Yılların deneyimine sahip Meral Akşener sürekli acemice hatalar yaparken, 'çocuk' muamelesi gören Fatih Erbakan'ın Erdoğan'ın ayarını bozacak hamleleri ardı ardına yapması çok ilginç. Galiba, gerçekten de lider kişisinde biraz da siyaset kumaşı olması gerekiyor. Zorla kimse başarılı siyasetçi olamıyor...
Yeniden Refah Partisi’nin Ankara, İstanbul ve İzmir’de kendi adaylarıyla seçimi girme kararı AKP’nin işini hayli zorlaştıracak gibi görünüyor. AKP, İYİ Parti’nin Millet İttifakı’ndan ayrılması, Zafer Partisi’nin de milliyetçi camiada bilinen bir ismi aday göstermesinin ardından İstanbul seçimlerini kazanma konusunda ümitlenmişti. Refah Partisi’nin bu hamlesiyle özellikle İstanbul’da AKP ciddi bir darbe aldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, siyasette düşmanlarıyla bile ittifak yapma kıvraklığına sahip olduğu için son ana kadar şapkasından yeni tavşanlar çıkarmayı deneyecektir. Tavşanlardan en önemlisi DEM Parti’nin aday çıkarmasını sağlamak olacaktır ki bu yönde partiden bir açıklama geldi. Bu süreçte çok uzun süredir mutlak tecrit altında tutulan Abdullah Öcalan’ın ailesi ve avukatlarıyla görüşmesi sağlanırsa şaşırmamak lazım.
Burada en önemli nokta ise Saadet Partisi’nin gücünü kırmak için AKP’lilerin teşvik ve destekle kurdurdukları Refah Partisi’nden maçın son beş dakikasında yedikleri gol. Bu gol öyle unutulacak bir gol gibi görünmüyor. Eğer bu seçimde Erdoğan’ın AKP’si güçlenerek çıkarsa Yeniden Refah Partisi’ni ‘terör yapılanması’ bile ilan etmekten çekinmez.
Erdoğan, seçimden istediğini alamaz ve güç kaybıyla çıkarsa ‘çocuk’ diye beğenmedikleri Fatih Erbakan’ın önü açılmış olur, Erdoğan sonrasının AKP’sinden ciddi oranda pay alacak bir isim haline gelir. Bu durumda tarihin ironisi devreye girebilir. Baba Erbakan’ı siyaseten etkisiz hale getiren Erdoğan, benzeri bir akıbeti Fatih Erbakan aracılığıyla yaşayabilir.
Fatih Erbakan, siyasi pazarlık durumunu sonuna kadar kullanmasıyla başarılı bir liderlik ortaya koyuyor. Kamuoyu heyecanını diri tutarak partisine olan ilgiyi artırıyor. AKP’nin kalesi konumunda olan illerden gösterdiği adaylar ile ciddi bir oy oranına ulaşacağı görülüyor. Şanlıurfa bunun canlı örneği… Refah Partisi’nin Cumhur İttifakı ile genel seçime girmiş olmasına rağmen ittifakın bir parçası olarak hareket etmemesinde bununu etkisi oldu.
İYİ Parti lideri Meral Akşener’in bugün yapmaya çalıştığını Fatih Erbakan uygulamalı olarak gösteriyor. Akşener, siyasette doğruları görebilen liderlerden olmasına rağmen uygulama safhasında hep yanlış yapan konumda bulunuyor. Bir gruba angaje olmamanın rahatlığını Fatih Erbakan sonuna kadar kullanıyor. Akşener, bunu denediğinde geçmiş uygulamaları ve sözleri önüne konuluyor. Akşener, Millet İttifakı’ndan ayrılırken stratejisini CHP’nin büyükşehirleri kaybetmesi üzerine kurdu, belediyeler kaybedilince CHP’deki iç karışıklıktan faydalanarak muhalefetin doğal lideri olacağını varsaydı. Bunu da çok direkt bir şekilde uygulamaya koyduğu için önce muhalif medyadan dayak yedi, ardından büyükşehirlerde afiş dağıtamaz duruma geldi. Yapmak istediği siyasi kıvraklığı tabanına ise hiç anlatamadı.
Fatih Erbakan ise Cumhur İttifakı ile bağlantıyı hiçbir zaman koparmadı, iktidar medyasını sonuna kadar kullandı. Siyasi tansiyonu bilinçli şekilde yükseltip ardından düşürdü. Bu ve benzeri hamleleri Meral Akşener hiçbir zaman doğru yapamadı. Tansiyonu yükseltti ama düşüremedi, kendisine yönelik ilgili artıramadı, söyleceklerinin bir anlamının olmadığı yerlerdede kendisini ve partisini konumlandırdı. Böyle olunca üçüncü yol diye kurduğu siyaset ve strateji Cumhur İttifakı’na hizmet eder hale geldi.
Yılların deneyimine sahip Meral Akşener sürekli acemice hatalar yaparken, ‘çocuk’ muamelesi gören Fatih Erbakan’ın Erdoğan’ın ayarını bozacak hamleleri ardı ardına yapması çok ilginç.
Galiba, gerçekten de lider kişisinde biraz da siyaset kumaşı olması gerekiyor. Zorla kimse başarılı siyasetçi olamıyor…