Dünya üzerinde gencinden yaşlısına milyonlarca oyun bağımlısı var. Önce reklam dünyası, ardından da büyük markalar bu bakir alana el attı. Artık, Mercedes, Mario Kart’ta yarışıyor. Futbol fanatikleri, Puma BVB formalarıyla gol atıyor. Markalar her geçen gün giderek daha fazla video oyununda yer alıyor.
Araştırmalara göre dünya üzerinde konsollarda, bilgisayarlarda ve cep telefonlarında yaklaşık 3.2 milyar aktif oyuncu var. Bu kadar insan az ya da çok, öyle ya da böyle bir şekilde oyun oynuyor. Reklâm dünyasının bu kadar büyük bir pazarı gözardı etmesi düşünülemezdi ve artık hem oyun üreticileri hem de önemli markalar bu pazarı önemli bir mecra olarak kabul ediyor.
Oyun dünyasının büyük patlamasında Intel, NVIDIA ve AMD gibi teknoloji firmalarının son dönemde yaptığı atılımlar başrolde. Kapasitesi her geçen gün artan teknolojik gereçler üreten bu firmalar sadece üretici olarak değil aynı zamanda önemli bir reklamveren olarak da oyun piyasasında varlar. Aslında ‘gamer’ denen oyuncu kitleyi ilk keşfedenler de teknoloji şirketleri oldu. Ne kadar kuvvetli chipler üretirlerse, bu ürünlere ilk rağbet edenler oyun meraklısı bu kitle oldu. Reklâm piyasasında ‘evde pinekleyip, inek gibi konsol başında oyun oynayanlar’ olarak görülen bu kitlenin, teknolojiye yaptığı yatırımın miktarı anlaşılınca yepyeni bir pazar doğdu. Önceden ‘inek’ olarak görülen oyuncular, birdenbire reklâm şirketleri ve pazarlama departmanları için önemli bir kitle haline geldi.
Reklam dünyasında gücü elinde bulunduranların orta ve üzeri yaş grubunda olması, ‘gamer’ kitlenin farkedilmesini geciktirse de, artık piyasa potansiyeli anlaşıldı. Markalar, oyunlar sayesinde çok büyük bir hedef kitleye ulaşabileceğini farketti. İnsanların zamanlarını geçirdiği bir ortamın şirketlerin reklâmını yapmak ve kendilerini tanıtmak için de iyi bir ortam olduğunu anlaşıldı. Keyifli insanlara mal satmanın ne kadar kolay olduğu anlaşıldı.
Reklâm dünyasının oyunlara yönelmesinde demografik değişim de önemli bir rol oynuyor. Birkaç yıl öncesine kadar genç olarak oyun oynayanlar artık yetişkin ve ödeme yapabiliyor. Yani oyun meraklısı gençler büyüdükçe oyun pazarı küçülmüyor, aksine büyüyor. Eğer buna bir reklam platformu olarak bakarsanız, trendin nereye doğru gittiği de çok açık. Belki de artık önemli markalar oyun yaptırmaya başlayacak.
Arabalarla futbol oynanan ‘Rocket League’, küçük bir güçlendirme ile uçabilen ve muhteşem goller atabilen arabaların olduğu bir oyun. activeplayer.io verilerine göre oyunun Mayıs 2024’te bir günde dünya çapında yaklaşık 24 milyon aktif oyuncusu vardı. Bu rakamları gören, spor markası Puma daha fazla dayanamadı. Oyunun kendi mağazasında dijital araba boyama işleri şeklinde reklam yapmaya başladı. Artık isteyen herkes Borussia Dortmund formasıyla gol atabiliyor. Söylemeye bile gerek yok, kulübün malzemelerini Puma üretiyor.
Örnekler araba futbolunun da çok ötesine geçiyor. ‘Mario Kart’ta oyuncular araç olarak Mercedes kullanabiliyor. ‘Fortnite’da şarkıcı Billie Eilish oynanabilir bir karakterle tanıtım turu yapıyor. ‘Roblox’ta lüks marka Gucci’nin tüm mağazasını ziyaret edebilirsiniz. Reklâmcılık dilinde buna işbirliği deniyor. Ve giderek daha fazla marka bu tür işbirliklerini tercih ediyor çünkü bu reklamların geri dönüşü çok olumlu.
Mesela bir oyuncu Fortnite’ta ‘Star Wars’ ışın kılıçlarıyla koşarsa, bu kılıç oyunu değiştirir, oyun deneyimini değiştirir ve çok daha keyifli bir oyun haline gelir. Milyonlarca oyuncu heyecanla ve sabırsızlıkla ‘Star Wars Günü’nü veya ‘Star Wars Haftası’nı bekliyor. Bu işbirliklerinden oyun üreticileri büyük gelir elde ederken, reklâmverenler de çok sayıda ürün satarak kazanç sağlıyor.
Ancak oyunlardaki reklamlar sadece oyunların kendisiyle sınırlı değil. Oyunculara yönelik reklâmlar da var. Oyun dünyasını etkileyen binlerce ‘yayıncı’ var ve bunlar sosyal medya üzerinde oyun oynuyor. Bu sırada izleyicilerle sohbet ediyorlar. Bazen oyunun en heyecanlı yerinde konuşmayı kesip, bir ürünün reklamını yapıyorlar. Reklâmverenler bu yayınlara bazen sponsor olarak, bazen ürün tanıtımı yaptırarak katılıyor. Bazen bu yayınlar tanıtım reklamlarını izlemeden takip edilemiyor. Elbette bu tür reklamları verenler, izleyici kitlenin beklentilerine ve taleplerine göre ürünleri seçiyorlar.
Oyun reklâmcılığının bu kadar büyümesinin sebeplerinden birisi de, günümüzde oyun oynamanın teknolojik olarak kolaylaşmış olması. Eskiden güçlü bilgisayarlar ve ekran kartları gerektiren oyunlar artık bir konsol veya akıllı telefon ile kolaylıkla oynanır hale geldi. Bununla birlikte oyuncularla oyun içinde etkileşime geçmek artık çok kolay. Böyle olunca markaların kendilerini oyunlarda konumlandırma potansiyeli de her geçen gün artıyor.
Eskiden ‘nerd’ olarak görülen ‘gamer’ kitle artık toplumda daha kabul edilebilir konum aldı. Oyun oynamak sosyal açıdan çok daha kabul edilebilir hale geldi. Eskiden oyun oynayanların bodrumda kendi halinde dünyadan kopuk yaşayanlar olduğu algısı artık yavaş yavaş kayboluyor. Aksine tanınmış şirketlerin yöneticileri, bilim insanları ve sanatçılar arasında çok sayıda insan verdikleri söyleşilerde açıkça oynadıkları oyunlardan bahsediyorlar ve oyun oynamaktan ne kadar keyif aldıklarını anlatıyorlar.
Oyun pazarı büyürken, oyun oynayanlar da büyüyor ve artık para kazanır yaşa geldiklerinde de oyun oynamaya devam ediyorlar. Bu gelişmenin farkına varan reklâm dünyası da kendine yeni bir pazar üretmenin keyfini yaşıyor.
Velev'i
Google Haberler üzerinden takip edin
