The Woman in Cabin 10, dizi olarak da çekilmişti.
Gerilim türünün çağdaş kraliçelerinden Ruth Ware, on yıl önce yayımlanan çoksatan romanı The Woman in Cabin 10’un izini süren yeni kitabı The Woman in Suite 11 ile geri döndü.
Ware, bu kez lüks bir otelde geçen kapalı mekân kurgusuyla, klostrofobik atmosferini genişletirken, anlatısını daha psikolojik bir boyuta taşıyor.
The Sun’ın Fabulous ekine göre, yeni kitapta olaylar İngiltere kıyılarındaki yüksek güvenlikli bir spa otelinde geçiyor. Başkarakter, geçmişte yaşadığı bir kayıptan sonra inzivaya çekilmiş, ancak kaldığı 11 numaralı süitte yaşanan tuhaflıklar, onu tekrar paranoya ile gerçek arasındaki çizgide sürükleyecek. Kimin gözlemci, kimin kurban, kimin anlatıcı olduğu ise sürekli değişen bir dengeyle sunuluyor.
Ruth Ware, kitapla birlikte film haklarının da satıldığını duyurdu. Yapımcı ekip, Netflix bünyesinde bir mini dizi ya da tek seferlik film olarak projeyi geliştiriyor. Ware’ın önceki kitapları In a Dark, Dark Wood ve The Turn of the Key de sinema ve televizyon dünyasında karşılık bulmuştu.
Kitap için düzenlenen özel yarışma, 10 şanslı okura Ruth Ware’ın imzalı bir kopyasını kazandırıyor. Ware’ın sadık okur kitlesi, bu romanı “en olgun ve katmanlı eseri” olarak tanımlıyor. Yazar ise verdiği bir röportajda, “Bu kitapla birlikte kendi yarattığım gölgenin içinde yürümeyi denedim. Korkunun sadece dışarıdan değil, içeriden de gelebileceğini hatırlatmak istedim,” diyerek okurun içsel korkularını hedeflediğini belirtiyor.
İngiliz yazar Ruth Ware, 2015’te yayımlanan In a Dark, Dark Wood adlı ilk romanıyla uluslararası başarı elde etti. Gerilim türündeki romanları çoğunlukla kapalı mekânlarda geçer ve güvenilmez anlatıcılar, beklenmedik twist’ler ve psikolojik yoğunlukla öne çıkar. Eserleri otuzdan fazla dile çevrildi. Ware, günümüzde Agatha Christie etkilerini çağdaşlaştıran en üretken yazarlardan biri olarak kabul edilir.