyasi gerginliğin ve Erdoğan’ın siyasi rakiplerini saf dışı bırakma çabalarının bir parçası olarak gördü.

Financial Times, İmamoğlu’na istenen hapsin ‘modern Türkiye tarihinde eşi görülmemiş bir ceza talebi’ olduğu yorumunu yaptı.

‘BU İDDİANAMEYİ KİM YAZDI, RECEP TAYYİP ERDOĞAN MI?’

The New York Times, CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır’ın açıklamasına da yer vererek, “Bu iddianameyi kim yazdı, Recep Tayyip Erdoğan mı?” sorusunu gündeme getirdi.

Almanya’nın Der Spiegel dergisi ise ‘bu dosyanın tutarsız ve korkudan beslenen bir yapısı olduğunu’ yazdı. İmamoğlu’nun Erdoğan’a rakip olarak görülmesinin, bu davanın temeli olduğunu söyledi.

İmamoğlu’nun 2019 ve 2024 seçimlerindeki zaferleriyle Erdoğan’a karşı ilk büyük siyasi yenilgiyi yaşattığına dikkat çeken dünya basını, İstanbul’un kontrolünün Erdoğan için ‘kişisel bir mesele haline geldiğine’ dikkat çekti.

ÖZGÜR ÖZEL: BU BİR SİYASİ MUHTIRADIR

Erdoğan’ın İBB soruşturmasına ilişkin sıklıkla kullandığı ‘ahtapotun kolları gibi’ sözleri iddianamede de geçerken Özgür Özel “Bu bir siyasi muhtıradır” diyerek konuyu özetledi.

İmamoğlu ve çalışma arkadaşları ile iş ortaklarına yöneltilen suçlamaların okumakla bitemeyecek kadar uzun hazırlanmasının ise birkaç sebebi üzerinde duruluyor. İlki, kimse içinden çıkamasın/anlayamasın… İkincisi ‘Vay be ne çok bilgi-belge varmış’ algısına zemin oluştursun.

‘CHP’Yİ ELE GEÇİRMEK’ VE ‘CB ADAYLIĞI’ SUÇLAMASI

İddianamenin üzerine oturduğu temel ayaklar ise şöyle:

Parti içindeki olağan çalışmalar, ‘CHP’yi ele geçirmek’ olarak nitelendiriliyor. İmamoğlu’nun CHP kurultayındaki teşekkür konuşması bile suç faaliyeti olarak işaretlenmiş durumda.

İmamoğlu’nun olağan bir hiyerarşik çalışma ilişkisi içinde olduğu yöneticilerin pek çoğu örgüt mensubu gibi tarif ediliyor.

Gizli tanıkların noktası, virgülüne kadar aynı ifadeyi vermesi, hukukçuların deyimiyle hayatın olağan akışına uygun değil. Amaç, çok sayıda kişinin aynı ifadeleriyle 1 kişiyi suçlamak…

Dikkat çeken bir diğer başlık ‘casusluk’… Son anda örgüt listesine lider olarak eklenen Hüseyin Gün’ün İmamoğlu ile hiç irtibatı yok, sadece seçim sonrasında makamında bir fotoğraf var.

İddianamede yer alan ‘örgütün amacı’ bölümünde, İmamoğlu’nun asıl ve ilk amacının ‘maddi zenginleşme’ olduğu, ikinci amacının ise elde edilen maddi sermaye ile ‘CHP’yi ele geçirmek’ olduğu öne sürülüyor. Üçüncü amaç da ‘cumhurbaşkanlığı adaylığı’ olarak tarif ediliyor. CB adayı olmak suçmuş gibi… Özetle, ‘CHP’nin ve onun cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun siyaset yapması’ suçtan sayılıyor.

CHP YÖNETİMİ: İLETİŞİM SAVAŞI DA VERECEĞİZ

CHP yönetimi ise iddianameyle ilgili hukuki ve siyasi karşı hamleye hazırlanmakta…  Bunun için Ankara ve İstanbul’da hukukçu kurmaylar ve avukatların yer aldığı iki ayrı heyet oluşturulmuş durumda.

“Bir anlamda iletişim savaşı da vereceğiz” diyen parti kurmayları ekliyor: “Yargı darbelerine karşı tarihin doğru yerinde durduğumuz mesajını vereceğiz.”

CHP’nin Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi İcra Kurulu Başkanı ve Aydın Milletvekili Bülent Tezcan, bundan sonrasının neye benzeyeceğini ise şöyle özetliyor: “Arazileri, tarlaları kazdılar ama ortada bir şey yok. Yani, ‘cinayet işlendi ama ceset yok’. Bu iddianame açıklandığı anda çökmüş bir dava. O nedenle Ekrem İmamoğlu’nun yargılandığı değil, yargıladığı bir dava olacak.”

Velev'i Google Haberler üzerinden takip edin

ÖNERİLEN İÇERİKLER