Öğrenciler: AKP iktidarına doğduk, 23 yıllık öfkemiz var

“Öfkemiz bir günlük ya da bir haftalık değil. Bizler AKP iktidarına doğanlarız. Bu yüzden de öfkemiz tam 23 yıllık” diyen öğrenciler, okulların sınırlarını aşarak kentlerin meydanlarını çoktan doldurdu. Yıllara yayılmış otoriterleşme ve yoksullaşma sürecinde sadece bugünleri değil gelecekleri de çalınan gençlerin itirazlarının gücü tam da buradan geliyor olsa gerek: “‘Mesele sadece Ekrem İmamoğlu meselesi değil. Kendi geleceğimize sahip çıkmak için buradayız.”

AKP karşıtı gösteriler gençlerin öncülüğünde sürüyor. (Fotoğraf: Angelos TZORTZINIS / AFP)

İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü’nün İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun diplomasını iptal etmesiyle 18 Mart’ta başlayan operasyon, 23 Mart’ta cezaevinde son buldu.

Süreç ve toplumdaki karşılıkları ise sürüyor. Ülkenin dört bir yanından protesto eylemleri yükselirken tüm bu kitlesel itirazda gençlerin varlığı özellikle dikkat çekici.

Türkiye’de köklü bir direniş geleneğine sahip olan öğrenci hareketi bir kez daha toplumsal değişimin en önemli aktörlerinden biri olarak sokaklarda…

“Sizleri, ülkede hayatın akış yönünü değiştiren İstanbul Üniversitesi’nden selamlıyoruz” diyen İÜ öğrencileri, bu mirasa şöyle dikkat çekti:

“İstanbul Üniversitesi ve Beyazıt Meydanı, ülke tarihi açısından her zaman ayrı bir öneme sahip oldu. Bu ülkenin iyiden, güzelden, doğrudan yana olan gençleri 1958’de, 1968’de, 1978’de, hatta 1980 darbesi sonrasında Beyazıt’ta tarihî eylemler gerçekleştirmişti. Bu amfiler, fakülteler ve meydan, geçmişin sesini içinde taşır. O büyük tarih aynı zamanda bizim için bir kılavuz, bir yol haritasıdır. Beyazıt Meydanı’nda 19 Mart Çarşamba günü yaşananlar, bu tarihsel sorumluluğun bir sonucudur.”

İstanbul Üniversitesi, eylemlerin önemli merkezlerinden biri oldu. (Fotoğraf: Yasin Akgül / AFP)

ÜNİVERSİTELER AKADEMİK BOYKOTTA

Valiliklerin ilan ettiği toplanma ve gösteri yasaklarına, toplu taşıma kısıtlamalarına rağmen gençler sokağa çıkıp, seslerini duyurmakta kararlı. Ne giderek artan polis şiddeti ne de tutuklanma endişesi gençleri sokağa çıkmaktan alıkoydu.

Türkiye’nin dört bir yanında yüz binlerce gencin son bir haftadır kesintisiz devam eden eylemlerinde ana tema ‘hak, hukuk, adalet ve özgürlük’ oldu.

ODTÜ öğrencileri, İmamoğlu’nun tutuklanması üzerine tüm üniversitelilere 24 Mart’ta ‘akademik boykot’ çağrısı yaptı ve bu çağrı vakıf üniversitelerine dek uzanmış durumda.

İstanbul’dan Mimar Sinan’a, Boğaziçi’nden Galatasaray ve diğer illerdeki onlarca üniversitede yüz binlerce öğrencinin boykot eylemleri sürüyor. Ders sıralarını boş bırakan öğrencilerin okul bahçelerinde düzenlediği forumlara katılım yoğun…

Amfilere, kampüslere sığmayan öğrenciler, bulundukları kentlerin meydanlarını çoktan doldurdu.

İmamoğlu’nun diplomasının iptali ile başlayıp tutuklanmasına uzanan süreç, öğrenci hareketinin fitilini şimdi ateşlese de, gençlerin sorunları yeni değil. Son bir haftadır olanlar buzdağının görünen yüzüyken, tepkinin altında kocaman bir sorunlar yumağı var.

