Almanya IG Metall Bölge Başkanı Barbara Resch
Alman teknoloji ve hizmet tedarikçisi Bosch’un Stuttgart-Feuerbach tesislerinde düzenlenen basın toplantısında paylaşılan veriler, sektördeki karamsar tabloyu ortaya koydu.
IG Metall Bölge Başkanı Barbara Resch, iş yeri temsilcileri arasında yapılan son anketin sonuçlarını paylaşarak fabrikalarda “mutlak bir alarm havasının” hakim olduğunu belirtti. Ankete katılan temsilcilerin neredeyse yarısı önümüzdeki aylara dair beklentilerini “kötü” veya “çok kötü” olarak nitelendirirken, yüzde 60’tan fazlası planlanan yatırımların dijitalleşme ve iklim dostu dönüşüm için yetersiz kaldığı görüşünü paylaştı.
Karar’da yer alan habere göre, Bosch İş Konseyi Başkanı Frank Sell, şirketin Almanya genelinde daha önce bilinen planlara ek olarak 13 bin kişilik yeni bir istihdam kesintisine gideceğini duyurdu.
Bu 13 bin istihdam kesintisi, 2027’ye kadar yapılacak olan 22 bin kesintiye ek olacak ve 2030’a kadar gerçekleşecek. 2035 içten yanmalı yasağına kadar yapılacak olan kesintilerin 35 bini geçeceği öngörülüyor bu sebeple.
Stuttgart ve çevresini yoğun şekilde etkilemesi beklenen bu kesintiler için görüşmelerin tüm lokasyonlarda başladığını belirten Sell, mevcut rakamlarda ancak “kozmetik düzeltmeler” yapılabileceğini ifade etti. İş konseyinin öncelikli hedefi, istihdam güvencesinin sona ereceği 2027 yılı sonrasında işletme kaynaklı fesihlerin önüne geçmek.
Otomotiv yan sanayisindeki daralma sadece Bosch ile sınırlı kalmıyor. Sektör genelinde birçok şirket, dönüşüm maliyetleri ve değişen pazar koşulları nedeniyle küçülme planlarını kamuoyuyla paylaştı. Continental bünyesinde 20 bin, Bosch genelinde toplam 22 bin ve ZF Friedrichshafen’de 14 bin istihdam kaybı öngörülüyor. Söz konusu kesintilerin büyük bir kısmının yönetim ve geliştirme alanlarındaki yüksek nitelikli pozisyonları kapsaması dikkat çekiyor.
Mahle İş Konseyi Başkanı Boris Schwürz de kısa süre önce dünya genelinde 1.000 kişilik yeni bir işten çıkarma kararının alındığını ve bunun yarısının Stuttgart’ta gerçekleşeceğini bildirdi. Kesintilerden, gelecek teknolojisi olarak kabul edilen “Onboard-Charger” (araç içi şarj ünitesi) üretiminin yapıldığı İspanya’daki tesisin de etkilendiği belirtildi.
Sektör temsilcileri, yaşanan krizin temel nedenleri arasında Avrupa’daki altyapı eksikliği ve Asya kökenli üreticilerin agresif fiyat politikalarını gösteriyor. Frank Sell, Alman şirketlerin karbonsuz bir gelecek için milyarlarca euroluk yatırım yaptığını, ancak hidrojen gibi alanlarda gerekli altyapının sağlanamaması nedeniyle işlerin Çin’e kaydığını vurguladı. Çinli tedarikçilerin damping fiyatlarıyla Avrupa pazarına girmesi ve otomobil üreticilerinin (OEM) Çin’deki fiyat rekabetine ayak uydurabilmek için yerel tedarikçilere yönelmesi, Alman yan sanayisini baskı altına alıyor.
Mevcut istihdam kayıplarına ek olarak, Avrupa Birliği’nin 2035 yılında içten yanmalı motorlu araç satışını sonlandırma hedefi de sektörde “yapısal kırılma” endişesi yaratıyor. Bosch İş Konseyi Başkanı Sell, 2035 planının değişmemesi durumunda yaşanacakların, bugünkü tabloyu “çocuk oyuncağı” gibi gösterebileceği uyarısında bulundu. IG Metall, müşterilerin CO2 düzenlemeleri konusunda netlik beklediğini, belirsizliğin satın alma kararlarını ertelettiğini savunuyor.
IG Metall ve iş konseyleri, krizin aşılması için Avrupa Birliği ve Alman hükümetinden somut adımlar bekliyor. Öne çıkan talepler arasında “Local Content” (Yerel Katkı) düzenlemesi yer alıyor. Bu düzenleme ile Çinli üreticilerin Avrupa’da araç satabilmesi için, parçaların belirli bir oranını yerel tedarikçilerden sağlama zorunluluğu getirilmesi hedefleniyor.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
Ayrıca, zor durumdaki tedarikçilerin iflasını önlemek ve teknolojilerini ölçeklendirebilmeleri için zaman kazandırmak amacıyla bir “Transformasyon Fonu” kurulması öneriliyor. IG Metall Bölge Başkanı Barbara Resch, Ağustos ayında yaptığı açıklamada da şirketlerin sadece maliyet odaklı küçülme yerine inovasyon ve verimliliğe yatırım yapması gerektiğini vurgulamış, otomotiv sektöründeki “sinsi güç kaybına” dikkat çekmişti. Mart ayında gerçekleşen ve 25 bin kişinin katıldığı eylemlerde de sendika, işverenlerin “kurtuluşu yurtdışına kaçışta aramaması” gerektiği mesajını vermişti.
Velev'i
Google Haberler üzerinden takip edin
