Akşener, Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde üstlendiği 'oyun bozan' rolünü yeniden devreye sokmuş durumda. Akşener, son hareketiyle İYİ Parti'den yeni kopuşların önünü açtı.
İYİ Parti’nin eski Genel Başkanı Meral Akşener’in Saray’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesinin yankıları devam ediyor. Erdoğan’ın talebi üzerine gerçekleşen görüşmeyi İYİ Parti yönetimi oldukça sert bir dille eleştirdi. Görüşmenin içeriğinin açıklanması yönünde partinin yetkili isimleri çağrıda bulunmasına rağmen Akşener, bu çağrıları duymazdan geldi.
Akşener’in Saray’a yaklaştığını gören partinin Grup Başkanvekili Buğra Kavuncu, “Tek adam rejimine karşı sonuna kadar mücadele edeceğiz” diyerek konumunu belirledi. Partinin Genel Sekreteri Uğur Poyraz’ın “Bu görüşme İYİ Parti tüzel kişiliğinin amaç, hedef ve vizyonunu kesinlikle bağlamamaktadır” sözüyle Akşener’in partiyle olan ilişkisinin fiillen bittiğini ifade etti. Genel başkanlığa aday olan Ankara Milletvekili Koray Aydın’ın ise görüşmenin içeriğinin bir an önce açıklanmasını isteyerek, “Partide kırılmalara yol açar” uyarısında bulundu.
Akşam saatlerinde son noktayı İYİ Parti lideri Müsavat Dervişoğlu koydu. Dervişoğlu, “İsteyen istediğiyle görüşsün, İYİ Parti tek adamlığa hizmet etmeyecek. Ben kurulan senaryolara karşı çıkacağımı ilan ediyorum. Ben bu potada milletin iradesini erittirmeyeceğim” dedi.
Akşener, görüşmenin içeriğiyle ilgili bilgi vermediği gibi kendisine yakın İstanbul Milletvekili Burak Akburak üzerinden yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanlığı teklifi gelmesi durumunda bunu değerlendirebileceğini belirterek ‘göreve hazırım mesajı’ verdi. Akburak ayrıca, Akşener’in Dervişoğlu’na da kızgın olduğunu ifade etti.
Erdoğan’dan gelen görüşme teklifini nazik bir şekilde geri çevirme imkânı varken Akşener bu hamleyi niçin yaptı? Erdoğan’ın bu görüşmeyi gerçekleştirmekteki amacı siyasette daralan alanını genişletmek istemesi. Akşener’in beklentisi ise gündemde olmak ve parti tabanına buradayım mesajı vermek olarak değerlendirebiliriz. Akşener, parti yönetiminin bu görüşmeye tepkisi üzerinden siyasi yol haritasını çizmek isteyecektir. Partisini ‘ben buradayım’ diye yokladı ama olumlu bir yanıt alamadı.
Akşener’in önündeki seçenek partideki gücünü test etmek için kısa bir süre sonra yapılacak kongreye hazırlanmak veya partiyle bağını koparmak olacaktır. Her iki durumda da partiden yeniden kopuşlarını önünü açacaktır.
Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecindeki ‘oyun bozan’ rolünü yeniden devreye sokmuş görünüyor. Akşener’in uzun bir süredir Türkiye siyasetini yanlış yorumladığını ve sürekli yanlış politikalar geliştirdiğini biliyoruz. Bu yanlış siyasi okumaları sonrasında Akşener, partisinin yüzde 10’luk oyunu yüzde 4’e düşürmüş bir genel başkan olarak koltuğunu terk etmek zorunda kaldı.
Evinde geçirdiği iki aydan uzunca bir süredir siyasi hatalarından ders almadığını söylemek mümkün. Akşener’in anlamak istemediği, 31 Mart tarihinde Türkiye siyasetinde İYİ Parti’nin etkisiz elaman konumuna düştüğü gerçeği. Dervişoğlu’nun Akşener’in uyguladığı ‘muhalefete muhalefet’ politikasının zararların azaltmak için oluşturmaya çalıştığı muhalif dil bu gelişmeyle ciddi zarar gördü.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
Akşener, kenarda bekleyip partideki gelişmeleri izlemek yerine ağır yenilginin ardından kendini sahaya yeniden attı. Oyun bozucu rolüyle sahaya çıktı ama bu kez zararı birlikte siyaset yaptığı yol arkadaşları görecek.