Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan istifa etti. Peki, en tepeden en aşağıya her türlü nepotizmin (akraba kayırmacılığının), güç gösterisinin sergilendiği Muz Cumhuriyeti'nde, bir Merkez bankası Başkanı'nın kendisi ve ailesi etrafında gelişen olaylar çok mu şaşırtıcı sahi?
Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan’ın babasının göbeğinde olduğu ‘iddiaların’ ardı arkası kesilmedi, sonunda da Erkan’ın ‘görevden affını’ istemesiyle son buldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Erkan’dan rahatsız olduğu ve seçim öncesi görevden alacağına kadar uzanan ihtimaller zinciri nepotizmi (akraba kayırmacılığını) ve güç sarhoşluğunu gündeme getirmişti.
Erkan’ın babası Erol Erkan’ın bankada bir çalışanı tokatladığı, işten çıkardığı, kendine özel oda yaptırdığı gibi birçok iddiaya yalanlama gelirken, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın da devrede olduğu dillendirilmişti. Peki, Hafize Gaye Erkan olayı nedir, nasıl patlak verdi? Kim, ne dedi? Ülkenin adeta bir “Muz Cumhuriyeti” olduğunun tescillendiği olaylar nasıl gelişti?
Hafize Gaye Erkan’ın, devletin bu önemli koltuğunda oturduktan sonra kamuoyunun gündemine düştüğü ilk olay, Erkan’ın Hürriyet gazetesine verdiği röportajla oldu. Erkan, o röportajda bir Merkez Bankası Başkanının pek de merak edilmeyen günlük yaşamından kesitler sunuyor, bina görevlisi Sadık Abi’yle diyaloğuna kadar detayları paylaşıyordu. İstanbul’un Manhattan’dan pahalı olduğunu söyleyen Erkan, ev bulamadığını, bu nedenle annesinin yanına yerleşmek zorunda kaldığını anlatmıştı. Erkan’ın çok tartışılan röportajında dile getirilenler “Hafize hanım siyasete mi hazırlanıyor?” sorularını da beraberinde getirmişti.
Bu röportajla bir anda kamuoyunun dikkatini üzerin çeken Hafize Gaye Erkan, daha sonra çoğunluğu Sözcü gazetesi kaynaklı olan çok sayıda habere konuk oldu. Aralık ayındaki o haberlerin ilki Erkan’ın pahalılıktan şikâyet etmesine rağmen Merkez Bankası tarafından aylık 49 bin TL kira yardımı aldığı şeklinde idi. Haberde, Merkez Bankası’nın, Hafize Gaye Erkan için Ankara’da Beysu Konakları’nda kiraladığı 270 metrekare daireye aidatıyla birlikte aylık 49 bin TL ödediği öğrenildiği vurgulanıyordu.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
Kamuoyu Erkan’ın hayat pahalılığından şikâyet edip 49 bin TL’lik kira yardımını tartışırken Sözcü gazetesinde ikinci haber de “patladı”. Erkan artık iyiden iyiye medyanın gözetimindeydi: Hafize Gaye Erkan’ın Bodrum’da denize sıfır villa aldığı ortaya çıktı. Erkan’ın 2 yıl önce 1,3 milyon Euro ödeyerek Bodrum Turgutreis’teki Swissotel Rezidans’tan denize sıfır villa satın aldığı öğrenildi.
Hafize Gaye Erkan’la ilgili haberler, bir süre durulur gibi olsa da yaklaşık 1 ay sonra yeniden patlak verdi. Yine Sözcü gazetesi kaynaklı olan bu haberde ise bir Merkez Bankası çalışanının CİMER’e yaptığı başvuru gündeme düştü. Habere göre Erkan’ın babası Erol Erkan’ın bir protokol çalışanını kovdurduğu iddia edildi. Söz konusu çalışan, Erkan’ın ailesinin bankada “dokunulmaz” olduğunu savundu. Hafize Gaye Erkan bu haberi ABD’de olduğu için gece saatlerinde yalanladı. İddiaların gerçeği yansıtmadığını savunan Erkan, dava açacağını söyledi.
