İnsan kendi doğup büyüdüğü topraklara, ülkeye, şehre karşı kendisine orada ne kadar haksızlık edilmiş olursa olsun çok da objektif olamıyor; başka bir ifade ile de o topraklara hatta o toprakların yöneticilerine bile eleştirilerde hep sanki bir mazeret arıyor.
Ancak yine de bazı objektif gerçekler yan yana geldiğinde ortaya öyle bir manzara çıkıyor ki, sevdiğiniz, doğup büyüdüğünüz topraklara karşı bile insan ne diyeceğini şaşırabiliyor.
Şöyle küçük bir zihni egzersiz yapalım, bir ülkede, mesela nedense bir ülke adı olmayan Patagonya ismi kullanılır bu durumlarda, son bir haftada, on günde yaşanan somut olayları yan yana koyalım ve Patagonya için nasıl bir sıfat kullanacağınızı bir düşünelim ama yine de bu sıfatı adlı adınca koymayalım, ne derler, yerin kulağı vardır.
1-Patagonya Küresel Organize Suçlar Endeksinde 193 ülke arasında en kötü onuncu ülke olmuş. Kendisinden daha kötü ülkeler Miyanmar, Kolombiya, Meksika, Ekvator, Paraguay, Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Güney Afrika, Nijerya, Lübnan ve Patagonya, Kenya, Irak, Honduras, Brezilya, Libya, Orta Afrika Cumhuriyeti, Afganistan.
Eeeeey sevgili Patagonyalılar, ülkenizi, ülkemizi bu ülkelerle beraber görmek, Irak’tan, Kenya’dan, Afganistan’dan geride olmak nasıl bir şey, içinizde ne gibi hisler uyandırıyor?
Patagonya’nın her yerinde kokain baronları cirit atıyor, çoğu Patagonya’nın en güzel yerlerini, deniz manzaralı yerlerini, Macellan Boğazına bakan villaları mesken tutmuşlar, Patagonya İçişleri Bakanları ise yeşil ışığı taklit eden trafik polisi gibi Patagonya’da çünkü Patagonya ekonomisi büyük ölçüde karaparaya bağımlı.
2-Bir İngiliz atasözü vardır, “Misfortunes never come singly-Felaketler tek başlarına gelmezler”, Küresel organize suçlar endeksinde bu berbat noktada ise Patagonya, küresel hukuk devleti endeksinde de 143 ülke arasında 118. sırada olmak hiçbir Patagonyalıyı şaşırtmamalı, küresel suç endeksindeki yeri Patagonya’nın ve hukuk endeksindeki yeri birbirlerini besleyen süreçler.
3-Patagonya’da iş kazaları mı desek artık iş cinayetleri mi, günde beş can kaybının üzerine çıktık, korkunç bir istatistik ve çıraklık eğitimi denen kölelik sistemi nedeni ile çocuk ölümleri Patagonya’da her gün artıyor, kendileri için marşlar bestelenen Patagonya çocukları liselerde matematik, İngilizce öğrenecek ve iyi bir gelecek hayal edecek iken atölyelerde yaşamlarını kaybediyorlar.
4-Patagonyalı kadınların da işleri çok zor, Patagonyalı kadın cinayetleri günde birin epey üzerine çıktı, Patagonya yargısı da çok büyük bir medya baskısı olmaz ise kadın katillerine hep alt sınırdan ceza veriyor, indirimler uyguluyor, takım elbisesini, kravatını çekerek Patagonya yargısının önüne çıkan kadın katilleri bir süre sonra Patagonya sokaklarında oluyorlar.
5-Patagonya da OECD’nin PISA sistemine dahil oldu ama daima en gerilerde çıkıyor Patagonya gençlerinin matematiksel düşünme, okuduğunu anlama yetenekleri ama Patagonya çok milli ve yerli bakanları bu PISA sonuçları hiç açıklanmamış gibi görevlerini sürdürüyorlar.
6-Times Higher Education endekste Patagonya üniversiteleri çok uyduruk ve yeni yetme kriterler dışında asla ilk yüze giremiyorlar ama Patagonya YÖK Başkanın da sandalyesi aynı Patagonya Milli Eğitim Bakanı gibi yere Patagonya zamkı ile tutturulmuş sanki.
7-Patagonya enflasyonda da bir hamle yaparak aynı kıtayı paylaştığı Arjantin’i bile geride bıraktı, bir sene vadeli Devlet İç Borçlanma Senetlerine yüzde 40 (%39.99) faiz verecek ama yaklaşık aynı dönem için Patagonya Merkez Bankası Başkanı %16 enflasyon hedefinde ısrarlı, saçmalığın ve haksız gelir transferinin dik alası.
8-Patagonya siyaseti azınlık yerel halklar Yamana ve Selk’nam halkları ile aralarındaki sorunları bir türlü çözüme kavuşturamadıkları için Patagonya bir türlü istikrarlı bir ülke olamamaktadır.
9-Patagonya’da maalesef silahlı çeteler mesela Avarello ve kardeşleri çetesi şehirde cinayetler işlemekte, avukatları öldürmekte, Reisleri Avarello’nun doğum gününü şehrin göbeğinde uzun namlulu silahlarla kutlamaktadırlar.
10-Böyle hukuksuz ve demokrasisiz bir Patagonya’da çalışanların yarısından fazlası açlık sınırının dahi altında olan asgari ücretle çalıştırılmaktadırlar, grev hakları çok sınırlıdır, Patagonya Reisi bir cumhurbaşkanlığı kararı ile her grevi milli güvenliğe aykırı diye ertelemektedir.
Böyle bir ülkenin, Patagonya’nın Allah’tan vatandaşı değiliz ama şayet olsa idik bu Patagonya’yı, Patagonya yöneticilerini nasıl nitelerdik acaba?
Yazıyı benim gençlik yıllarımdan bir Patagonya fıkrası ile bitireyim: Bir Türkiye vatandaşı Cumhurbaşkanına öküz dediği için mahkemeye çıkıyor ve savunma olarak da “Hâkim Bey, ben Cumhurbaşkanı C.S.’a değil Patagonya Cumhurbaşkanına öküz demiştim deyince hâkim de “Ben kime öküz dendiğini bilmez miyim sanırsın?” diye cevap verir ve cezayı basar.
Velev'i
Google Haberler üzerinden takip edin
