Şimşek, rezerv kaybını doğruladı: Fon çıkışından bir miktar fazla etkilendik

Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, rezerv kaybının yüzde 60'ının dış kaynaklı olduğunu belirterek, "İçerideki gelişmelerin etkisiyle fon çıkışı biraz daha fazla oldu. Ortalık yatışınca Türkiye'nin avantajları öne çıkacak" dedi.

  • ü
  • 29 Nisan 2025
  • ü
  • Ekonomi

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Habertürk-Bloomberg HT ortak yayınında katıldığı programda ekonomi gündemine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik operasyonların ardından finansal piyasalarda yaşanan dalgalanmalara değinen Şimşek, son dönemde yaşanan rezerv kaybının yüzde 60’ının dış kaynaklı olduğunu doğruladı.

Şimşek, “Fon çıkışından bir miktar daha fazla etkilenmiş olabiliriz. Çünkü içerideki gelişmeler de üst üste geldi. Ancak ortalık yatıştığında Türkiye’nin ciddi avantajlarının daha belirgin hale geleceğini göreceğiz” ifadelerini kullandı.

Şimşek ayrıca, mevcut ekonomi programının güçlü bir siyasi destekle sürdürüldüğünü ve Türkiye’nin yapısal reformlar ile dezenflasyon hedeflerinden sapmadan yoluna devam edeceğini vurguladı.

Şimşek’in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

Gittiğimiz toplantılar IMF’nin yanında G20 toplantılarını da içeriyordu. Oldukça verimli geçtiğini söyleyebilirim.

Kredi derecelendirme kuruluşlarının tepe yöneticileriyle bir araya geldik. Üç önemli uluslararası kredi derecelendirme kuruluşuyla birer saatlik toplantılar yaptık. Hem doğrudan yatırımcılar hem de küresel yatırımcılarla da New York’ta bir araya geldik. Daha sonrasında Washington’a geçtik ve toplam 60’ın üzerinde toplantı gerçekleştirdik. 7-8 küresel yatırım bankasının konferansında konuşma fırsatı bulduk.

Yatırım bankalarıyla buluşma fırsatı bulduk. Küresel büyük ölçekli yatırım kuruluşlarıyla bir araya gelme fırsatı bulduk. Bu toplantılar için orada bulunup da yolumuzun kesişmediği kimse kalmadı. 2 binin üzerinde yatırımcıya hitap etme fırsatı bulduk.

TÜRKİYE’NİN DURUMUYLA İLGİLİ KAYGI VAR MI?

Yatırımcıların sorduğu sorular 4 ana başlık altında toplanabilir. Birincisi içerideki siyasi gelişmelere karşı programın dayanıklığı. Birincil önceliğimiz enflasyonu düşürmek. Bu konuda bir değişiklik yok. Programa çok güçlü bir destek var. Bizim gündemimiz vatandaşın gündemi, hayat pahalılığıyla mücadele ve yapısal dönüşüm. Özetle bir taraftan yapısal dönüşüm bir taraftan da dezenflasyon programı. Kaygı daha çok program devam eder mi? noktasında. O konuda zerre kadar tereddüt yok. Siyasi destek de yüksek.

HEM İÇERDEKİ HEM DIŞARDAKİ GELİŞMELER REZERVLERE YANSIDI

Borsa risklidir. Teknoloji en risklilerdir. Gelişmekte olan ülkeler bu durumda risklidir. Hem içerideki hem de dışarıdaki bu gelişmeler rezervlere yansıdı.

Büyük oranda yabancı çıkışı yaşandı. Rezerv kaybının yüzde 58-60’ı offshore kaynaklı.

Bu belirsizliğin Türkiye ekonomisine etkisi, Türkiye büyümek için dış talebe az bağlı. İhracatın milli gelir içerisindeki payı yüzde 20 civarı. Hizmetleri de katsanız 30’un altında Türkiye ekonomisini sürdüren, içerideki tüketim ve yatırımdır. Bu bizi küresel belirsizliğe karşı göreceli olarak daha dayanıklı kılıyor.

ENFLASYON HEDEFLERİ KONUSUNDA KAFAMIZDA HİÇBİR TEREDDÜT YOK

Yukarı çeken faktörler var, aşağı çeken faktörler var. Biz aşağı yönlü faktörlerin daha güçlü olduğu düşüncesindeyiz. Dış talepteki zayıflık ve petrol fiyatlarındaki düşüş dezenflasyonist. Enflasyon hedefleri konusunda kafamızda hiçbir tereddüt yok.


Bu haberler de ilginizi çekebilir:

 

Biz her gelişmeye yönelik rakam revizesine gitmeyiz. Bizim orta vadeli bir hedefimiz var, hedefe yönelik çalışırız.

Cari açık programda öngördüğümüzden daha düşük olacak. Petrol fiyatlarındaki düşüş cari açığı 7-8 milyar dolar düşürecek.

HARCAMALARDA FRENE BASMIŞ DURUMDAYIZ

Bütçe konusuna gelecek olursak biz harcama disiplinini güçlü bir şekilde devam ettireceğiz. Harcamalarda frene basmış durumdayız. Bunu daha üretken alanlara nasıl kaydırırız ona bakacağız.

Ekonomide öngördüğümüzden daha fazla bir yavaşlama olursa gelir ayağında da bir zaafiyet oluşabilir. İlave bir tedbirden çok harcama disiplini bizim için önemli. Borcumuzun milli gelire oranı yüzde 25. Bize benzer gelişmekte olan ülkelerde ortalama yüzde 70’in üzerinde.

Velev'i Google Haberler üzerinden takip edin

ÖNERİLEN İÇERİKLER

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com