Francesca Woodman 22 yıllık yaşamına çok şey sığdırdı

Kısa hayatına rağmen pek çok fotoğrafçıyı ve sanatçıyı etkileyen Woodman’in fotoğrafları, hala dünyanın çeşitli önde gelen galerilerinde sergilenmeye devam ediyor.

Fotoğraf: Francesca Woodman

Siyah beyaz fotoğraflarında hep kendisini model olarak kullanan Amerikalı genç kadın fotoğrafçı, 22 gibi çok erken bir yaşta ölmüş olmasına rağmen, kurduğu kompozisyonlarla ve yarattığı fotoğraf diliyle günümüze kadar etkisini göstermiş bir sanatçı.

Fotoğraflarında her zaman bir melankoli barındıran Francesca Woodman’in hayatı, aynı ortaya koyduğu işleri gibi vurucu. Sonunda Woodman, kendi ölümünü kendisi yaratıyor ve New York’ta yüksek bir binanın camından atlayarak intihar ediyor. Ölümüne ilişkin çeşitli varsayımlar var. Babasına göre, Woodman’in intihar etme nedeni, sanat okulundan istediği fonu alamaması. Birtakım kaynaklar da kötü giden ilişkisi nedeniyle Woodman’in bunalıma girdiğini ve kendisini öldürdüğünü yazıyor.

Fotoğraf: Francesca Woodman

Bazı insanlar, varlıksal olarak içlerinde melankoliyi taşırlar. Woodman, bu kişilerden biri ve onun bu dramatik hikayesi, bugüne kalan fotoğraflarının arkasında bir hayalet gibi izleyicileri takip ediyor. Öyle ki onun fotoğraflarına bakan her kim olursa olsun, sanatçının ölüm hikayesini bilsin bilmesin, bir hüznün ve yalnızlığın içerisine sürüklenmeden edemiyor.

Francesca Woodman, sanatçı bir aileden geliyor. Yazlarını çoğunlukla ailesinin İtalya’daki evinde geçiriyor. Daha sonrasında okula da orada devam ediyor ve fotoğrafa ilgisi de burada, çocuk yaşlarında başlıyor. Akıcı İtalyancası nedeniyle döneminin İtalyan sanatından çok etkileniyor. İlk öz fotoğrafını 13 yaşındayken çekiyor ve 22 yaşında ölene kadar da kendisini fotoğraflamaya devam ediyor. Fotoğraflarında farklı çeşit kameralar kullansa da genel de tercih ettiği kamera, orta format. Kompozisyonları çoğunlukla iç mekanlarda kuran Woodman’in günümüze kadar korunan 10 bin negatifi bulunmakta. Bunların 800’den fazlası da basılı.

Fotoğraf: Francesca Woodman

Kariyeri boyunca kendi yaptığı pek çok fotoğraf albümü oldu. Bununla birlikte yayımlanan tek kitabı, ölümünden hemen önceki ‘Some Disordered Interior Geometries’. 24 sayfadan oluşan kitap, bir geometri kitabından seçilen sayfaların üzerine yerleştirilmiş siyah beyaz fotoğraflardan oluşmakta. Görüntülere Woodman’in el yazıları da eşik ediyor. Bugün bu kitabı bulabilmek çok zor. Yayımlandığı zaman eleştirmenler bunu, tuhaf bir kitap olarak tanımladılar. Çünkü o zamana kadarki hiçbir fotoğraf albümüne benzemiyordu. Kaldı ki bugün bile benzerini bulabilmek kolay değil.

Fotoğraf: Francesca Woodman

Kısa hayatına rağmen pek çok fotoğrafçıyı ve sanatçıyı etkileyen Woodman’in fotoğrafları, hala dünyanın çeşitli önde gelen galerilerinde sergilenmeye devam ediyor. Bugün pek çok kişi tarafından sanatçının işleri, ilham verici, aykırı ve güçlü olarak tanımlanıyor.


Bu haberler de ilginizi çekebilir:

 

2000 yılında beyaz perdeye yansıyan ve yönetmenliğini Elisabeth Subrin’in yaptığı The Fancy, Woodman’in hayatını ve işlerini deneysel bir üslupla seyirciyle buluşturuyor. Sanatçının ölümünün 13. Yıldönümünde yayınlanan belgesel The Woodmans ise, fotoğrafçının günlüklerinden ve deneysel videoların yola çıkarak, hayatını anlatıyor.

Velev'i Google Haberler üzerinden takip edin

ÖNERİLEN İÇERİKLER

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com