Ressam Bedri Baykam, Paris’te açtığı Les Demoiselles Revisited adlı sergide, Pablo Picasso’nun ünlü tablosuyla yeni bir eleştirel ilişki kuruyor.
Loophole Art dergisinde yayınlanan söyleşisinde Baykam, bu projesiyle hem modernizmi hem de kültürler arası hiyerarşileri sorgulamayı amaçladığını söyledi.
Sanatçıya göre sergi, Picasso’nun yapıtına “post-orientalist bir okuma” getirmeyi hedefliyor; kadın bedeninin temsili, arzunun sınırları ve gücün estetize edilmesi üzerinden Batı merkezli sanat tarihine meydan okuyor. Baykam söyleşide, “bir tabloya yeniden dönmek radikal bir eylem” ifadesini kullanarak süreç boyunca imge ve ikonlarla kurduğu diyaloğa dikkat çekti.
Baykam’ın cümlelerinden biri şöyle: “Demoiselles, her gün taze, her gün genç kalıyor; çağlara meydan okuyor.”
Söyleşide ayrıca sanatçının sanat tarihi kanonlarına dair eleştirel düşünce yapısını, “Bozulmuş estetik”e dair algısını ve kamusal alanda sanatın rolünü nasıl yeniden tanımladığını da görüyoruz. Bu çalışmada kullanılan kolaj, transparan yüzey ve lentiküler teknikler; çok katmanlı bir hafıza haritası kurmayı amaçlıyor.
Bedri Baykam, bu sergiyle yalnızca resimlere değil, izleyiciyle metin, tarih ve mekân arasına giren bir eleştirel deneyim de tasarlıyor. Modernizme dair ezberler sarsılırken, sanat tarihinin görsel bir diyalog alanı olarak yeniden düşünülmesine katkı sağlıyor.
Bedri Baykam Kimdir?
Bedri Baykam (d. 1957), Türkiye’nin en üretken çağdaş sanatçılarından biridir. İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi’nden mezun olduktan sonra Paris’e yerleşmiş, heykel, resim, grafik ve performans alanlarında uluslararası tanınırlık kazanmıştır. Sanat tarihi, siyaset ve kültür eleştirisi ekseninde üretim yapan Baykam, Picasso’dan Kadın Seremoníleri’ne uzanan yorumlar, medyada sürekli gündemde olan eleştirel duruşu ve politik sanata dair açıklamalarıyla da öne çıkmıştır.
Kariyerinde La Biennale di Venezia, Sao Paolo Bienal gibi prestijli etkinliklere iştirak eden Baykam, aynı zamanda “aktivist sanat” tanımını sıkça kullanan bir düşünür-sanatçıdır. Çalışmalarının merkezinde kültürlerarası diyalog, kadın temsili ve Batı sanatıyla kurulan eleştirel ilişki yer alır. Les Demoiselles Revisited projesi, onun biçime ve tarihe dair meydan okumasının bir başka örneğidir.