Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Başekonomisti Gizem Öztok Altınsaç, son dönemde küresel ticaret akışında yaşanan gelişmeleri değerlendirdi. Yaşanan durumun net bir arz şoku olduğunu ve bunun sonucunun stagflasyonla sonuçlanabileceğini söyleyen Altınsaç, Fed’in bu ortamda ilk adım olarak faiz indirimi yoluna gitmesinin beklendiğini belirtti.
TÜSİAD Başekonomisti Gizem Öztok Altınsaç, katıldığı bir televizyon programında, Çin ve diğer ülkelerden gelen ürünlere uygulanan tarifelerin fiyatlara doğrudan yansımasının küresel ölçekte hem enflasyonist baskı hem de büyümede yavaşlama riski oluşturduğunu vurguladı.
Karar’ın aktardığına göre; bu sürecin, klasik anlamda bir arz şoku olduğunu belirten Altınsaç, “Deprem, savaş, pandemi gibi dışsal etkiler nasıl arz şoku yaratıyorsa, ticaret savaşları da aynı şekilde arz şoku yaratıyor. Bu durum büyümeyi aşağı çekerken, ardından arz kaynaklı enflasyonist baskıyı da beraberinde getiriyor” dedi.
Altınsaç, böyle dönemlerde merkez bankalarının öncelikle büyümeyi desteklemek amacıyla faiz indirimiyle müdahalede bulunduğunu ifade etti. Fed’in de benzer şekilde ilk etapta büyüme üzerindeki baskıyı azaltmak için faiz indirimine gidebileceğini söyleyen Altınsaç, “Fed, enflasyonla mücadeleyi bir miktar erteleyebilir. Hasta çok ağır durumda olduğunda önce büyümeyi kurtarmaya çalışır, ardından enflasyonla mücadele eder” diye konuştu.
Yıl genelinde Fed’den toplam 80-90 baz puanlık bir faiz indirimi beklendiğini hatırlatan Altınsaç, Mayıs toplantısında olmasa da sonraki toplantılarda faiz indirimi sürecinin başlayabileceğini dile getirdi.
Altınsaç ayrıca, Fed ile Avrupa Merkez Bankası (ECB) politikalarının bu süreçte farklılaşabileceğine dikkat çekti. “Fed büyümeye odaklanarak daha agresif faiz indirimi yaparken, ECB tarafında aynı ölçüde hızlı adımlar beklemek güç olabilir. Avrupa’nın ekonomik yapısı ve enflasyon dinamikleri Amerika’dan farklılık gösteriyor” ifadelerini kullandı.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
Altınsaç, yaşanan arz şokunun etkileriyle birlikte küresel büyüme ve enflasyon görünümünde belirsizliğin artabileceğini belirtti.