Erkan’ın babasıyla ilgili haberler hızla yayılırken, DW Türkçe‘den de bir haber geldi. Pelin Ünker imzalı haberde daha önce oturduğu konut için 49 bin lira kira ödendiği ileri sürülen Erkan’ın ailesine TCMB Sosyal Tesisi ve İzmir kampının özel olarak tahsis edildiği belirtildi. Haberde, “TCMB yetkilisinin aktardığı iddialara göre Merkez Bankası Başkanı’nın sadece babası değil, annesi Gamze Erkan da çocukla ilgilenme amacıyla genellikle bankada bulunuyor ve yetkisi olmadığı halde banka çalışanlarına talimat veriyor” denildi.
Kamuoyu bunları tartışırken Sözcü‘den, kovulan çalışan haberin devamı geldi, kovulan çalışan Sözcü‘ye röportaj verdi, “Az bile anlattım” dedi. Kurumda çalışan bir garsonun Erkan’ın babası tarafından tokatlandığını söyledi. Yanında birçok iddiada da bulunan çalışan, kurumdaki pek kişinin durumdan rahatsız olduğunu, ailenin bankayı özel alanları gibi kullandığını savundu.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
Bu arada önemli bir gelime yaşandı ve iddiaların göbeğindeki isim olan Erol Erkan, Hafize Gaye Erkan’ın Şahap Kavcıoğlu’ndan boşalan Merkez Bankası başkanlık koltuğuna oturacağını ilk kez duyuran Patronlar Dünyası isimli siteye konuşarak hakkındaki iddiaları yalanladı. Kendileri üzerinden Merkez Bankası’na komplo kurulduğunu öne süren baba Erkan, iftiraya uğradığını söyleyerek birtakım yazışmaları paylaştı. Bu yazışmalarda Hafize Gaye Erkan’ın, bir banka çalışanı ile yazıştığı ve “tokat komplosu kurulduğuna” delil gösteriliyordu.
Sözcü gazetesinin Hafize Gaye Erkan’ın tüm kamuoyunun önüne taşıyan haberleri gündem olurken, dikkat çekici bir gelişme daha yaşandı. Daha ilk haberde Hafize Gaye Erkan’ın yıpratılmaması gerektiğini ilk söyleyen isimlerden biri “duayen gazeteci” Uğur Dündar olmuştu. Dündar’ın Erkan’a sahip çıkması elbette önemliydi, ancak bunu yapanın Erkan hakkındaki çarşaf çarşaf haberlerin yayınlandığı Sözcü gazetesinin yazarı olması olayı biraz daha karmaşıklaş hale getiriyordu!
Uğur Dündar, son olayda da yeniden sahneye çıktı ve Hafize Gaye Erkan’a sahip çıktı. Erkan’ın annesine, bir banka çalışanından gelen mesajı paylaştı. Mesajda çalışan anneye “kızınıza kumpas kuracaklar dikkat” diyordu.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
Merkez Bankası’nda yaşananlarla ilgili kamuoyundaki tartışmalar sürerken, Erdoğan sonrası AKP liderliği için öne çıktığı belirtilen Bilal Erdoğan iddiası da gündeme geldi. Politik Yol sitesinden Altan Sancar, tokatlanan garson haberinin arkasını getirdi. Habere göre Erkan’ın babası bir garsonu ve beraberinde bağlı olduğu birim şefini de görevden almaya kalkmış ama duvara toslamıştı. Çünkü birim şefi Bilal Erdoğan’ın yakınıydı. Öyle bir şef ki Türkiye’de yükselmek için adeta “yeter şart” olan Kartal İmam Hatip Lisesi mezunuydu ve Bilal Erdoğan’ın da arkadaşıydı.
Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan’ın tam göbeğinde olduğu iddialar sonrası “görevden alınacağı”, “istifa edeceği”, “Mehmet Şimşek ekibinin operasyon çektiği”, “görevden alınması için zemin hazırlandığı” şeklindeki pek çok iddia ve düşünce kamuoyunun gündemine gelmişti. Ancak asıl gerçek gazeteci Nevşin Mengü’nün sosyal medya hesabındaki yorumunda saklı sanki:
“Kıssadan hisse, kurumlar pembe diziye bağlamış durumda. Herkes birinin adamı, liyakat hak getire, analar dalalar halalar bilmemneler işlerin içinde. Millet birbirine operasyon çekmenin peşinde. Banana Republic.”
En tepeden en aşağıya her türlü nepotizmin (akraba kayırmacılığının), güç gösterisinin sergilendiği Muz Cumhuriyeti’nde, bir Merkez Bankası Başkanı’nın kendisi ve ailesi etrafında gelişen olaylar sonrası istifası çok mu şaşırtıcı sahi?