A House of Dynamite finalinde belirsizlik: “Füzeyi kim attı?”

Kathryn Bigelow’nun yeni filmi A House of Dynamite, üç farklı bakış açısından aynı 18 dakikalık kriz anını anlatıyor. Finalde füzenin hedefi ve sorumlusu açıklanmıyor — amaç izleyiciyi düşünmeye sevk etmek.

  • ü
  • 05 Kasım 2025
  • ü
  • Yaşam

Netflix’te yayınlanan ve üç gün içinde 22,1 milyon izlenmeye ulaşan A House of Dynamite (Dinamitli Ev), hemen izleyicilerin dikkatini çeken bir “belirsiz final” ile gündemde.

Filmin özeti şöyle: “Hiç tanımlanmamış bir füzenin ABD’ye fırlatılmasıyla başlayan yarışta, kim sorumlu, nasıl karşılık verilmeli?”

Newsweek’in haberine göre; film üç bölümden oluşuyor ve tümü füzeyi takip edilen aynı 18 dakikalık süreyi farklı yerlerden anlatıyor: Beyaz Saray Durum Odası, ABD Stratejik Komut Merkezi, ardından Başkan (Idris Elba).

Soru şu: Füzeyi kim attı? Filmde kesin olarak ortaya konmuyor. Yönetmen Bigelow, “Karşı taraf sistemimiz: dünyayı saçma bir tetiğe bağlayan düzen” diyerek bu tercihlerini açıklıyor.

Füzeyi engellemek için atılan adımlar da başarısız oluyor: İki interceptör atılıyor, biri devre dışı kalıyor, diğeri hedefine ulaşmasına rağmen etkili olmuyor. Hedef şehrin Chicago olduğu ima edilse de kesinleşmiyor.

Başkan karar vermek üzere kod girerken film sonlanıyor — tepki yüksek: “Dünyanın kaderini bir kişiye bırakmak böyle olur mu?” tartışması yeniden açıldı.

FÜZEYİ KİM FIRLATTI, DÜNYA GERÇEKTEN YIKILDI MI?

Filmde kıtalararası balistik füze (ICBM) saldırısının kimin tarafından gerçekleştirildiği bilinmiyor. Yönetmen Kathryn Bigelow, bu tercihin bilinçli olduğunu söylüyor: “Düşman, aslında dünyayı bir saç teli kadar hassas bir tetiğe bağlayan sistemin kendisidir,” diyor Bigelow Netflix Tudum’a verdiği demeçte.

Senaryoda birkaç teori dolaşıyor: Bazı karakterler, saldırının arkasında küresel bir terör örgütü olduğuna inanıyor; çünkü bu, bir ülkenin başlatacağı toplu saldırıdan farklı biçimde tek bir füze üzerinden ilerliyor. Diğerleri ise saldırının Çin ya da Rusya kaynaklı olduğunu, ancak saldırının teröristlerden gelmiş gibi gösterilmek istendiğini öne sürüyor. Filmin bir sahnesinde Rus hükümetinden bir yetkili, Jake Baerington’a (Gabriel Basso) “Füze bizden gelmedi” diyor ve karakter ona inanıyor. Hatta başka bir ihtimal olarak, “boşanma sürecindeki öfkeli bir denizaltı kaptanının, dünyayı da kendisiyle birlikte yok etmek istemesi” konuşuluyor.

Filmin dramatik zirvesi Chicago’da yaşanıyor. A House of Dynamite (Dinamitli Ev)’de füzenin kente ulaştığı açıkça ima ediliyor. 49. Füze Savunma Taburu’nun saldırıyı durduramadığı anlaşılıyor. Binbaşı Daniel Gonzalez’i canlandıran Anthony Ramos, “O anda karakterim, artık geri dönüş olmadığını anlıyor. Bu gerçekten olacak ve yapabileceği hiçbir şey yok,” diyor. Gerçek testlerde müdahalelerin yalnızca %50 oranında başarıyla sonuçlandığı düşünülürse, bu başarısızlık hem istatistiksel hem duygusal bir gerçekliğe dayanıyor. Filmde ilk önleme füzesi atmosfere geri düşüyor, ikincisi hedefe ulaşsa da bağlantı kuramıyor ve etkisiz kalıyor.

Final sahnesinde ise dünya kaderiyle baş başa bırakılıyor. Başkan’ın nükleer silahları fırlatıp fırlatmadığı belirsiz. Yönetmen Bigelow, bu tercihi şöyle açıklıyor:

“İzleyicilerin sinemadan ‘Peki, şimdi ne yapacağız?’ diye düşünerek çıkmasını istedim. Gerçekten dinamitten bir evde yaşıyoruz. Amacım, patlamadan çok, patlamanın ardından başlayacak konuşmayı tetiklemekti.”

Filmin son dakikalarında Başkan’a bir dizi “yanıt menüsü” sunuluyor: “nadir”, “orta” ve “iyi pişmiş.” Başkan seçenekleri tartarken eşini aramaya çalışıyor, sinyal kesiliyor. Sonra telefona dönüp onay kodunu okuyor. Ardından binlerce insanın Pennsylvania’daki Raven Rock sığınağına doğru kaçtığı, Alaska’daki Binbaşı Gonzalez’in ise çaresizce göğe baktığı bir dizi görüntü beliriyor.


Bu haberler de ilginizi çekebilir:

 

Bigelow’un kurduğu dünya, seyirciyi açık bir sona davet ediyor: “Gerçekten nükleer savaşa mı sürükleniyoruz, yoksa bu yalnızca kendi yarattığımız korkunun yankısı mı?”

KATHRYN BİGELOW KİMDİR?

Kathryn Bigelow, 27 Kasım 1951 doğumlu Amerikalı yönetmen ve yapımcıdır. The Hurt Locker (2009) ile En İyi Film ve En İyi Yönetmen Oscar’larını kazanan ilk kadın yönetmen oldu. 2012 tarihli Zero Dark Thirty ile de eleştirel başarı elde etti. A House of Dynamite (Dinamitli Ev) ile nükleer kriz ve güç yapıları üzerine düşündürmeyi hedefleyen politik gerilim sinemasını sürdürüyor.

Velev'i Google Haberler üzerinden takip edin

ÖNERİLEN İÇERİKLER