Öğrenciler özgürlükleri ve gelecekleri içini sokakta. (FOTOĞRAF: KEMAL ASLAN / AFP)

OTORİTERLEŞME VE YOKSULLUK

“Öfkemiz bir günlük ya da bir haftalık değil. Bizler AKP iktidarı döneminde doğanlarız. Bu yüzden de öfkemiz tam 23 yıllık” diyorlar.

Yıllara yayılmış otoriterleşme ve yoksullaşma sürecinde sadece bugünleri değil gelecekleri de çalınan gençlerin itirazlarının gücü tam da buradan geliyor olsa gerek.

DW Türkçe’ye konuşan bir üniversite öğrencisi, gençler açısından hayli karanlık olan tabloyu şöyle özetliyor:

“Ben 25 yaşındayım ve yeni mezun oldum. Çoğu arkadaşım gibi ben de yüksek anksiyete yaşıyorum. Bunun sebebi yalnızca kişisel meseleler değil; sürekli değişen, güvenilmez bir ortamda yaşıyor olmamız. Her an her şeyin değişebileceği, alınan kararlarla hayatımızın yönünün bir gecede değişebileceği hissi bizi tüketiyor.”

Yeni mezun bir başka genç ise temel haklara yönelik baskılara, güvensizlik ve belirsizlik hissine şöyle dikkat çekiyor:

‘İMAMOĞLU’NA BUNU YAPAN BİZE NELER YAPMAZ Kİ?’

“Babadan zengin, beyaz, erkek ve politik güce sahip bir insanın bile bu kadar kolayca hapse atılabildiği bir ülkede, sokakta yürüyen herhangi bir insanın hiçbir güvencesi yok. İstanbul Belediye Başkanı’nı bile bir anda harcayabilen bir hükümet bizim yaşam hakkımıza neler yapmaz ki? Neler yapmadı ki bu zamana kadar?”

Bir başka öğrenci ise itirazlarının Ekrem İmamoğlu meselesiyle sınırlı olmadığını şöyle özetliyor: “Demokrasi elbette ki asıl amacımız. Bunu sağlamak için buradayız. Çünkü demokrasinin sadece sandıkla alakalı bir şey olmadığını biliyoruz. Sokakta olmak, haklarını sonuna kadar kullanabilmek… Bunların her biri demokrasiyi besleyen şeyler. Biz Saraçhane’ye İmamoğlu için değil, demokrasi için gittik.”

2024 Aralık’ta Friedrich Ebert Vakfı’nın yaptığı bir gençlik araştırması öğrencilerin anlatımlarını rakamlarla somutluyor.

YÜZDE 58: İŞ BULMAK İÇİN GÜÇLÜ KİŞİLERE İHTİYAÇ VAR

Genç işsizliğinin zirve yaptığı Türkiye’de gençlerin yüzde 58’i iş bulmak için güçlü kişilerle bağlantılara sahip olunması gerektiğine, yüzde 42,7’si de siyasi parti üyeliğinin önemli olduğuna inanıyor. Liyakata inançta büyük gedikler açılmış durumda.

AKP karşıtı eylemler Türkiye dışında da yapıldı. (Fotoğraf: Andreas SOLARO / AFP)

Araştırma ayrıca yaşam standatlarını iyileştirmek için yurtdışına göç etme arzusunun da yüksek olduğuna işaret ediyor. “Göç etmek istemiyorum” diyenlerin oranı sadece yüzde 21…

Ülkenin geleceğinin şimdikinden daha kötü olacağını söyleyen gençlerin oranı ise yüzde ise 49,4…

‘KARARLIYIZ’

Yüzbinlerce genç otoriterleşmeye, yoksulluğa, geleceksizliğe karşı neşelerinin yanına koydukları öfkeleri ve aydınlık yüzleriyle sokakları, meydanları ve iktidarı daha uzun zaman sallayacak gibi görünüyor: “Her türlü farklı sesin baskı altına alındığı bu ortamda biz tüm bu olanları kabul etmiyoruz. Geleceğimize, haklarımıza ve demokrasiye sahip çıkıyoruz. Çünkü bu ülke bizim ve haklarımızı savunmaya kararlıyız.”

Velev'i Google Haberler üzerinden takip edin

ÇOK OKUNANLAR

ÖNERİLEN İÇERİKLER

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com