Ekonomist Uğur Gürses, seçim sonrası dövizin önünün açık bırakılacağı yönüneki beklentinin yanlış olduğunu belirterek, Merkez Bankası kuvvetli bir sıkılaştırma ile beklenkileri boşa çıkaracağını söyledi. Gürses, 19 Mart'ta 14 milyar dolar satıldığına işaret ederek, "Aynı derede iki kez yıkanılmaz. Kurda zıplama beklemiyorum" dedi.
Ekonomist Uğur Gürses, Merkez Bankası’nın gümbür gümbür döviz satışı yaptığını belirterek, “Net döviz pozisyonu bakımından Mayıs 2023’e geri döndü; 62.5 milyar dolarlık bir açık poziyona ulaştı. Mart ayının 19 gününde 14 milyar dolarlık net satış yapılmış” dedi.
Gürses, son dönemde Merkez Bankası’nın son dönemde döviz satışını artırdığına işaret ederek, seçim sonrası kuvvetli bir sıkılaşma ile dövizin önünün bırakılacağı ihtimalini boşa çıkaracağını söyledi. Gürses, “Yüzde 8.5’luk faizle kurların tutulmaya çalışıldığı bir dönemle, faizin yüzde 45’te olduğu ve potansiyel olarak seçim sonrasında daha da sıkılaştırılacağı aşikar iken yerel seçim sonrasında ‘kurun bırakılacağı’ beklentisi ‘şartlı bir refleks’ içeriyor” ifadesini kullandı.
Seçim öncesinde altın ve dövize yönelim tam gaz devam ediyor.
Merkez Bankası da gümbür gümbür döviz satıyor.
Net döviz pozisyonu bakımından Mayıs 2023'e geri döndü; 62.5 milyar dolarlık bir açık poziyona ulaştı. Mart ayının 19 gününde 14 milyar dolarlık net satış yapılmış.… pic.twitter.com/BcUbTHdxy3— Uğur Gürses 🌞 (@ugurses) March 20, 2024
Gürses’in sosyal medyada yaptığı paylaşım şöyle:
“Seçim öncesinde altın ve dövize yönelim tam gaz devam ediyor.
Merkez Bankası da gümbür gümbür döviz satıyor.
Net döviz pozisyonu bakımından Mayıs 2023’e geri döndü; 62.5 milyar dolarlık bir açık poziyona ulaştı. Mart ayının 19 gününde 14 milyar dolarlık net satış yapılmış.
Şöyle bir beklenti var; ‘seçimden sonra, tıpkı Mayıs 2023 seçimlerinde olduğu gibi kuru bırakacaklar’.
Aynı derede iki kez yıkanılmaz.
Kurda bir zıplama beklemiyorum.
Koşullar oldukça farklı.
Yüzde 8.5’luk faizle kurların tutulmaya çalışıldığı bir dönemle, faizin yüzde 45’te olduğu ve potansiyel olarak seçim sonrasında daha da sıkılaştırılacağı aşikar iken yerel seçim sonrasında ‘kurun bırakılacağı’ beklentisi ‘şartlı bir refleks’ içeriyor.
Siyasi tablo yeterince güvensizliği besleyen bir zemin oluşturuyor, doğru.
Ancak finansal zemin pek öyle değil.
Grafikte de görülüyor ki; her iki seçim öncesinde Merkez Bankası’nın açık pozisyonu 60 milyar dolar seviyesinde benzer noktada olsa da Mayıs 2023’te brüt rezervler 100 milyar doların altında iken, bugün 125 milyar dolarda.
Merkez Bankası seçime kadar idare eder, seçim sonrasında da kuvvetli bir sıkılaşma ile bu beklentileri boşa çıkarır diye düşünüyorum.
Normal koşullarda, ‘ön almak isteyen’ bir merkez bankasının seçim öncesi 5 puanlık bir faiz artışı yaparak bu beklentilere ket vurması hem kendisine hem de TL’ye daha itibar kazandırıcı olurdu.”