Deneysel piyano ve elektronik müziğin yenilikçi ismi Kelly Moran, yeni albümü ‘Don’t Trust Mirrors’ ile sahneye dönüyor. Sanatçı, 2025 sonbaharında Kuzey Amerika ve Avrupa’yı kapsayan en geniş turnesine çıkacak.
Fotoğraf: Instagram
Deneysellik ve duygusal yoğunluk… Kelly Moran’ın müziği uzun zamandır bu iki eksen üzerinde yükseliyor. ABD’li piyanist ve besteci, elektronik altyapıyı klasik piyano formuyla birleştiren üretimleriyle çağdaş müzikte özgün bir yer edinmişti. Şimdi ise 1 Ekim’de yayımlanacak yeni albümü Don’t Trust Mirrors ile yeniden gündemde.
Pitchfork’un haberine göre; albümün çıkış şarkısı “Echo in the Field”, Katharine Antoun imzalı cesur bir video kliple dinleyiciyle buluştu.
Moran, videoda kamera karşısında dans ederek kendi sınırlarını zorladığını belirtiyor. Yıllarca sahne gerisinde kalmayı tercih eden sanatçı, bu kez bedeniyle de müziğini ifade ediyor. Albüm, Moran’ın queer kimliği ve kişisel korkularıyla yüzleşmesini tematik bir çerçevede işliyor.
Sanatçının kariyerindeki en kapsamlı turne de albümle birlikte başlıyor. Eylül ayında başlayacak konser serisi, Kuzey Amerika’dan Avrupa’ya uzanarak Şubat 2026’ya kadar devam edecek. Moran, bu turne için “dinleyiciyle gerçek bir paylaşım anı yaratmak istiyorum” diyor.
Eleştirmenler, Don’t Trust Mirrors’ı yalnızca bir albüm değil, sanatçının içsel yolculuğunu dışavuran bir manifesto olarak yorumluyor.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
1988 doğumlu Kelly Moran, ABD’li besteci, piyanist ve prodüktördür. Klasik piyano eğitimi aldıktan sonra John Cage’in hazırladığı “hazırlanmış piyano” tekniklerinden esinlenen Moran, elektronik altyapıyı akustik enstrümanlarla birleştiren deneysel bir müzik dili geliştirdi. 2018 tarihli Ultraviolet albümüyle uluslararası tanınırlık kazandı; bu albümde hem ambient hem de minimal techno unsurlarını kullanarak piyano müziğine yeni bir boyut kazandırdı. Moran, queer kimliğiyle de sanatsal üretiminde politik ve kişisel bir katman yaratıyor. Bugün, çağdaş deneysel müzik sahnesinin en yenilikçi isimlerinden biri kabul ediliyor.
Fotoğraf: Instagram
Piyano, Batı müziğinin en geleneksel enstrümanlarından biri olsa da 20. yüzyıldan itibaren deneysel yaklaşımlarla yeniden tanımlandı. John Cage’in “hazırlanmış piyano” çalışmaları, enstrümanın içine yerleştirilen cisimlerle farklı tınılar elde edilmesine öncülük etti. Bu yaklaşım, hem klasik müziği hem de elektronik müziği dönüştürdü. Günümüzde Kelly Moran gibi sanatçılar, piyanoyu synthesizer’larla, elektronik pedallarla ve dijital yazılımlarla birleştirerek alışılmadık ses dokuları yaratıyor. Bu akım, piyanonun yalnızca romantik ya da klasik bir enstrüman olmadığını; aksine çağdaş sanatın sınırlarını zorlayan, deneylere açık bir ses laboratuvarı olduğunu ortaya koyuyor.
Velev'i
Google Haberler üzerinden takip edin
