AKP milletvekili Ayşe Böhürler'in "anadilinizi evinizde konuşun" açıklamasına tepki gösteren yazar Eser Karakaş, "İçine 28 Şubat kaçmış" eleştirisinde bulundu.
Yazar Eser Karakaş, AKP’nin kurucularından, Kayseri milletvekili Ayşe Böhürler’in Dünya Anadil Günü’nde yaptığı “anadilinizi evinizde konuşun” ifadelerine tepki gösterdi. Karakaş, Artı Gerçek’te yayımlanan, “İçlerinden 28 Şubat ve görgüsüzlük çıkan AKP’liler” başlıklı yazısında, Ayşe Böhürler’i eleştirdi.
Böhürler’in sözlerine atıf yapan Karakaş, “Ayşe Bölürler’in içine 28 Şubat kaçmış. Böhürler’in ‘Kimsenin evinde konuştuğu anadiline karışmak gibi bir hakkımız yok’ sözüne bayıldım. Türbanı yasaklayanlar da ‘özel alanlarınızda, evinizde kimse sizin türbanınıza karışmıyor’ buyuruyorlardı” dedi.
Karakaş, “Bu ifadeler size ne çağrıştırıyor bilemem ama, ne yalan söyleyeyim, bana 28 Şubat günlerinin egemenlerinin türban yasaklama söylemini çağrıştırıyor. En çok da ‘Kimsenin evinde konuştuğu anadiline karışmak gibi bir hakkımız yok….’ sözüne bayıldım Böhürler’in, benim de zamanında bir parçası olduğum, o günlerde savunduğum kişilerin bugün şahit olduğum had safhadaki çirkinliklerine rağmen pişman olmadığım türban tartışmalarında türban yasaklamacıları ‘özel alanlarınızda, evinizde kimse sizin türbanınıza karışmıyor ama türban ile kamusal yaşama katılamazsınız” buyururlardı, şimdi de Erdoğan buyruklarını iletiyor” ifadelerini kullandı.
AKP’li Bölürler’in aba altından sopa gösterdiğini kaydeden Karakaş, yazını şöyle tamamladı:
“Valla ‘insan ne oldum dememeli, ne olacağım demeli’ sözü ne kadar da cuk oturuyor değil mi?
Ayşe Böhürler 28 Şubat mantığını ve felsefesini tamamlamak ve pekiştirmek için 28 Şubatçıların yanlış bir mantıkla kullandıkları kamusal alan kavramı yerine aynı amaç, 28 Şubat mantığı doğrultusunda “kamusal alan” yerine “sosyal yaşam” ifadesini kullanıyor, böyle benzeşmeye, 28 Şubat özentisine de pes doğrusu.
Ayşe Böhürler 28 Şubat mantığını mükemmelleştirmek için olsa gerek abanın altından sopa göstermeyi de ihmal etmiyor ve şöyle buyuruyor aynı X içinde: ‘ortak resmi dilimiz olmadan milletin ve devletin varolabileceğini iddia eden, niyeti milleti ve devleti felç etmek olan işgüzarlara da alan bırakamayacağız’.
Anadil konusunda mesela anadilde temel eğitim hakkını savunmanın neden devleti ve milleti felç etmek olacağını da anlamak kolay değil pek çünkü 28 Şubat mantığına (!) ve Reis’in ve çevresinin ustalık dönemi mantığına, Kopenhag kriterleri yerine Ankara kriterlerini koyma hoyratlığına epey uzağız bizler.
‘Biz’ kim derseniz daha özgür, daha zengin, daha güvenli bir Türkiye özleyenler diyebilirim.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
28 Nisan 2007 muhtırası belirli bir vatandaşlık tanımına muhalif olanların silahlı kuvvetlerin sonsuza dek düşmanı olacağı ifadesi ile bitiyordu, Ayşe Böhürler’in X’i de ‘alan bırakamayacağız’ diye bitiyor, merak etmeden olmuyor maalesef, anadil konusunda farklı önerileri olanlar Böhürler’e göre acaba hangi alanlarda yaşamlarını idame etmeye çalışacaklar, Silivri’de ya da sürgünlerde mi?”