Yıllar geçse de, geçmişin gölgeleri hâlâ bugünün değerlerini belirliyor. RMS Titanic’in 15 Nisan 1912’de Atlantik’te batışıyla birlikte suçlanan kader, bir yüzyıl sonra sadece hikâyeler değil; somut nesneler aracılığıyla da yeniden hayat buluyor. Isidor Straus’a ait altın cep saati, İngiltere’de 22 Kasım 2025’te düzenlenen açık artırmada 2,3 milyon $ (yaklaşık 53 milyon TL) bedelle satılarak, Titanic’e ait memorabilia’larında yeni bir rekor kırdı.
People‘da yer alan habere göre; söz konusu saatin, Straus’un eşi Ida Straus tarafından doğum gününde hediye edildiği, Titanic batarken eşinden ayrılmayı reddettiği ve “Birlikte yaşadığımız gibi birlikte öleceğiz” sözünü verdiği aktarılıyor.
Açık artırmayı yöneten Henry Aldridge & Son müzayede evinin yöneticisi Andrew Aldridge, “Dünyanın hâlâ Titanic hikâyesinde büyülenmesinin bu fiyata yansımasıdır” diyerek saatin hem koleksiyon değeri hem de sembolik yük bakımından kıymet taşıdığını belirtiyor.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
Hatırda tutulması gereken bir başka nokta: Açık artırmadan önceki rekor, yine bir Titanic mirası olan daha az bilinen bir altın saatti. Bu satışla birlikte, Titanic temasına sahip eserlerin yalnızca nostaljik değil, yatırım açısından da ciddi bir pazara dönüştüğü gözlemleniyor.
Bu olay, koleksiyon dünyasında diğer miras eserlerin yeniden değer kazanabileceğini gösteriyor. Tarih, bir kere daha geçmişin sessiz izlerini bir yatırım aracına dönüştürüyor; ancak burada asıl büyük soru şu: Bu tür nesneler değeriyle övgü toplarken, onları taşıyan hikâyelerin trajedisini unutmadan ne kadar anlamlı birer simgeye dönüştürüyoruz?
Titanic’in 1912’deki trajik batışı, yalnızca denizcilik tarihinin değil, koleksiyon dünyasının da en güçlü hafıza odaklarından birini oluşturur. Gemiden kurtarılan ya da yolcuların üzerlerinden çıkan eşyalar, dönemin sosyal yapısını, sınıf ayrımlarını ve bireysel hikâyelerini somut biçimde taşıdığı için sıradan birer nesneden çok daha fazlasıdır. Bu nedenle açık artırmalarda yalnızca maddi değerleri konuşulmaz; her bir objenin ardındaki yaşam, kayıp ve hatırlama pratiği de tartılır.
Titanic’e ait hatıraların bugün bu denli yüksek fiyatlara ulaşmasının bir nedeni, felaketin küresel hafızada kapsadığı yer; bir diğeri ise bu eşyaların büyük kısmının “tekil” oluşudur. Sahiplerinin isimleri, kaderleri ve yolculuk hikâyeleri bilindiği için her parça benzersiz bir arşiv niteliği taşır. Bu durum, koleksiyon piyasasında hem duygusal hem de yatırım odaklı bir değer yaratır. Son yıllarda özellikle kişisel eşyaların –cep saatleri, mücevherler, biletler, günlükler– talep görmesi, Titanic mirasının yalnızca nostaljik bir hatırlama alanı değil, aynı zamanda güçlü bir kültürel sermaye biçimi hâline geldiğini gösteriyor.
Velev'i
Google Haberler üzerinden takip edin
