Antep’teki tekstil işçileri: 30 bin lirayla kira mı ödeyeceğiz, çocuk mu bakacağız?

Antep’te 9 fabrikadaki 2 bin 500 tekstil işçisi, yüzde 30’luk zam ve kölelik dayatmasına karşı Şubat başından beri grevde. Grevlerin yayılmasından endişe eden sermaye- AKP marifetiyle kentte 15 gün tüm eylemler yasakladı, sendika başkanı hapse atıldı. Türkmen’in cezaevinden gönderdiği "Buradaki koşullar, fabrikalardaki kölelik koşullarından daha kötü değil" mesajı, ülkenin işçiler için nasıl bir cehennem olduğunun ve artık korkacak ve kaybedecek bir şey kalmadığının da ilanı gibi.

Tekstil merkezi kabul edilen Antep, yüzde 15,5’luk ihracat payıyla İstanbul’dan sonra ikinci sırada yer alıyor.

Türkiye’nin genel ihracatı içinde tekstil sektörünün payı son birkaç yıl içinde görece gerilese de sektör, 2024 yılında 207 ülke ve serbest bölgeye ürün sattı. Tekstil ihracatçıları, 2 milyon 449 bin 416 ton ürün karşılığında 9 milyar 495 milyon 379 bin dolar gelir elde etti. Antep bu haliyle Türkiye’nin en çok ihracat gerçekleştiren 6’cı ili olma özelliğini koruyor.

Tekstil patronlarının kârlılık ve birikimlerini korumak için buldukları yol ise ücretleri düşürmek ve çalışanları işten çıkarmak. İş kolunda 2022’de kayıtlı 1 milyon 225 bin işçi varken, bu rakam 2024’te 950 bine gerilemiş durumda.

ÜCRETLER, HİÇ OLMADIĞI KADAR GERİLEDİ

Yüzlerce fabrikanın ve yaklaşık 300 bin tekstil işçisinin bulunduğu Antep’te tekstil sermayesi, önemli ölçüde ucuz emek üzerinden yükseliyor ve gelinen yerde ücretler hiç olmadığı kadar gerilemiş durumda.

Tam da bu yüzden Başpınar Organize Sanayi Bölgesi’nde 3 büyük fabrikada 5 Şubat’ta başlayan direniş, kısa sürede 9 fabrikaya yayıldı ve yaklaşık 2 bin 500 işçi, patronların yüzde 30’luk zam teklifini kabul etmeyerek greve başladı.

Tekstil fabrikalarında işçi direnişlerinin yayılması üzerine Valilik, 12 Şubat’ta kent genelinde 15 günlük eylem ve etkinlik yasağı ilan etti. Bu kararın ardından, direnişteki işçilerin çadırları polis, jandarma ve çevik kuvvet eşliğinde bir gece vakti söküldü. e-devletten sendika üyeliği engellendi, işçilerin önüne polis-jandarma barikatı çekildi, gözaltılarla gözdağı verildi.

Hiçbirinden sonuç alınamayınca ‘suç icadı’yla sendika başkanı tutuklandı.

SENDİKACIYA, ‘SENDİKACILIK YAPTIN’ SUÇLAMASI

Direnişe önderlik eden BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen, 16 Şubat’ta alındığı ikinci gözaltının ardından patronların işaretiyle ‘çalışma hürriyetini ihlal’ ve ‘suç işlemeye tahrik’ suçlamalarıyla apar topar cezaevine kapatıldı.

İşini yaptığı, tam da bir sendikacının yapması gerektiği gibi çalışanların hakkını hukukunu aradığı için… Tıpkı diğerleri gibi… Siyasetçilerin siyaset, yazarların yazarlık, gazetecilerin gazetecilik yaptığı için tutuklanması gibi…

Başından beri işçilerin yanında saf tutan, çalışanların sesine ses katanlardan olan Emek Partisi Antep Milletvekili Sevda Karaca, işçileri greve götüren koşulları şöyle özetledi:

‘MAAŞ, KARIN BİLE DOYURMUYOR’

“Başpınar’da 300 bin işçi bölgenin ucuz iş gücü olarak ter döküyor, patronlarına ihracat rekorları kırdırıyor. İş güvencesinden yoksun, kuralsız çalışma koşulları nedeniyle canlarını veriyorlar, uzuvlarını kaybediyorlar. Karşılığında aldıkları para ise yoksulluk sınırının yarısı bile değil. Haftanın 7 günü izin yok, yemekler kötü, tuvaletler kirli, servisler balık istifi… Patronlara zenginlik dokudukları makinelerin stop düğmeleri çalışmıyor. Kaza geçirip hastaneye giden devamsız yazılıyor, yevmiyesi kesiliyor. Ne karın doyuracak bir maaş alıyorlar, ne ikramiye ne de sosyal hak. Banka promosyonlarına bile patron el koyuyor, maaşların bir kısmı elden ödeniyor. Ne kaçırılan vergi için ne de işçinin canı için en ufak denetim yok. Başpınar’da kurulan patron imparatorluğunda işçilerin zerre değeri yok.”

