Türkiye kronik enflasyon sürecine girecek

Prof. Dr. Oğuz Esen, 2025 Haziran ayından itibaren kronik enflasyon sürecine girileceği uyarısı yaptı.  Dezenflasyon programın en kritik dönemi olan 18 ayın geride kaldığını belirten Esen, “Beklentileri etkileyecek ne bir araç ne de programın kredibilitesini artıracak hamle imkanı kalmamıştır. Swap hariç 46 milyar dolarlık rezerv ile ekonomi yönetiminin işi zor” dedi.

  • ü
  • 05 Aralık 2024
  • ü
  • Ekonomi

Prof. Dr. Oğuz Esen

İzmir Ekonomi Üniversitesi öğretim Üyesi Prof. Dr. Oğuz Esen, 2025 yılı Haziran ayında ikinci yılını dolduracak ekonomi programından çıkılacağı ve bu dönemden itibaren kronik enflasyon sürecine girileceğini öngördüklerini söyledi. Hesaplamalara göre döviz rezervinin 150 milyar dolar olması gerektiğini kaydeden Esen, bugün swap hariç 46 milyar dolarlık rezerv ile ekonomi yönetiminin işinin zor olduğunu anlattı.

HAMLE İMKANI KALMADI

Prof. Dr. Oğuz Esen’in Türkiye’nin 1970’li yıllardan bu yana uyguladığı ekonomi programlarına yönelik verileri de içeren analizi, İktisat ve Toplum Dergisi’nde yayımlandı. Esen, istikrar programlarının ödemeler dengesini düzeltmede başarılı olurken, enflasyonun kalıcı düşürülmesinde başarısız olduğunu bildirdi. İstikrar programının en kritik dönemi olan 18 ayın geride kaldığını kaydeden Esen, bu aşamadan sonra beklentileri etkileyecek bir araç ve program kredibilitesini artıracak hamle imkanı kalmadığının altını çizdi.

YÜKSEK ENFLASYON GEÇMİŞİ YAKAMIZI BIRAKMIYOR

Bu öngörüsünü, Türkiye’nin geçmişte uyguladığı istikrar programlarına dayandıran Oğuz Esen, yüksek enflasyon geçmişi olan ülkelerin istikrar programlarının göreli olarak en az başarılı yönünün enflasyon olduğunu belirtti. Gelişmekte olan ülkelerde yüksek enflasyon ve ödemeler dengesi sorununun birlikte ortaya çıktığına dikkat çeken Esen, “Ekonomi yönetimleri açısından öncelik daima ödemeler dengesi olmaktadır. Enflasyon dış kaynak girişlerini etkilediği ölçüde sorun olarak görülmektedir” dedi.

Yurt içi talepteki fazlalığın hem ödemeler dengesi açığına hem de enflasyona neden olduğunu aktaran Oğuz Esen, “Birçok istikrar programı, cari işlemler açığının azaltılmasından ziyade sermaye girişlerinin teşvik edilmesini amaçlar” diye konuştu.

68 YILDA 12 EKONOMİK PROGRAM UYGULANDI

Türkiye’de 1956 ile 2024 yılları arasında geçen 185 çeyrekte enflasyonun yüzde 10’un üzerinde gerçekleştiği bilgisini veren Esen, bu dönemde 10 tanesi stand-by olmak üzere 12 istikrar programı uygulandığını anlattı. 2005’ten bu yana IMF ile herhangi bir anlaşma yapılmadığını hatırlatan Oğuz Esen, program dönemlerinde kredi artışlarının enflasyonun altında kaldığına vurgu yaptı.

KAMU HARCAMALARI ENFLASYONUN ÜZERİNDE ARTTI

2023 yılında başlayan program öncesinde enflasyonun yüzde 80’i aştığını, program başladığında 40’lara gerilediğini, 15’inci ayında ise yüzde 50’nin üzerine çıktığını ifade eden Esen, bu dönemde kredi artışı yavaşlasa da kamu harcamalarının enflasyonun üzerinde arttığını kaydetti.

EKONOMİ YÖNETİMİNİN İŞİ ZOR

Geleneksel rezerv yeterlilik ölçütleri kullandığında, olması gereken swap hariç rezerv düzeyinin 150 milyar dolar olduğuna dikkat çeken Esen, “Daha muhafazakar varsayımlarla, üç aylık ithalat (75 milyar dolar), kısa vadeli dış borçların % 50’i (90 milyar dolar) ve M2’nin % 20’si (110 milyar dolar) 75-100 milyar dolarlık bir net rezerv miktarına ulaşılır ki, Kasım ayı sonu itibariyle net rezervin 46 milyar dolar olduğu dikkate alınırsa ekonomi yönetiminin bu alanda da işinin ne kadar zor olduğu ortadadır” dedi.


Bu haberler de ilginizi çekebilir:

 

KRONİK ENFLASYON SÜRECİ BAŞLAYACAK

Bu seviyeye yaklaşıldığı takdirde enflasyonla mücadele devam etse bile yüzde 30-40 bandında programdan çıkılacağının öngörülebileceğini belirten Oğuz Esen, “Ancak bu da Türkiye’nin yeni bir kronik enflasyon sürecine girmesi anlamına gelecektir” ifadesini kullandı.

Velev'i Google Haberler üzerinden takip edin

ÖNERİLEN İÇERİKLER

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com