Apple TV+, bu yıl 81 adaylıkla Emmy tarihinde en güçlü performansını sergileyerek içerik yatırımlarının karşılığını aldı.
Streaming platformları arasındaki rekabet giderek sertleşirken, Apple TV+ bu yılki Emmy adaylıklarıyla adından en çok söz ettiren platform oldu. 81 adaylık alan Apple, 2019’da kurulan servisinin kısa sürede ulaştığı kültürel gücü bir kez daha kanıtladı.
Reuters’ın aktardığına göre, Severance (İşten Çıkış) ve The Studio (Stüdyo) gibi iddialı diziler başta olmak üzere, platformun pek çok yapımı drama ve komedi dallarında güçlü adaylıklar elde etti. Ayrıca Seth Rogen, Jessica Chastain ve Ben Stiller gibi yıldız isimlerin projeleri, Apple’ın “yaratıcı riskler alma” stratejisinin karşılık bulduğunu gösterdi.
Eleştirmenler, bu başarının yalnızca Apple TV+’ın finansal gücüyle açıklanamayacağını; platformun hikâye seçiminde farklı ve özgün anlatılara öncelik vermesinin belirleyici olduğunu vurguluyor. Netflix ve Disney+ gibi devlerin daha güvenli projelere yöneldiği bir dönemde Apple, alışılmışın dışındaki yapımlara yatırım yaparak yeni bir denge kurmayı başardı.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
Apple TV+’ın Emmy’deki bu çıkışı, izleyici alışkanlıklarını ve streaming piyasasındaki rekabeti yeniden şekillendirecek önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor.
Apple TV+, teknoloji devi Apple’ın içerik yayın platformu olarak Kasım 2019’da hayata geçti. Netflix ve Amazon Prime Video gibi güçlü rakiplerin hâkim olduğu bir piyasaya geç giren Apple, daha en başından farklı bir strateji benimsedi: geniş bir arşiv yerine seçilmiş ve yüksek prodüksiyon değerine sahip özgün içeriklere odaklanmak.
İlk çıkışını yapan diziler arasında The Morning Show (Sabah Şovu), See (Görmek) ve For All Mankind (Bütün İnsanlık İçin) bulunuyordu. Özellikle Reese Witherspoon ve Jennifer Aniston’ın başrolünü üstlendiği The Morning Show, Apple TV+’ın sektörde hızlıca görünürlük kazanmasını sağladı.
Platformun en büyük dönüm noktası, 2022’de CODA (CODA) filminin En İyi Film Oscar’ını kazanması oldu. Bu başarı, Apple TV+’ı tarihte bu ödülü alan ilk streaming servisi haline getirdi. Böylelikle Apple yalnızca dizi değil, sinema alanında da güçlü bir oyuncu olduğunu kanıtladı.
Bugün Apple TV+, hem büyük yıldızlarla çalışması hem de yaratıcı risklere açık projelere yatırım yapmasıyla tanınıyor. Emmy adaylıklarında ulaştığı 81 gibi yüksek bir sayı, bu kısa ama etkili serüvenin geldiği noktayı ortaya koyuyor.
Velev'i
Google Haberler üzerinden takip edin
