Cameron, ‘Fire and Ash’ başarısız olursa ‘Avatar’dan ayrılacağını söyledi: “Oturur, kitap yazarım”

Oscar’lı yönetmen James Cameron, 2025’in Aralık ayında vizyona girecek “Fire and Ash”in gişede beklentileri karşılayamaması hâlinde hayranlarına sinema yerine kitapla 'kapanış' yapabileceğini söyledi, andora evrenindeki geleceği yeniden sorgulattı.

  • ü
  • 01 Aralık 2025
  • ü
  • Kültür

Avatar evreninin yaratıcısı James Cameron, yaklaşan devam filmi Avatar: Fire and Ash için yüksek beklentiler olduğunu ama gişe başarısı yakalanamazsa seriyi sonlandırmaya hazır olduğunu açıkladı.

Decider sitesinin haberine göre, yönetmen son derece iddialı bu yapımdan beklenen hasılatı alamazsa, seriye sinema yerine bir kitapla veda etmeyi planlıyor.

Pandora’nın geleceğini belirleyecek bu üçüncü film, yapım maliyeti ve görsel efekt yükü bakımından eşi benzeri görülmemiş bir proje. Cameron, “Bu film çok para yedi — kâra geçebilmesi için iki ton para kazanması gerekiyor” diyerek projenin ne denli riskli olduğunu vurguladı.

Yıllarca üzerinde çalıştığı Avatar dünyasının bir noktasında sona ermeye hazır olduğunu da belirten Cameron, “1995’ten beri Avatar’ın içindeyim; eğer bu film yeterli ilgiyi görmezse, ben de giderim,” sözleriyle samimiyetini ortaya koydu. Ancak bir detayı netleştirdi: Eğer hikâyeyi kapatırsa, çözülmemiş tüm ip uçlarını bir kitapla anlatacak. Decider’a göre, bu seçenek onun için “temiz ve onurlu bir kapanış” anlamına geliyor.


Bu haberler de ilginizi çekebilir:

 

Cameron ayrıca, seriyi bir başkasına devretmek gibi bir niyeti olmadığını da söyledi. “Hiçbir şekilde franchiseyi bir başkasına teslim etmeyeceğim,” diyerek, yapım üzerinde hâlâ aktif bir kontrol sahibi olmak istediğini belirtti.

Pandora’nın kaderi artık izleyicilerin elinde. Eğer Fire and Ash beklenen gişe başarısını yakalarsa, planlanan dördüncü ve beşinci filmlerle efsanenin ömrü uzayacak. Başarısızlık hâlinde ise, Cameron’ın söz verdiği gibi, Pandora’nın son sayfası bir kitapla kapanacak — belki de sinema tarihinin en görkemli epiklerinden biri görsel değil, edebi biçimde bitecek.

Gişede Hayal Kırıklığı Yaratan Dev Yapımlar

Sinema tarihinde kimi filmler, devasa bütçeleri, yıldız kadroları ve yoğun tanıtım kampanyalarına rağmen gişede beklenen karşılığı bulamaz; sektöre “büyük prodüksiyonların dokunulmaz olmadığı” gerçeğini yeniden hatırlatır. Gişede hayal kırıklığı yaratan bu yapımlar, yalnızca mali başarısızlıklarıyla değil, kimi zaman türlerin yönünü değiştiren sonuçlarıyla da sinema tarihine kazınır.

Örneğin, James Cameron’ın Avatar: Fire and Ash için dile getirdiği kaygılar – yüksek bütçeli bir filmin kâra geçebilmesi için “iki ton para kazanması gerektiği” ifadesi – Hollywood’un büyük ölçekli projelerinde hâlâ geçerli olan bir kırılganlığa işaret eder. Bu kırılganlık, geçmişte John Carter (2012) gibi astronomik pazarlama masraflarıyla gölgelenen bir Disney yapımında olduğu gibi, stüdyoların uzun vadeli stratejilerini dahi etkileyebilir.

Benzer biçimde, Wachowski kardeşlerin görsel açıdan iddialı Jupiter Ascending’i (2015), yıldız oyuncu kadrosu ve yüklü bütçesine karşın tür sinemasının risklerini yeniden gündeme getirmiş; Ridley Scott’ın The Last Duel gibi eleştirmen övgüsü alan ama izleyicisini bulamayan yapımları, “kalite” ile “ticari karşılık” arasındaki uçurumun bazen kapanmadığını göstermiştir.

Gişe başarısızlıklarının en öğretici yanı, sinema ekonomisinin değişen dinamiklerini gözler önüne sermeleridir: dijital platformların yükselişi, genç izleyicinin dikkatinin parçalı yapısı, küresel dağıtım modellerinin dönüşümü ve pandemiden bu yana salon alışkanlıklarının farklılaşması, dev yapımların dahi risk kategorisine girmesine neden olur.

Bu tür örnekler, her yeni büyük prodüksiyonda aynı soruyu yeniden gündeme getirir: “Büyük bir vizyon her zaman büyük bir seyirci karşılığı bulur mu?”

Görünen o ki, yanıt hâlâ her seferinde farklı yazılıyor.

Velev'i Google Haberler üzerinden takip edin

ÖNERİLEN İÇERİKLER