Birleşik Krallık’ta çocuk edebiyatının en tanınan isimlerinden biri olarak kabul edilen yazar ve komedyen David Walliams, uzun yıllardır yayımladığı kitapların artık HarperCollins UK tarafından basılmayacağı yönünde yayınevi tarafından resmen bilgilendirildi.
Reuters’in bildirdiğine göre, yayınevi yeni CEO Kate Elton’ın liderliğinde aldığı karar doğrultusunda Walliams ile olan yayın ilişkisinin sonlandırıldığını açıkladı. Yayınevi, gelecekteki kitapların yayımlanmayacağını belirterek çalışanların esenliği ve iç süreçler konusunda taahhütte bulundu.
Karar, Telegraph gazetesinde yayımlanan ve HarperCollins içindeki bazı genç kadın çalışanlara yönelik uygunsuz davranış iddialarını konu alan haberlerin ardından geldi. Haberde, bir çalışanın şikâyeti üzerine yürütülen soruşturma sonucunda yayınevinde bazı önlemler alındığı ve bir çalışanın beş haneli tazminatla şirkette ayrıldığı iddia edilmişti. Walliams bu iddiaları şiddetle reddediyor ve temsilcileri aracılığıyla konuyla ilgili yasal danışmanlık aldığını belirtiyor.
54 yaşındaki Walliams, The Boy in the Dress, Billionaire Boy ve Gangsta Granny gibi eserleriyle dünya çapında tanınıyor; kitapları 55 dile çevrilmiş ve 60 milyondan fazla kopya satmış durumda. Reuters’in aktardığına göre HarperCollins’in bu adımı, sektör içinde genç çalışanlara yönelik davranış standartlarına dair yükselen duyarlılığın bir yansıması olarak değerlendiriliyor.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
Birleşik Krallık çocuk kitaplarında siyahi karakter temsili dramatik biçimde geriledi
Gelişmenin ardından Waterstones Çocuk Kitapları Festivali organizasyonu da Walliams’ın 6–7 Şubat 2026 tarihlerinde Dundee’de düzenlenecek etkinlikten çıkarıldığını duyurdu. Festival yetkilileri, HarperCollins tarafından yapılan bilgilendirmenin ardından yazarın programdan çıkarıldığını bildirdi.
Walliams’ın temsilcileri “hiçbir soruşturma hakkında bilgilendirilmediğini” ve yayınevi ile yaşanan sürece katılma fırsatı bulamadığını ifade ediyor. Yazar halen tüm iddiaları reddediyor ve konuyla ilgili hukuki adımlar atmayı sürdürüyor.
Çocuk edebiyatı, uzun süredir yalnızca estetik bir alan olarak değil, pedagojik ve ahlaki bir sorumluluk alanı olarak da değerlendiriliyor. Bu yaklaşım, metinlerin dilinden karakter inşasına, olay örgüsünden kullanılan mizaha kadar pek çok unsurun süzgeçten geçirilmesine yol açıyor. Irkçı, cinsiyetçi, bedensel özelliklere dayalı betimlemeler; şiddeti, ayrımcılığı ya da zorbalığı normalleştirdiği düşünülen ifadeler, günümüzde pek çok ülkede çocuk kitaplarından çıkarılıyor ya da yeniden yazılıyor. “Şişman”, “çirkin”, “aptal” gibi kelimeler, bazı yayınevlerinin editoryal rehberlerinde açıkça sakıncalı kabul ediliyor; alkol, sigara, fiziksel ceza gibi eylemler ise ya tamamen siliniyor ya da dolaylı anlatımlarla geçiştiriliyor.
Bu eğilim, çocuk kitaplarının bir eğitim aracı olarak görülmesinden besleniyor. Çocuk edebiyatı, okuma alışkanlığı kazandırmanın ötesinde, “doğru” davranış modellerini aktaran bir mecra olarak konumlandırıldığında, metnin serbestliği doğal olarak daralıyor. Son yıllarda Roald Dahl kitaplarının güncellenmesi, Dr. Seuss’un bazı eserlerinin yayından kaldırılması gibi örnekler, bu hassasiyetin küresel ölçekte nasıl uygulandığını gösteriyor. Savunucular, bu müdahaleleri “çocukları incitici dilden koruma” çabası olarak tanımlarken, eleştirmenler bunun edebiyatın doğasına aykırı bir otosansür rejimi yarattığını ileri sürüyor.
