Fransız yıldız Juliette Binoche, Kızıldeniz Uluslararası Film Festivali kapsamında konuk olduğu Deadline Stüdyosu’nda hem ilk uzun belgesel filmi "In-I In Motionı" hem de sıradaki projeleri" Queen At Sea" ve Türk bir yönetmen Berkun Oya hazırladığı "Merci Charlotte" hakkında yeni bilgiler paylaştı.
Juliette Binoche (© Jack Abuin/ZUMA Press Wire - Depo Photos)
Kızıldeniz Uluslararası Film Festivali’nde (Red Sea International Film Festival) gösterilen ilk yönetmenlik çalışması In-I In Motion öncesinde Deadline Stüdyosu’na konuk olan Juliette Binoche, hem belgeselin yaratım sürecini anlattı hem de yeni projeleri hakkında dikkat çekici ayrıntılar verdi. Festivalin bu yılki onur konuklarından olan Binoche, kariyerinin bu yeni dönemine nasıl adım attığını da paylaştı.
Binoche, In-I In Motion’ın çıkış noktasının merhum aktör-yönetmen Robert Redford olduğunu söyledi. Film, Binoche’un Birleşik Krallık dansçı ve koreograf Akram Khan ile birlikte sahnelediği dans-tiyatro gösterisi In-Iın perde arkasını anlatıyor.
“Bana ‘Bu gösteriden bir film yapmalısın’ dedi,” diyen Binoche, “Bu söz, bana projeyi hayata geçirmek için gereken son itici gücü verdi,” diye ekledi.
Oyunculuğa ara vererek belgeseli çeken Binoche, stüdyo söyleşisinde yeni bir projeden de bahsetti: Merci Charlotte (Teşekkürler Charlotte). “Bu yaz çekeceğim film, 10 yaşın altında bir çocukla aramdaki ilişkiyi anlatıyor. Çocuk Türkiye’den geliyor ve ben onu evlat edinmişim. Farklı dünyaların bir araya gelişi üzerine bir hikâye,” sözleriyle projeyi özetledi. Filmin yapım sürecine bir Türk yönetmenin dâhil olduğunu açıklaması ise özellikle dikkat çekti. Ancak o Türk yönetmenin ismi henüz kamuya açıklanmış değil.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
Binoche ayrıca uzun süredir merak edilen Queen At Sea filmine dair yeni ipuçları verdi. Lance Hammer’ın yönettiği filmin başrollerinde Binoche’un yanı sıra Tom Courtenay, Anna Calder-Marshall ve Florence Hunt da yer alıyor. Şimdiye kadar konusu gizli tutulan filmin, bir annenin yaşlanan annesine bakmak üzere kızıyla birlikte Londra’ya taşınma hikâyesi etrafında şekillendiği biliniyordu. Fakat Binoche, yapımın daha derin temalara sahip olduğunu söyledi:
“Filmde Alzheimer var; bu hastalıkla yaşayan biri için nelerin yapılabileceği ve yapılamayacağı gibi sınırları sorguluyor. Birçok soruyu gündeme getiriyor… Üstelik üç farklı kuşak üzerinden ilerleyen bir hikâye.”
Binoche, festivalde ayrıca Kering Women in Motion programının bir parçası olarak da yer aldı. Marka, bu yıl Kızıldeniz Festivali’nde ilk panelini düzenleyerek Binoche’u Suudi yönetmen Shahad Ameen ve Filistinli-Amerikalı oyuncu-yönetmen Cherien Dabis ile buluşturdu.
Velev'i
Google Haberler üzerinden takip edin
