AKP’ye ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik açıklamalarıyla gündeme gelen eski AKP İzmir Milletvekili Hüseyin Kocabıyık, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla gözaltına alındığını duyurmuştu. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Kocabıyık tutuklandı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, eski AKP İzmir Milletvekili Hüseyin Kocabıyık hakkında ‘cumhurbaşkanına hakaret’ iddiasıyla soruşturma başlattı. Kocabıyık hakkında gözaltı kararı verildi. Polis ekipleri Kocabıyık’ın Ankara’daki evinde arama gerçekleştirdi. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Kocabıyık tutuklandı.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
Tutuklama kararının ardından açıklama yapan eski AKP’li vekil Kocabıyık “Beni kimse cezaevine atarak susturamaz. Bu ülkede Anayasa’yı tanımayan hakimler ve savcılar var. Biz anayasal ve demokratik hukuk devleti için ülkemiz ve milletimiz için eskisinden daha fazla mücadele edeceğiz. Ben zaten tutuklanmazsam daha kötüydü. Bu benim için nişane.” dedi.
Kocabıyık, Cumhuriyet’e verdiği röportajda iktidar içindeki menfaat ilişkilerini, yargı müdahalelerini ve Türkiye’deki demokratik erozyonu anlattı. “Herkes devletle menfaat ilişkisine sokuldu, susturmanın yöntemi çıkar sağlamak oldu” diyen Kocabıyık, “Bana da verdiler, eşimi vali yaptılar. Sonra itiraz ettim diye geri aldılar. Sistem böyle kuruldu” dedi.
Kocabıyık, İstanbul 7. Sulh Ceza Hakimliği’ne verdiği ifadede hakkındaki suçlamaları kabul etmedi. Kocabıyık’ın ifadesi şöyle:
“Ben bütün hayatım boyunca kamuya açık bir insanım. Herkesin tanıdığı insanım. Genç yaşlarda Çiller’in hükümet danışmanlığını yaptım. Bir kanaat önderi olarak görev yaptım. Aşağı yukarı 30-35 yıllık hayat çizgisisidir. Bir an bile bu küçük çizgiden sapmadım. Ben anayasal devlete inanan birisiyim. Bu Türk milletinin varlığı içindir. Hukukun üstünlüğüne inanırım. Bunların yıpranması halinde Türk milletinin bekasının tehlikeye gireceğini düşünürüm. Devletin anayasal tehlikeye gireceğini düşündüğümde herkesi eleştiririm. Tweetlerime ‘uyarıyorum’ diye başlamışımdır. Hiçbir makamı aklımdan geçirmemişimdir. Ben devlet bilen bir insanım. Devlet başkanlığını eleştirmem.
Yürütmenin başı olan insanı anayasa dışı, hukuk dışı gelişmelerden sorumlu gördüğüm için uyarıcı eleştirilerimi yapmışımdır. Tweetlerimde de ‘uyarıyorum’, ‘tavsiye ediyorum’ diye başlar bitiririm. Bu benim bir aydın olarak, yazar olarak hakkım değil görevimdir. Görev yaptım. Bunu yaparken kimsenin onurunu incitmedim. Kimseyi kişiselleştirmedim. Tamamıyla hayatımın merkezini temellendirdiğim, hayatımın merkezinde olan anayasal devletteki aksaklıkları bir siyasetçi ve aydın olarak eleştirmektir. Bunun dışında hiçbir şeyi kabul etmiyorum. Serbest bırakılmamı talep ediyorum.”