Berlinale 2025, “The Light” ile açıldı: Avrupa’nın vicdan perdesi

Tom Tykwer’ın yönettiği The Light, 2025 Berlin Film Festivali’nin açılış filmi oldu. Göç, kimlik ve sınıf meselelerini merkezine alan film, Almanya’nın güncel ruh hâline ayna tutuyor.

  • ü
  • 06 Kasım 2025
  • ü
  • Kültür

Berlin Film Festivali bu yıl politik bir tonla açıldı. 2025 Berlinale’nin açılış filmi, Run Lola Run (Koş Lola Koş) ve Perfume (Koku) gibi filmleriyle tanınan Alman yönetmen Tom Tykwer’ın son yapıtı The Light (Işık) oldu.

AP News’ün haberine göre Almanya-Fransa ortak yapımı film, göçmen bir ev işçisinin varlığının, sessiz bir Alman ailesinin dengelerini nasıl değiştirdiğini anlatıyor.

Film, yalnızca göçmenlik ve kimlik temalarıyla değil, sınıfsal sınırlar ve Avrupa’nın değişen etik algısı üzerine kurduğu metaforlarla da dikkat çekiyor. Berlin’deki gösterimde ayakta alkışlanan The Light, Tykwer’ın on yıl aradan sonra yönettiği ilk uzun metraj film olma özelliğini taşıyor. Yönetmen, açılışta yaptığı konuşmada “Işık, bugünün Avrupa’sında görünmez kalan insanları görünür kılma çabasıdır” dedi.

Eleştirmenler, filmin görsel dili ve sade kurgusuyla 2000’lerin sosyal realizmini çağrıştırdığını belirtiyor. Der Tagesspiegel yazarı Claudia Mertens, filmi “hem Almanya’nın göçmenlerle kurduğu karmaşık ilişkinin hem de Avrupa’nın vicdanının portresi” olarak niteledi.

Berlinale programında bu yıl 23 film yarışıyor. Festivalin teması “Değişim Zamanı” (Time of Change) olarak duyuruldu. Politik tonun öne çıktığı açılış filmiyle birlikte, Berlin bu yıl bir kez daha sinemanın toplumsal sorumluluğunu hatırlatan merkezlerden biri hâline geldi.

Berlinale 2025 – Genel Bakış

Berlin Uluslararası Film Festivali, 2025 yılında 13–23 Şubat tarihleri arasında düzenlenecek. 75. kez gerçekleştirilen festival, bu yıl yeni bir dönemin eşiğinde: Londra Film Festivali’nin eski direktörü Tricia Tuttle, ilk kez tek başına sanat direktörü olarak görev yapıyor. Bu değişiklik, Berlinale’nin politik tonunu korurken daha dinamik ve küratöryel bir çizgiye yönelmesinin işareti olarak görülüyor.

Ana yarışmanın jüri başkanlığını Amerikalı yönetmen Todd Haynes üstleniyor. Jüri üyeleri arasında Fransız oyuncu Léa Seydoux, İspanyol görüntü yönetmeni José Luis Alcaine, Koreli senarist-yönetmen Hong Sang-soo, Alman yapımcı Janine Jackowski ve Polonyalı sanat yönetmeni Agnieszka Holland bulunuyor. Jüri dağılımı, festivalin her yıl sürdürdüğü “çok seslilik” ilkesini bu kez daha geniş bir coğrafyayla temsil ediyor.

2025 Berlinale’nin açılış filmi Tom Tykwer’ın yönettiği The Light (Işık). Almanya-Fransa ortak yapımı film, göçmenlik, sınıf ve görünmez emeği odağına alıyor. Festivalin ana teması “Time of Change (Değişim Zamanı)” olarak açıklandı; programda 19 film resmi yarışmada yer alıyor. Bunlar arasında Richard Linklater’ın Blue Moon, Jessica Chastain’in başrolünde olduğu Broadway Dreams ve İranlı yönetmen Asghar Farhadi’nin sürpriz yapımı The Visitor da bulunuyor.

Ana yarışmanın yanı sıra, Berlinale’nin klasik bölümleri bu yıl da devam ediyor:

Panorama: toplumsal ve politik hikâyelere odaklanan bağımsız sinema seçkisi,

Forum ve Forum Expanded: deneysel sinemaya ve belgesel biçimlerine ayrılan alan,

Berlinale Shorts: kısa film yarışması,

Generation: genç izleyicilere yönelik yapımlar,

ve bu yıl ilk kez tanıtılan Perspectives bölümü, ilk uzun metrajını çeken yönetmenlere sahne veriyor.

Festivalin dikkat çeken yeniliği, karbon nötr bir organizasyon hedefiyle çalışması: bütün festival mekânları yenilenebilir enerjiyle besleniyor, biletleme tamamen dijital platforma taşınmış durumda.

Berlinale’nin politik kimliği bu yıl da belirgin. Filmler arasında savaş, göç, iklim krizi ve toplumsal cinsiyet meselelerine yoğun biçimde yer verilmiş. Almanya Kültür Bakanı Claudia Roth, açılışta yaptığı konuşmada “Sinemanın, Avrupa’nın vicdanını taze tutan bir alan olduğunu yeniden hatırlıyoruz” dedi.

Festival, hem Avrupa sinemasının geleceğini tartışmak hem de politik sinemanın estetik sınırlarını yeniden tanımlamak açısından 2025’in en güçlü kültürel etkinliklerinden biri olarak görülüyor.

Berlinale 2025’te Türk İmzaları

Berlin Film Festivali bu yıl da Türkiye’den sinemacılara kapılarını açtı. Panorama bölümünde iki dikkat çekici yapım yer alıyor.

İlki, Türk-Fransız yönetmen ikilisi Çağla Zencirci ve Guillaume Giovanetti’nin filmi Confidante. Yönetmenler daha önce Sibel (2018) ile uluslararası başarı kazanmıştı. Confidante, sınırın iki tarafında yaşayan kadınların sessizlik, dostluk ve dayanışma hikâyesini anlatıyor. Film, güçlü kadın temsili ve lirik diliyle öne çıkıyor.


Bu haberler de ilginizi çekebilir:

 

Bir diğer yapım ise Almanya’da yaşayan Türk yönetmen Mehmet Akif Büyükatalay’ın yönettiği Hysteria. Yönetmen, Oray filmiyle 2019’da yine Berlinale’de En İyi İlk Film Ödülü’nü almıştı. Hysteria, mültecilik ve kimlik krizini sanrılı bir anlatı biçimiyle ele alıyor; film eleştirmenlerce “psikolojik gerilimle politik gerçekliğin kesişimi” olarak tanımlanıyor.

Bu iki film, Türkiye sinemasının son yıllarda Avrupa’daki en görünür kuşaklarından birinin temsilcileri olarak değerlendiriliyor.

Velev'i Google Haberler üzerinden takip edin

ÖNERİLEN İÇERİKLER