Maggie O’Farrell’in çok satan romanından uyarlanan Hamnet (Hamnet) öne çıkıyor.
Hollywood’da 2026 Oscar sezonu, geleneksel olarak sonbahar festivalleriyle resmen başlamış oldu. Venedik, Telluride ve Toronto film festivalleri bu yıl da ödül yarışının seyrini belirleyecek yapımlara ev sahipliği yaptı.
The Washington Post’un aktardığına göre, Maggie O’Farrell’in çok satan romanından uyarlanan Hamnet (Hamnet), sahnelemesi ve oyunculuklarıyla güçlü bir Shakespeare uyarlaması olarak öne çıkıyor. Sinners (Günahkârlar), cesur anlatımıyla tartışma yaratırken, Sentimental Value (Duygusal Değer) daha gösteriminde seyirciyi gözyaşlarına boğan yapımlardan biri oldu. Eleştirmenler, bu üç filmin Oscar yarışında şimdiden güçlü adaylar arasında anıldığını belirtiyor.
Sinners (Günahkârlar)
Festivallerdeki atmosfer, yalnızca filmlerin tanıtımıyla sınırlı kalmıyor; endüstrinin politik ve kültürel eğilimlerini de yansıtıyor. Özellikle yapay zekâ ve streaming platformlarının etkisi tartışılırken, Oscar’a giden yolun yine bu uluslararası festivallerden geçtiği bir kez daha görülüyor.
Sentimental Value (Duygusal Değer)
Oscar ödülleri her yılın mart ayında dağıtılır; fakat yarışın gerçek başlangıcı çok daha erken, sonbaharda yapılacak uluslararası film festivallerinde şekillenir. Geleneksel olarak Venedik Film Festivali (Mostra), Telluride Film Festivali ve Toronto Uluslararası Film Festivali, Akademi Ödülleri’ne giden yolun ilk durağı kabul edilir. Bu üç festivalde prömiyer yapan filmler, eleştirmenlerden aldığı yorumlarla bir anda adaylık ihtimali kazanabilir.
Venedik, “prestij” ve görkemli kırmızı halısıyla Oscar yolculuğuna ciddi bir ağırlık kazandırır. Telluride, küçük ölçeğine rağmen Amerikan eleştirmen çevrelerinde büyük etki yaratır; kimi filmler için ilk yankılar burada oluşur. Toronto ise seyirci ödülleriyle öne çıkar; burada güçlü reaksiyon alan yapımların Oscar’da başarıya ulaşma ihtimali istatistiksel olarak oldukça yüksektir.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
Sonbahardan kışa uzanan süreçte New York Film Festivali, Londra Film Festivali ve Los Angeles’ta düzenlenen ödül törenleri (örneğin Altın Küre, SAG, BAFTA) de yarışın seyrini etkiler. Böylece Oscar sezonu, sadece tek bir geceye değil, yaklaşık altı aylık bir “siyasi ve kültürel kampanya sürecine” dönüşür. Yapımcılar, oyuncular ve stüdyolar bu dönemde hem eleştirmenleri hem de Akademi üyelerini ikna etmek için stratejik adımlar atar.