Kaouther Ben Hania’nın yönettiği ‘The Voice of Hind Rajab’, prömiyerinde seyircileri gözyaşlarına boğarak festivalin en uzun alkışlarından birine imza attı.
Venedik Film Festivali’nin en unutulmaz anlarından biri yaşandı. Tunuslu yönetmen Kaouther Ben Hania’nın yeni filmi The Voice of Hind Rajab, prömiyer gösteriminde tam 23 dakika boyunca ayakta alkışlandı.
The Guardian’ın aktardığına göre; bu süre, festival tarihinin en uzun alkışlarından biri olarak kayda geçti.
A24 yapımı film, Gazze’de trajik bir şekilde yaşamını yitiren küçük kız Hind Rajab’ın hikâyesini merkeze alıyor. Gerçek telefon kayıtları ve tanıklıklarla dokunan yapım, savaşın ortasında çocukların yaşadığı çaresizliği gözler önüne seriyor. Ben Hania, dramatik anlatıyı belgesel öğelerle birleştirerek izleyicinin yaşanan trajediyi doğrudan hissetmesini sağlıyor.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
Soldan sağa: Saja Kilani, Clara Khoury, İsrailli aktör Amer Hlehel ve Motaz Malhees, 82. Venedik Uluslararası Film Festivali’nde yarışan “The Voice of Hind Rajab” filminin kırmızı halı etkinliğinde, merhum Filistinli kız Hind Rajab’ın portresiyle poz veriyorlar. (Fotoğraf: Tiziana FABI / AFP)
Eleştirmenler, filmin yalnızca bir acıyı resmetmekle kalmadığını, aynı zamanda “görmezden gelinen seslere” bir alan açtığını vurguluyor. Venedik’teki güçlü yankısı, yapımı Oscar yarışında da öne çıkarabilecek nitelikte görülüyor.
1977 doğumlu Kaouther Ben Hania, Tunuslu senarist ve yönetmendir. İlk kısa filmleriyle dikkat çektikten sonra uluslararası alandaki çıkışını La Belle et la Meute (2017) filmiyle yaptı. Bu yapım, Cannes Film Festivali’nde “Belirli Bir Bakış” bölümünde gösterildi ve büyük ilgi gördü. Ardından The Man Who Sold His Skin (2020) ile Venedik’te ödül kazanarak Oscar’a aday gösterildi; bu film, Suriyeli bir mültecinin bedenini sanat eseri haline getirmesi üzerinden göç, kimlik ve sömürü meselelerini tartışıyordu. Yönetmen, belgesel ile kurmacayı harmanlayan anlatım tarzı, kadın hikâyelerine ve politik gerçekliğe duyarlılığı ile tanınıyor. The Voice of Hind Rajab ise onun sinemada “unutulmuş sesleri” gündeme taşıyan en çarpıcı işlerinden biri olarak şimdiden öne çıkıyor.
Velev'i
Google Haberler üzerinden takip edin
