Tülay Hatimoğulları, "Türkiyelileşmenin önündeki en büyük engel, AKP-MHP ittifakıdır; bu böyle biline" derken, Bakırhan AKP'deki Kürt siyasetçilere istifa çağrısı yaptı. Bahçeli'nin açıklamalarına yanıt veren Bakırhan, "Uzattığınız eli tuttuk. Ama diğer elini ortağın parçaladı. Bu darbeyi sahiplerine iade edeceğiz" dedi.
DEM Parti, bu haftaki Meclis grup toplantısını, kayyım atanan Mardin Büyükşehir Belediyesi önünde gerçekleştirdi.
EMEP Milletvekili Sevda Karaca, TİP Genel Başkanı Erkan Baş, ESP Eş Genel Başkanı Murat Çepni, Devrimci Parti Genel Başkan Yardımcısı Gamze Taşçı, İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Hüseyin Küçükbalaban, TÖP Sözcüsü Juliana Sözen, EHP Genel Başkanı Hakan Öztürk, SYKP Eş Genel Mertcan Titiz Feray Mertoğlu de toplantıya katıldı.
DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, grup toplantısında konuştu. Hatimoğulları, “Türkiyelileşmenin önündeki en büyük engel, AKP-MHP ittifakıdır; bu böyle biline” derken Tuncer Bakırhan ise AKP’deki Kürt siyasetçilere istifa çağrısı yaptı.
MHP lideri Devlet Bahçeli’nin açıklamalarına yanıt veren Bakırhan, “Uzattığınız eli tuttuk. Ama diğer elini ortağın parçaladı. Uzatılan el meğer kayyım atamak içinmiş” ifadelerini kullandı.
Hatimoğulları’nın konuşmasından öne çıkanlar şöyle: Türkiye’nin dört bir yanında mücadelemizi ve dayanışmamızı büyüterek bu darbeyi sahiplerine iade edeceğiz. Bu kayyımın amacı, vatandaşın seçme ve seçilme hakkını elinden almaktır. ‘Sen seçemezsin, seçilemezsin’ demektir. Kayyım, Kürt halkının siyasi iradesini tanımamak anlamına gelir.
Bu kayyımcı anlayış sanmayın ki sadece Kürtlere zarar veriyor, sadece DEM Parti’ye zarar veriyor. Esenyurt örneğinde olduğu gibi kayyım anlayışı seçimleri lağvediyor, seçimleri ortadan kaldırıyor. Kayyım, Türkiye’de yaşayan halkların iradesini tanımamak anlamına gelir, seçimleri ortadan kaldırıyor. AKP ve MHP, Türkiye partileri değildir. Türkiyelileşmenin önündeki en büyük engel, AKP ve MHP ittifakıdır. Bu böyle bilinmelidir.
Dün, eş genel başkanımız Tuncer Bakırhan’ın konuşması, amacından saptırılarak hedef haline getirildi. Partimize yönelik siyasi linç girişimleri devam etmektedir. Söylediğimiz her sözün tarihsel önemini ve ağırlığını çok iyi biliyoruz. Gün demokrasiye, insan haklarına, adalete ve hukuka sahip çıkma günüdür.
Biz kayyım atanmış Mardin’den çağrımızı yineliyoruz: Meclis’i göreve çağırıyoruz. Çözüm parlamentodadır. Herkes elini taşın altına koymalıdır. Gelin hakkımıza hep birlikte sahip çıkalım. Dün geç kaldık bu yüzden Esenyurt’a da kayyım atandı. Biz mücadele etmezsek sadece DEM Partili belediyelere değil, her yere kayyım atanacaktır.”
Hatimoğulları’nın ardından Bakırhan kürsüye çıktı. Bakırhan’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
“Mücadele bizim için Meclis salonları, parti büroları değil. Yeri geldiğinde sokaklar, fabrikalardır. 4 Kasım siyasi darbenin yıldönümüdür. 4 Kasım’da irademize kayyım atayan hükümet ‘bu siyasi darbeyi sürdüreceğim’ mesajı vermiştir. Sizin siyasi darbeniz, Mardin, Batman, Halfeti ve Esenyurt halkı için bir hiçtir. Bu darbeciler tarihin karanlık sayfalarında yerini alacaktır.
Türkiye’de iki hat var. Bir kayyım cumhuriyeti isteyenler, bir de demokratik cumhuriyet isteyenler. Hakkari’ye kayyım atadılar, Mardin’e, Esenyurt’a Halfeti’ye Batman’a terörden dolayı kayyım atadık dediler. Bütün kötülükleri, haksızlıkları, hukuksuzlukları ve yolsuzlukları ‘terör’ maskesinin arkasına sakladılar. Terörü arıyorsanız, demokrasiyle olan mesafenize bakın. Bölücülüğü arıyorsanız, doğu ile batı arasındaki farklara bakın. Asıl bölücüler sizlersiniz. Terör arıyorsanız, 2015’ten beri demokrasiye yaptığınız darbelere göz atmalısınız. Gülistan Sönük, Türkiye’nin en çok oyla seçilmiş eş genel başkanıdır. Siz, halkların iradesine kayyım atadınız.
İktidar elimi uzatıyorum derken diğer elleriyle zulüm yapıyorlar. Bu halk size nasıl güvensin, Meclis’te uzattığını elin samimi olduğuna nasıl inansın? Bize uzattıkları elleri tuttuk. Uzatılan el meğer kayyım atamak içinmiş. Gerçek niyetlerini ifşa ettiler. Sayın Bahçeli, Erdoğan Kürtler ne yapsın? Meclis’teki bütün partilere soruyorum; Kürtler artık ne yapsın? Öcalan’ı İmralı’da, DEM Parti’yi Meclis’te tecrit ederek barış sağlanamaz. Dün elini uzatanlar bugün kayyım atayanlar değil mi? Biz bunların samimiyetine nasıl inanacağız?
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
Sayın Bahçeli, bize uzattığın eli biz tuttuk ama diğer elini ortağın baltaladı. Bize uzattığın elde sorun yok, diğer elini baltalayan ortağında sorun var. Madem çözüm istiyorsun önce bu kayyım anlayışından vazgeç, önce tecridi kaldır, hukuku uygula.”