Trump, BAE'de Al-Ayyala dansı ile karşılandı.
ABD Başkanı Donald Trump, Orta Doğu turunun üçüncü ayağında Birleşik Arap Emirlikleri’ni (BAE) ziyaret etti. Trump’ı taşıyan uçak Uluslararası Zayed Havalimanı’na inerken, ABD Başkanı’nı BAE Devlet Başkanı Muhammed Bin Zayid Al Nahyan resmi törenle karşıladı.
Karşılama töreninde ilginç anlar yaşandı. Trump saraya vardığında kadınlar Umman Sultanlığı ve BAE’nin geleneksel bir gösteri olan Körfez ülkelerine özgü Al-Ayyala dansını sergiledi. Dans sırasında ön tarafta olan kadınlar uzun saçlarını bir o yana bir bu yana salladılar. Gösterinin videoları internette viral oldu.
Savaş uçaklarının eşliğinde Abu Dabi’ye inen Trump, böylece Birleşik Arap Emirlikleri’ni görevdeyken ziyaret eden ikinci ABD başkanı oldu.
Trump’ın karşılamasında bir müzik takımı yerel ezgiler çalarken, beyaz giysili küçük kızlar dans etti. Saçlarını sağa sola savuran kızların gösterisi sırasında Trump şaşkınlığını gizleyemedi. Ellerini havaya kaldıran Başkan, gösteriyi izleyen kalabalığa eşlik etti.
Peki, Trump’ın karşılama törenide icra edilen Al-Ayyala dansı nedir? Kimler için yapılır?
UNESCO’ya göre Al-Ayyala, şiir, davul müziği ve dans içeren ve bir savaş sahnesini anlatan popüler ve etkileyici bir kültürel performans Geleneksel elbiseler giyen kızlar, uzun saçlarını bir yandan diğer yana savurarak bir sıra halinde önde dururlar. Yaklaşık yirmi kişilik iki sıra erkek, mızrak veya kılıçları simgeleyen ince bambu çubukları taşıyarak birbirlerine bakarlar. Her yaştan, cinsiyetten ve sosyal sınıftan insanı kapsar.
BAE’nin paylaştığı turizm bültenlerinde ise; şiir, öyküler anlatmak, toplumdaki sorunlarla ilgilenmek, konukları karşılamak ya da çöldeki yolculuklarında onları eğlendirmek için kullanılan, kökleri göçmen Bedevi kültürüne dayanan bir Arap geleneğidi olduğu hatırlatılıyor. Bu seramonilerin Nabati ve Al‑Taghrooda olmak üzere iki ana türü bulunduğu bildirilirken şöyle deniliyor:
“Günlük dilde söylenen Nabati şiirler basit ve doğrudanken Al‑Taghrooda, iki kişi arasında sırayla melodili biçimde okunan bir şiir türüdür. Bazen şiirlere bayramlar ya da kutlamalarda geleneksel olarak sergilenen Al‑Ayyala folk dansları eşlik eder. Bu dans türünde erkekler sıralı biçimde ellerinde çubuklarla dururlar ve sabit bir davul sesine göre dans ederek birlikteliklerini gösterirler.”
Dinler tarihi uzmanı, yazar ve sayyah Hasan Mert Kaya, konuya ilişkin şu bilgileri veriyor:
Trump’un BAE ziyaretinde körfez ülkelerinin genellikle kız çocuklarının, gece hayatında ise profesyonel kadın dansçıların daha farklı icra ettiği geleneksel dansı “Al Ayyala” ile karşılanması tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de çok dikkat çekti ve çoğunlukla da eleştirildi.
Bu dans bölgede saç dansı anlamına gelen “raks şa’ar” ya da “natra” adlarıyla da biliniyor. Önemli isimlerin karşılanmasında, düğünlerde, festivallerde, sevinçli haberlerde yapılan bu dans İslam öncesi zamanlara, Asurlara kadar uzanan bir geçmişe sahip.
Bedevi kültürüne ait olan bu dans aslında ellerine hançerler alan kadınların erkeklerini savaşa, düşmanı öldürüp başlarını kesip getirmelerine teşvik eden bir dans. Geleneksel Arap kültüründe ve özellikle de şiirinde kadının güzelliği çoğu zaman at ile kıyaslanır. Saçlarının atın yelesi gibi olması, boynunun Arap atının boynu gibi ince ve zarif olması, gözlerinin, kirpiklerinin belinin inceliği ve diğer birçok husus hep ata öykünerek şiirlere konu edilir. Bu durum özellikle cahiliye dönemi Arap şiirinde öne çıkar. Bedevilerin dünyasında çölde hayat diğer kabilelerle yapılan savaşların kazanılarak ganimet elde edilmesine dayalı olduğu için erkeklerin savaşa cesaretlendirilmeleri, ata iyi binmeleri, iyi kılıç kullanmaları ve düşmana cesurca saldırmaları da yine bu şiirlerle ve danslarla anlatılır, kabile motive edilir.
Bu dansın erkeklerin yaptığı versiyonu da kılıçlarla, tüfeklerle ve sopalarla vs yapılır. Durumun tarihi ve geleneksel arka planı bu şekilde. Bu dans 23 Nisan ve benzeri bir uluslararası bayramda, festivalde her ülkenin kendi geleneksel danslarını sergilediği bir ortamda yapılsaydı kuşkusuz farklı algılanırdı.
…
Bedevi geleneği olan Şa’ar / Saç dansı belirttiğim gibi kadınların erkekleri savaşa teşvik ettiği, genellikle de ellerinde hançerlerle yaptıkları bir savaş ritüeliydi. Savaştan korkan ya da düşmandan kaçanlar bir daha kabile de kendilerine yer bulamaz, kadınlar tarafından da aşağılanır, korkak damgası yerdi.
Gregory Ebu’l Farac tarihinde anlatıldığına göre: Abbasi Halifeliği döneminde, sanırım Mutasım zamanı olsa gerek, bir bedevi kabile isyan ederek Abbasi askerlerine saldırıya geçmişti. Bedevi kadınlar Abbasi askerlerinin kelleleri ile oynayıp dans etmek istediklerini söyleyerek yolcu etmiş kabilenin erkeklerini. Ancak yaşanan savaşı Abbasiler kazanınca kadınlara kendi elleriyle hazırladıkları çuval içerisinde kocalarının kellelerini göndermişler. Çuvalların kendilerine ait olduğunu gören bedevi kadınlar önce sevinmiş ancak çuvallar açılınca sevinçleri yasa dönüşmüş. İşte bu dans Bedevi Arap kültüründe halen yaşayan o dans.