TÜİK %40 dedi, ama pazarda domates hâlâ ateş pahası. O halde gerçek ne? Hissedilen enflasyon, resmî rakamların ötesinde, vatandaşın günlük hayatındaki alım gücüne dair sezgisel bir ölçüdür. Matematik değil, mutfaktır. Grafik değil, duygudur.
Hissedilen enflasyon, bireylerin günlük yaşantılarında karşılaştıkları fiyat artışlarının, resmî enflasyon verilerinden çok daha yüksek algılanması durumudur.
Ekonomideki “gerçeklik ile algı farkı”nın ekonomi üzerindeki psikolojik yansımasıdır.
Bu farkın temel nedeni:
✅ Resmî verilerin ortalamaları yansıtması
✅ Bireyin harcama kalemlerinin ve gelir düzeyinin ortalamanın dışında olması
✅ Güvensizlik duygusu, gelecek kaygısı ve tüketim alışkanlıklarındaki değişim
Resmî enflasyon, belli bir mal ve hizmet sepetine göre hesaplanır.
Ancak herkesin “gündelik sepeti” farklıdır.
✅ TÜİK’in sepetinde %1 yer tutan ürün, sizin için %15 olabilir
✅ Geliri düşük olan biri, temel gıda ve kiradaki artışları daha fazla hisseder
✅ Lüks tüketimi artan biri için, enflasyon daha az fark edilir olabilir
✅ Sürekli fiyat artışı beklentisi
✅ Aynı ürünün bir hafta içinde farklı fiyatlarla karşılanması
✅ “Marketten çıktığımda para cebimde kalmadı” hissi
✅ Geçmiş fiyatlara kıyasla bugünü yaşama: “Geçen sene aynı ürünü 25 TL’ye alıyordum.”
Resmî kurumlara olan inanç azaldığında, insanlar kendi deneyimlerini esas alır.
Z kuşağı için enflasyon:
✅ Sadece pazar filesi değil; kariyer beklentileri, ev sahibi olma umudu, sosyal hareketlilik demektir
✅ Öğrenciler için yemek kartı yetersizliği, kiralık ev bulamama, kahve fiyatlarının uçması
✅ Tüketim kültürünün baskısıyla sürekli “geri kalmışlık” hissi
✅ Dijitalde görülen dünya ile reel hayatın arasındaki uçurum
Bu kuşak için enflasyon:
“Bir iPhone fiyatı = bir yıllık maaş” eşitsizliğiyle somutlaşır.
Kitap Dünyasında
Fiyatlar Nasıl Uçar? – Robert Shiller (davranışsal ekonomi üzerine)
Paranın Sosyolojisi – Georg Simmel
Inflation: Causes and Effects – Robert E. Hall (akademik ama tarihsel verilerle zengin)
Sinemada ve Belgeselde
Nomadland – Enflasyon sonrası yeni yoksulluk biçimleri
Sorry We Missed You – Geçim sıkıntısı ve güvencesizlik üzerine
Capital in the Twenty-First Century – Thomas Piketty’nin ekonomi tarihine bakışı
Oyun Dünyasında
Papers, Please – Gelir-gider dengesi üzerine bir totaliter ekonomi simülasyonu
This War of Mine – Hayatta kalmak için değişen fiyatlar, zor seçimler
The Sims 4 – Güncellemelerde yükselen ev fiyatları bile gençler arasında mizah konusu
Hissedilen enflasyon, ölçülemez belki ama hissedilir.
Çünkü o rakamlarla değil, hayatla ilgilidir.
TÜİK %40 dese de; kasiyer size bambaşka bir şey söyler.
Kira, market, okul masrafı, kahve, kitap, kıyafet…
Ve en önemlisi:
Hissedilen enflasyon, cebinizde değilse bile hayallerinizde başlar.
Bu madde ilginizi çektiyse aşağıdakilere de göz atabilirsiniz: