Prof. Vedat Demir'le ilgili davada Yargıtay’ın bozma kararı sonrası yerel mahkeme, 'fişleme listesi'yle başlayan yargılama sürecini 9 yıl sonra beraatla sonuçlandırdı.
Dönemin İstanbul Üniversitesi rektörünün yaptığı ihbar ile 24 Temmuz 2016’da gözaltına alınarak tutuklanan ve yedi ay tutuklu kaldıktan sonra tahliye edilen gazeteci ve akademisyen Prof. Dr. Vedat Demir’e örgütü üyesi olduğu iddiasıyla 6 yıl 8 ay hapis cezası verildi.
Örgüt üyeliği cezası istinaf onaylanmasının ardından Demir’in dosyası Yargıtay’a taşıdı. Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Demir ve beraberindeki 16 akademisyen hakkında verilen hükmü bozdu. Yargıtay’ın bozma kararı sonrası yerel mahkeme de beraat kararı verdi. Kesinleşen kararın ardından dönemin İstanbul Üniversitesi Rektörü Mahmut Ak’ın ‘fişleme listesi’yle başlayan yargılama süreci 9 yıl sonra beraatla sonuçlandı.
Sosyal medya hesabı X’te kararı değerlendiren Prof. Dr. Vedat Demir, bu süreçte ‘terörist’ olarak yaftalandığını; KHK ile üniversiteden atıldığını, 7 yıl tutuklu kaldığını, tüm anayasal haklarının gasp edildiğini, kendisinin ve ailesinin büyük sıkıntılar yaşadığını belirtti.
Tek suçunun basın özgürlüğünü, hukuk devletini ve insan haklarını savunmak olduğunu kaydeden Demir, “Eski Basın Konseyi genel sekreteri, bir gazeteci ve iletişim profesörü olarak sadece ‘meslek onurumu’ korumuş, ‘özgürlüklerin’ tarafında yer almıştım. Bu nedenle ‘rejim muhafızlarının’ hedefi oldum. Ülkeyi açık cezaevine çeviren bu hukuksuzluk rejiminde, milyonlarca insana yargı eliyle “ağır çekimde işkence” devam ediyor! Hakkımı aramaya devam edeceğim. Üniversiteme geri döneceğim! En altaki muhbirden en tepedeki siyasiye, tüm sorumlular hesap verene dek mücadelem sürecek.” ifadelerini kullandı.
Gülen cemaati mensubu olduğu iddiasıyla İstanbul Üniversitesi’den 34 hakkında gözaltı kararı alındı. Demir cezaevinde olduğu sırada, 2 Eylül’de yayınlanan 672 sayılı KHK ile İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi’ndeki görevinden ihraç edildi. Demir, 7 aylık tutukluluğunun ardından 16 Şubat 2017 tarihinde tahliye edildi.
Demir’in Koza İpek grubuna bağlı Kanaltürk ve Bugün TV ile Zaman gazetesine el konulması ve yayınlarının durdurulmasına dair iletişim bilimci olarak basına verdiği demeçler ve yaptığı değerlendirmeler suç delili gösterilmişti.
Kararda, Demir’in, 15 Temmuz darbe girişiminin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından planlandığı ve yaşananların “tiyatro, müsamere, oyun olduğu”na dair değerlendirmeleriyle “örgütü masum göstererek aklamaya” çalıştığı ileri sürülmüştü. Demir’in KHK kapatılan Yarına Bakış gazetesinde köşe yazısı yazması, röportajlarının yayınlaması suç delili gösterilmişti. Gülen hareketine yakın olduğu ileri sürülen medya kuruluşlarında Demir’in yazıları ve demeçlerinin yayınlanmasının, Demir’in örgüt tarafından sahiplenildiğini ortaya koyduğu iddia edilmişti.
Öte yandan Anayasa Mahkemesi, Prof. Dr. Vedat Demir’in hukuki olmayan gözaltı ve tutuklanması nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle yaptığı bireysel başvurunun kabul edilemez olduğuna hükmetmişti.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
Demir, dosyayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) taşıdı. AİHM, 25 Haziran 2024’te yayınladığı Duymaz ve Diğerlerine karşı Türkiye kararında Demir’in yetersiz delile dayalı tutukluluğun “kişi özgürlüğü ve güvenliği” hakkını ihlal ettiğine hükmetti ve 26 Haziran 2016’da Türkiye’yi 5 bin Euro tazminat ödemeye mahkum etti.
Velev'i
Google Haberler üzerinden takip edin