Tartışmanın merkezindeki soru giderek daha belirginleşiyor: Bu denli yoğun bir filtreleme altında özgünlük mümkün mü? Çocukların dünyayı yalnızca steril, çatışmasız ve pürüzsüz bir yer olarak tanımasının, onları gerçek hayata hazırlayıp hazırlamadığı belirsizliğini koruyor. Kimi yazarlar, çocukların karmaşık duygularla ve rahatsız edici durumlarla karşılaşmasının edebiyat yoluyla daha güvenli bir zeminde gerçekleşebileceğini savunuyor. Buna karşılık yayınevleri ve eğitim otoriteleri, toplumsal duyarlılıkların sınırlarını aşan metinlerin kamusal tepki doğurmasından kaçınmayı tercih ediyor.
Sonuçta çocuk edebiyatı, bugün yalnızca “iyi yazılmış” olup olmadığı üzerinden değil, neyi söyleyip neyi susturduğu üzerinden de tartışılıyor. Etik kaygılar ile yaratıcı özgürlük arasındaki bu gerilim, alanın önümüzdeki yıllarda da en canlı tartışma başlıklarından biri olmaya devam edecek.
Çocuk kitapları, dünya kitap pazarının sadece küçük bir alt kategorisi değil, stratejik ve hızla büyüyen bir segment olarak öne çıkıyor. Uluslararası raporlara göre, çocuk yayıncılığı tüm sektör içinde 2025’te yaklaşık 9,86 milyar ABD doları büyüklüğe sahip; 2034’e kadar bu rakamın 12,9 milyar doları aşması bekleniyor, bu da yıllık ortalama %4–5’lik bir büyüme hızıyla gerçekleşiyor.
Bu pazarın büyümesinde birkaç önemli dinamik var:
• Erken yaşta okuryazarlığın teşviki, ailelerin ve eğitim kurumlarının çocuk kitaplarına düzenli talep yaratıyor.
• Basılı kitapların yanı sıra interaktif ve dijital formatların yükselişi, özellikle e-kitap ve sesli kitap pazarında yeni gelir kaynakları oluşturuyor.
• Çocuk kitapları, perakende kitap pazarının önemli bir parçası olarak, sadece klasik okuma ürünleri değil; çizgi resimli kitaplar, öğretici içerikler, interaktif yayınlar gibi çok çeşitli formatlarda sunuluyor.
Yayınevleri için çocuk kitapları, pazar payı ve sürdürülebilir gelir açısından stratejik bir yatırım alanı hâline geldi. Örneğin Çin’de perakende kitap pazarının %28’e yakınını çocuk kitapları oluşturuyor ve bu oran test hazırlık kitaplarının hemen ardından ikinci en büyük segment olarak kaydediliyor.
Küresel kitap pazarında çocuk kitaplarının payı ise farklı bölgelerde değişkenlik gösteriyor. Kuzey Amerika ve Avrupa’da çocuk kitapları hâlen önemli bir gelir ve satış hacmi sağlar; dijital içeriklerin artmasıyla birlikte bu segmentin e-kitap ve sesli kitap formatlarında da büyüdüğü izleniyor.
Sonuç olarak, çocuk kitapları yalnızca “çocuklara yönelik içerik” olmaktan çıkıp publishing endüstrisinin hem ekonomik hem de kültürel açıdan temel taşı olan bir segment olarak konumlanıyor. Hem geleneksel basılı kitaplarda hem yeni medyada bu alana yapılan yatırımlar, sektörün önümüzdeki yıllarda da çocuk edebiyatına ağırlık vermeye devam edeceğini gösteriyor.
Velev'i
Google Haberler üzerinden takip edin
