Almanya’ya göç eden ilk kuşak, yalnızca fabrikalarda değil, tarihin suskun sayfalarında da yok sayıldı. Ancak 1973’te Köln’deki Ford fabrikasında yaşanan iş bırakma eylemi, hem bir direnişin hem de kültürel bir hafızanın kapısını araladı. Yarım asır sonra o hikâye yeniden canlanıyor.
Cosmo Türkçe’nin aktardığına göre, 1973 yılında Köln’deki Ford fabrikasında çalışan misafir işçiler, düşük ücretlere ve kötü çalışma koşullarına karşı beş gün süren bir greve imza attı. Greve yalnızca Türkler değil, İtalyanlar ve diğer göçmen işçiler de katıldı. Binlerce kişiyle yapılan bu eylem, Almanya tarihine “Türk grevi” olarak geçti. Grevin sözcüsü olan Baha Targün ve arkadaşlarının öyküsü şimdi Baha und die wilden 70er (Baha ve Çılgın 70’ler) adıyla sahnede.
Müziği, coşkusu ve direniş ruhuyla sahneye taşınan hikâye, yönetmen Nedim Hazar imzasını taşıyor. Oyunda, grevin başladığı ilk andan, Türk büyükelçisinin işçileri yatıştırmak için geldiği ana, oradan da polis şiddetiyle dağıtılan son güne kadar pek çok kritik an yeniden canlandırılıyor. Dönemin atmosferini yansıtan sahnelerde hem politik gerilim hem de göçmen işçilerin dayanışma duygusu öne çıkıyor.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
Elmas Topcu’nun aktardığına göre, bu grev o dönem Alman basını tarafından küçümsenmişti. Ancak şimdi, hem Almanya’daki göçmen tarihinin hem de işçi sınıfının hafızasında önemli bir yer tutuyor. “Baha ve Çılgın 70’ler”, sadece nostaljik bir anlatı değil; aynı zamanda bugünün göç politikalarına, sınıf ilişkilerine ve çokkültürlü toplum tartışmalarına dair güçlü bir çağrışım içeriyor.
1948 yılında Türkiye’de doğan Baha Targün, 1960’ların sonunda Almanya’ya “misafir işçi” olarak gitti. Köln’deki Ford fabrikasında işçi olarak çalışırken, 1973 yılında gerçekleşen ve “Türk grevi” olarak tarihe geçen iş bırakma eyleminin sözcüsü ve öncülerinden biri oldu. Grev boyunca yaptığı konuşmalar ve işçilerin haklarını savunmadaki kararlılığıyla öne çıkan Targün, grevin ardından işten atıldı ve sınır dışı edilme tehlikesiyle karşı karşıya kaldı.
Almanya’daki göçmen işçilerin sosyal, kültürel ve politik taleplerini dillendiren ilk isimlerden biri olarak kabul edilen Baha Targün, ilerleyen yıllarda da Türkiye-Almanya hattındaki göç politikaları, ırkçılık ve emek hakları üzerine mücadele yürüttü. “Baha ve Çılgın 70’ler” adlı müzikal, hem onun kişisel direnişini hem de bir kuşağın unutulmuş hikâyesini sahneye taşıyor.