Samandağ’da devlet eliyle gasp ve sürgün: ‘Depremde ölmedik şimdi öldürüyorlar’

Deprem sonrası mülksüzleştirmeyi hızlandırarak yurttaşların haklarını bypass eden bir araca dönüşen ‘rezerv alan’ uygulaması, sermaye için yeni rantların önünü de ferah feza açmış oldu. AKP’nin bu alandaki kılıfı ise ‘kamu yararı’… Peki depremzedenin barınma sorununu çözmek adına bağını bahçecisini talan edip, ağacını meyvesini sökmek ne demektir? Bu tabloda kamu yararını nerede arayıp bulmalıyız?

50 binden fazla insanın öldüğü 6 Şubat depremlerinin ardından en çok yıkımın yaşandığı Hatay’da hayatta kalabilenlerin yaşam mücadelesi aradan geçen 2 yıla rağmen en çetin haliyle sürüyor.

Bunların sonuncusunu Hatay Samandağ’da adına ‘acele kamulaştırma’ denen ve tamamen devlet eliyle, dolayısıyla ‘yasal’ olarak yürütülen gasp, çökme ve sürgün girişiminde gördük.

Mağaracık ve Hıdırbey mahallelerindeki köylülere ait 200 dönüm tarım arazisine 11 etaplı TOKİ konutu ve ticaret merkezi yapmak için el konuldu.

5 ay önce yapılan ‘acele kamulaştırma’ kararı sonrası tapulu arazilerin mülkiyeti vatandaştan alındı.

Mağaracık Mahallesi Samandağ’ı tepeden gören, deniz manzaralı, narenciye bahçeleri, maydanoz tarımı yapılan bir mahalle. Yöre halkı geçimini tarım ve hayvancılıktan sağlıyor.

E-DEVLETTEN ÖĞRENDİLER: ARTIK TAPULARI YOK

Kamulaştırmaya dair kendilerine herhangi bir tebligat da gönderilmeyen mahalleli artık bir tapularının olmadığını e-devletten öğrendi. Mahalleli 5 aydır yaşamları, yaşam alanları için fiili ve hukuki mücadele veriyor.

Mahkemeye taşınan sürecin duruşması tam 21 Nisan’da görülecekti ki 3 gün kala belirsiz bir tarihe ertelendi. Tarım arazilerine jandarma eşliğinde iş makinelerinin girişi de bugünlere rastlıyor. 16 Nisan…

Zeytinlikler, tarım alanları geri dönüşü zor şekilde tarumar edildi. Tüm ağaçlar kökünden söküldü; zeytin, defne, kayısı, erik, mandalina, limon…

KÖYLÜLERE JANDARMA İŞKENCESİ

Jandarmanın iş makineleri eşliğindeki saldırılarının sonuncusu ise 2 Mayıs’ta şafak sökerken oldu. Yaşam alanlarını savunmak için kendilerini makinelerin önüne atan köylüler ters kelepçe ve işkence ile gözaltına alındılar.

Bir köylünün “Girilmeyeceğinin sözü verilmişti. Biz her sabaha akrabalarımızın çığlığıyla mı uyanacağız? 6 Şubat’ta enkazdan gelen çığlıklar hâlâ kulağımızda. Tapulu arazimizden başka yer bulamadınız mı?” diyen isyanı duyuldu.

Bir başka köylü “Bize haber dahi verilmeden ağaçlarımızı söktüler. Hak mı, hukuk mu, adalet mi bu? Zaten yeterince zarardayız. Şimdi bir de bahçelerimizi bu hale getirdiler. Deprem bizi öldürmedi, hükümet öldürdü” dedi.

‘HEMEN YANDA HAZİNE ARAZİSİ VAR AMA…’

Köylülerin avukatı Cuma Irmak ise tarım alanlarının hemen yanındaki hazine arazilerine ve 2 yıl önce başlamış olmasına hala bitmeyen TOKİ inşaatlarına dikkat çekti:

“Burada bir işgal söz konusu. Tekrar sesleniyoruz bu topraklardan elinizi çekin. 42 mahallenin ihtiyacı olan bilimsel verilere dayalı, Samandağ halkının hemfikir olacağı bir proje üretin. 1 ve 2’nci etap, Hazine adına kayıtlı arazilere yapıldı. Aradan 2 yıl geçti 424 adet konut hala bitmedi” dedi.

REZERV ALANLAR VE SERMAYE İÇİN YENİ RANTLAR

Depremin ardından AKP hükümetinin yeniden düzenlediği rezerv alanlarla ilgili kanun maddesi, sermaye için yeni rant alanlarının önünü de ferah feza açmış oldu. Böylece rantı yüksek alanlardaki arsa ve binaların ‘rezerv yapı alanı’ ilan edilerek kamulaştırılmasının önünde hiçbir engel kalmadı.

AKP’nin bu alanda hazırladığı kılıf ise ‘kamu yararı’ söylemi ve tam olarak şöyle deniyor: Deprem sonrası yıkılan yapıların yerindeki konut stokunun ivedi olarak yenilenmesi ve vatandaşların bir an evvel mevcut konumlarında konut-işyeri sahibi olması…

HANGİ KAMU YARARI?

Peki depremzedenin barınma sorununu çözmek adına bağını bahçecisini talan edip ağacını meyvesini sökmek ne demek oluyor… Bu tabloda kamu yararını nerede arayıp bulmalıyız?

1 yıl önce, rezerv alan içinde kalan hasarsız ve az hasarlı yapılara dokunulmayacağını söyleyen bakanlık bugün tam tersini yapıyor. Hasarsız evleri, rezerv alan içinde kaldığı için çıkmaya zorlanan yurttaşlar dava açıyor. Açtıkları davalar devam ederken yurttaşlardan evlerini 15 gün içinde terk etmeleri aksi halde tahliye ve yıkımın kolluk yardımıyla yapılacağı söyleniyor.

Aynı bugün Samandağ’daki tarım arazilerinde olduğu gibi…

 

Velev'i Google Haberler üzerinden takip edin

ÖNERİLEN İÇERİKLER

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com