Ünlü yazar Arundhati Roy, annesi Mary Roy’la ilişkisini merkeze aldığı yeni kitabında aile, hafıza ve direniş temalarını işliyor.
Arundhati Roy (Fotoğraf: AFP)
Kimi kitaplar yalnızca bir yaşam öyküsü anlatmaz; aynı zamanda bir toplumun belleğine ayna tutar. Arundhati Roy’un Mother Mary Comes To Me adlı yeni kitabı da bu türden bir eser.
The Guardian’da yayımlanan eleştiriye göre, Roy bu kez annesi Mary Roy ile arasındaki karmaşık bağı ele alıyor ve bireysel hafızayı toplumsal adalet mücadelesiyle iç içe geçiriyor.
Kitap, Roy’un çocukluğundan entelektüel kimliğine uzanan kişisel yolculuğunu annesinin hikâyesiyle harmanlıyor. Mary Roy, Hindistan’da kadınların mülkiyet hakları için verdiği hukuk mücadelesiyle tanınmıştı. Yazar, annesinin direnişini kendi yazarlık serüveniyle yan yana getiriyor; böylece ailevi çatışmaları toplumsal belleğin bir parçasına dönüştürüyor.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
Eleştirmenler, eserin lirizmini ve Roy’un dilindeki keskin berraklığı özellikle vurguluyor. Kitap, bireysel acılar ve kırılmalar üzerinden bir kuşağın hafızasını da kayda geçiyor. Böylece Mother Mary Comes To Me, yalnızca bir aile hikâyesi değil, kadın hakları ve toplumsal adalet için verilen mücadelenin de güçlü bir hatırlatıcısı oluyor.
Velev'i
Google Haberler üzerinden takip edin
