FOTOĞRAF: YASİN AKGÜL / AFP
Prof. Dr. Fatih Özatay, enflasyonun ocak ayında bayağı yüksek çıkacağını belirterek, ” Nisan-Mayıs gibi enflasyon yüzde 70-75 düzeyine ulaşacak”dedi.
Prof. Dr. Özatay, eksik ekonomik program uygulanmasının enflasyonla mücadele açısından karşılaştığı önemli zorluklar olduğunu belirterek, “Birinci zorluk Mayıs seçimlerinden sonra döviz kurunun bu kadar sıçramasına izin verilmesinden kaynaklanıyor. İlk PPK toplantı tarihini öne çekerek -olağanüstü bir toplantı yaparak- politika faizi önden yüklemeli artırılabilirdi. Daha sonra kademeli bir artışa gidilebilirdi. Kurun bu kadar sıçramasında, programın faiz ve vergi oranları artışları dışında başka bir unsur taşımaması, kapsamlı bir programın uygulamaya sokulmaması da büyük rol oynadı. Bu eksiklikler, U-dönüş olabileceğine dair şüpheleri yaygınlaştırdı. Sonuçta, döviz kuru anlamsız bir ölçüde sıçradı. Mayıs sonunda dolar kuru 20 TL iken, Temmuz ortasında 26, Ekim ortasında ise 28 oldu. Beraberinde enflasyon da yükseldi.” dedi.
Prof. Dr. Özatay, Ekenomim’deki yazısında, program eksiklinin kendisini hissettirdiğine işaret ederek, “Mesela Merkez Bankası’nı politik açıdan bağımsız kılacak adımlar atılmadı. Açıklanan istatistiklere güveni yeniden sağlamak üzere, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) yapısı da değiştirilebilirdi; yapılmadı. Ama bunları önümüzdeki günlerde yapmak mümkün. U-dönüş yapılarak rasyonel olmadığı belirtilen dönemi andıran işlere girişilmeyeceğine dair bir miktar güvence verir bu adımlar. Adil ve hızlı çalışan bir hukuk sistemine yönelik adımlar da atılsa iş çok kolaylaşır; ama böyle bir ihtimal Kaf dağının arkasında.” ifadesini kullandı.
Ekonomideki ikinci zorluğun enflasyonun önümüzdeki aylarda yükselecek olmasından kaynaklanı kaydeden Prof. Dr. Özatay, şöyle devam etti: “İkinci zorluk, önümüzdeki aylarda enflasyonun yükselecek olmasından kaynaklanıyor. Nisan-Mayıs gibi enflasyon yüzde 70-75 düzeyine ulaşacak. Önümüzdeki hafta açıklanacak Ocak enflasyonu da bayağı yüksek çıkacak. Bu gelişmeler, Merkez Bankası’nın yüzde 36 olarak açıkladığı 2024 sonu enflasyon tahminin içinde var zaten. Farklı bir ifadeyle, bu olumsuz gelişmeler dikkate alınarak, 2024 sonunda enflasyonun orta noktası yüzde 36 ve üst sınırı yüzde 42 olan bir aralıkta kalacağı tahmin edilmişti. Ama Ocak enflasyonun açıklanacağı günden başlayarak, bir koroyu dinleyeceğiz. “Faiz artırmakla bu iş olmuyor” diyecekler ve elbette yerine ne önerdiklerini de söylemeyecekler. Keza ihracat cenahının çoğu temsilcisinden “dolar kurunun 40; yetmez 45, 45 olursa birkaç ay sonra o da yetmez; 55 olsun” dileklerini her fırsatta her ortamda söyleyeceklerine şahit olacağız -ki çoktan söylemeye başladılar.”
Ekonomideki üçüncü zorluğu ise yurtdışından yeteri kadar döviz gelmemesinden kaynaklandığını anlatan Prof. Dr. Özatay, “Tüm bunlara rağmen, 2024 sonu enflasyonun Merkez Bankası’nın tahmin aralığında bir yerde gerçekleşmesi ihtimali yüksek. Üst sınırdan ne kadar uzak olur ve ne kadar yüzde 36’ya yaklaşırsa o kadar iyi. Elbette mevcut koşullar altında geçerli bu öngörüm. Öte yandan, 2023 sonu itibarıyla 190 ülke içinde sadece 10 ülkenin enflasyonu yüzde 35’in üzerinde. Yani, alınacak çok mesafe var daha.”