Partisinde liderliği kaybeden siyasiler niye Saray’a sığınır? Beştepe’nin kapısına dayanan son siyasetçi Kemal Kılıçdaroğlu oldu. Kılıçdaroğlu, kendisini ziyaret eden Vahap Seçer, Mansur Yavaş ve Engin Özkoç’a parti kongresiyle ilgili önemli şeyler söyledi. Kılıçdaroğlu, bu kişilere mealen iktidarın kontrolündeki yargı tarafından CHP’ye kayyım olarak atanmayı kabul edeceğini ifade etti üstü kapalı. Kılıçdaroğlu’nun şu “Ben kabul etmesem kayyım gelecek. Kayyıma mı bırakayım? Karardan sonra Özel ile oturur, konuşuruz” ifadesinden başka bir anlam çıkarmak mümkün değil.
Kılıçdaroğlu, kongreyle ilgili baştan ikircikli bir tavır takınmasıydı bu iş noktaya gelmeyecekti. Kılıçadaroğlu ve çevresinde bir grup vekil, sürekli olarak Saray’a direk ve indirek mesajlarla bu işin bu noktaya gelmesini sağladılar. Şimdi ise Saray’dan alacakları bir pasla son seçimde birinci olmuş partiyi ele geçirme hayali kuruyorlar.
Saray’dan aldığı destekle siyasi kariyerini devam ettirden ilk siyasetçi Kılıçdaroğlu değil. Meral Akşener’e karşı 2016 yılında kongreyi kaybeden MHP lideri Devlet Bahçeli, kendini Saray’ın güvenli kollarına atarak koltuğunu koruyabilmişti. Yerel bir mahkemede açılan dava ile kongre sonuçları iptal edilmiş, muhalifler tasfiye edildikten sonra Bahçeli koltuğunu koruyabilmişti. O tarihten önce Erdoğan’a yönelik Türk siyasi tarihinin en ağır ifadeleri kullanan Bahçeli, 180 derecelik bir söylem değişimine uğrayacaktı. Şu anda ise Erdoğan’a “bırakıp gidemezsin” çağrılara yapmakla meşgul.
Saray’ın müdahalesi ise kazandığı kongre elinden alınan Meral Akşener’in da arada geçen 8 yılın ardından aynı yola başvurması absürd olduğu kadar da düşündürücü. ‘Hür ve müstakil’ olarak girdiği yerel seçimlerde partisinin oyunu yarı yarıya düşüren Akşener, genel başkanlık görevini bırakmak zorunda kaldı. Genel başkanlık görevinden ayrıldıktan bir süre sonra Akşener, ilk görüntüyü Saray’da Erdoğan’ı ziyaret ederek verdi. Saray sakini Erdoğan’ı ziyaret ederek gündemde yer bulan Akşener, kamuoyundan gelen yoğun eleştirilerden midir nedir şu anda Saray’da doğrudan görev almadı. Ama muhalif bir siyasetçi olduğunu unutturacak şekilde köşesine çekildi. Bir süre sonra Saray’dan alacağı bir görevle sahalara dönerse şaşırmamak gerekir.
Bahçeli ve Akşener’den önce Saray’dan kendilerine politik sığınma alan başka liderler de var. Demokrat Parti’nin eski lideri Süleyman Soylu, Saadet Partisi’nde bir dönem genel başkanlık yapmış Has Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş bu isimlerden bazıları. Kurtulmuş, Saadet Partisi’nde Erbakan’a karşı isyan ettikten sonra kurduğu partinin başarılı olmaması üzerine Saray’a kendini atan isimlerden.
İki isminde ortak özelliği Erdoğan’ı en ağır ifadelerle eleştirmiş olmaları. Numan Kurtulmuş’un ‘Harun gibi geldiler karun oldular” sözü dindar olduğunu söyleyen bir siyasetçiye söylenebilecek en ağır cümleler. Bunu söyleyen Numan Kurtulmuş şu anda yetkisi kalmamış Meclis’in başkanlığı görevini yapıyor. Süleyman Soylu ise güçlü bir İçişleri Bakanlığı’nın ardından Erdoğan’ın yedeğe aldığı isimlerden. Soylu, meydanlarda Erdoğan’ı tüyü bitmemiş yetimin hakkını yemekle suçlamış ve hesap soracağını söylemişti.
Saray’a sığınan eski genel başkanlar kervanına son olarak CHP eski lideri Kemal Kılıçdaroğlu da katıldı. Kılıçdaroğlu, bütün ümidini kaybettiği kongre ile ilgili Saray yargısı tarafından verilecek bir ‘mutlak butlan’ kararına çevirdi. Savcının defaatle çağrısına rağmen gidip kongre ile ilgili sorularını cevaplamayan Kılıçdaroğlu, iktidar yargısı kararıyla genel başkanlık koltuğuna döneceğinin hayallerini kurmaya başladı. Kılıçdaroğlu’nun kurduğu hayalin kazananı Saray’daki tek adam olacak. Kılıçrdaroğlu’nun genel başkanlık görevine gelmesi durumunda partideki dalgalanma ve ardından yaşanacak kopmalar sadece Saray’a yarayacak. Kılıçdaroğlu, genel başkanlığa atanırken Erdoğan’ın önü bir kez daha açılmış olacak.
Kısacası sırasıyla Soylu, Kurtulmuş, Bahçeli, Akşener’in ardından Kılıçdaroğlu da Saray’dan ‘politik’ sığınma istedi. Sığınma dediğime bakmayın, kısacısı Saray’a iradelerini teslim ettiler. Karşılığında bakanlık, TBMM Başkanlığı ve Genel Başkanlık aldılar. Kılıçdaroğlu ve ekibinin anlamadığı, Bahçeli ve Akşener’in tabanı bu ‘sığınmayı’ kaldırabilir ama ‘sol, sosyal demokrat ve demokrat’ CHP tabanı bu durumu kabul etmez. Kılıçdaroğlu, siyasi hayatını sonu kötü bir finalle biteceğinden hiç şüpheniz olmasın.