AKP’Lİ VEKİL ÇELİKASLAN’IN ŞİRKETİ SON 2 YIL VERGİ ÖDEMEDİ

Karaca’nın ‘patron imparatorluğu’ dediği ekonomik sömürü çarkının Antep’teki en büyük dişlilerinden biri AKP Antep Milletvekili İrfan Çelikaslan’ın sahibi olduğu fabrika… Türkiye’nin en büyük 261’inci sanayi şirketi olan Şireci Teksil, devletten aldığı yüklü teşvikler ve vergi muafiyetleriyle dikkat çekiyor.

Şireci’nin 2021 yılında vergi matrahı 137 milyon 140 bin TL iken, ödediği kurumlar vergisi tutarı sadece 9 bin 431 TL olmuş ve şirket 2022 ve 2023 yıllarında hiç vergi ödememiş.

Şirkete faiz desteği, 10 yıl gelir vergisi stopajı desteği, gümrük vergisi muafiyeti, KDV istisnası, 10 yıl sigorta primi desteği, 12 yıl sigorta primi işveren hissesi desteği sağlanmış ve toplam yatırımının yüzde 55’lik bölümü de (1.6 milyar TL) Hazine tarafından karşılanmış.

PATRON: BANA BU ZENGİNLİĞİMİ ALLAH VERDİ

Tüm bunlar olurken, AKP’li vekil Çelikaslan’ın kardeşinin “Bana bu zenginliğimi Allah verdi” şeklindeki lafları da en az devlet teşvikleri kadar dikkat çekici.

AKP’li vekilin şirketinde patron, servetine servet katma peşindeyken işçiler de hayatta kalmaya çalışıyor:

‘BU PARAYLA KİRA MI ÖDEYECEĞİZ, ÇOCUK MU BAKACAĞIZ?’

“İşveren yüzde 33 verdi. Bizim talebimiz ise yüzde 65 zam. Bu, 36 bin 300 lira maaşa tekabül ediyor. Bunun dışında da 2 bin lira devamsızlık primi istiyoruz. İşverenin verdiği 29 bin 250 lira artı 750 lira devamsızlık primi. Banka promosyonlarının bize verilmesini ve hijyenik yemeklerin çıkmasını istiyoruz. Yemeklerde hamam böceği, kurt, kıl çıkıyor. Çalışma şartlarımızın insan onuruna yakışır şekilde iyileştirilmesini istiyoruz. Bizi burada işçi olarak değil köle olarak görüyorlar. 5 dakika dinlenmemiz yok. Kiralar 10-15 bin lira olmuş. Bu para ile kira ve faturaları mı ödeyeceğiz, çocuk mu bakacağız? Şimdi kafalarına göre ‘bu zammı veriyoruz. Çalışıyorsanız bu, çalışmıyorsanız bu’ diyorlar. Gelip 30 bin lirayla bir ay geçirsinler. Eğer gerçekten geçinebiliyorsa ben bir şey demeyeceğim. Öyle makamla, mevkiyle olmuyor bazı şeyler.”

MEHMET TÜRKMEN: CEZAEVİNDEKİ KOŞULLAR, FABRİKALARDAKİ KÖLELİK KOŞULLARINDAN DAHA KÖTÜ DEĞİL

Sermayenin emek sömürüsü üzerinden yükseldiği Antep, ihracat gibi iş cinayetlerinde de 2’nci sırada. Antep’te tekstil fabrika ve atölyelerinde son 10 yılda 47 işçi çalışırken canından olmuş. Sendikalı işçi oranı ise sadece yüzde 3…

Mehmet Türkmen, yayılan grevleri engellemek için hapse atılmış olsa da patron-sermaye cephesinin hesapları tutacak gibi görünmüyor. Binlerce işçi talepleri karşılanana kadar birlik içinde direnmeye devam edeceklerini açıkladı.  Türkmen’in cezaevinden gönderdiği “Buradaki koşullar, fabrikalardaki kölelik koşullarından daha kötü değil” mesajı, ülkenin işçiler için nasıl bir cehennem olduğunun ve artık korkacak ve kaybedecek bir şey kalmadığının da ilanı gibi.

Velev'i Google Haberler üzerinden takip edin

ÖNERİLEN İÇERİKLER

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com