Dizi ile gündeme gelen Şakir Paşa Ailesi’nin hikâyesi

Bir televizyon dizisiyle yeniden gündeme gelen Şakir Paşa Ailesi, Cumhuriyet’in ilk yıllarına damgasını vurmuş ailelerden. Paşa’nın oğlu Cevat Şakir Kabaağaçlı, Halikarnas Balıkçısı diye bilinen, ismi Bodrum’la özdeşleşmiş çok ünlü bir şair ve yazar. Kızlarından Fahrünnisa Zeid dünyaca tanınan bir ressam, diğer kızı Aliye Berger ise gravür sanatçısı.

NOW TV’nin yeni dizisiyle yeniden gündeme gelen Şakir Paşa Ailesi, Cumhuriyet’in ilk yıllarına damgasını vurmuş ailelerden. Osmanlı’nın son dönem paşalarından Mehmet Şakir Paşa’nın (1855 – 1914) çocukları ve torunları, bugün şöhretleri ülke sınırlarını aşmış bir sanatçılar topluluğu.

Paşa’nın oğlu Cevat Şakir Kabaağaçlı, Halikarnas Balıkçısı diye bilinen, ismi Bodrum’la özdeşleşmiş çok ünlü bir şair ve yazar. Kızlarından Fahrünnisa Zeid dünyaca tanınan bir ressam, diğer kızı Aliye Berger ise gravür sanatçısı.

Çocukları ve torunlarının öyküleri çeşitli kitaplara ve şimdide bir TV dizisine konu olan Mehmet Şakir Paşa, aslen Elmalı Türkmen aşiretindendir. Daha sonra Afyonkarahisar’ın Kabaağaç bölgesine yerleşmelerinden dolayı aile Kabaağaçlı soyadını almıştır. Askeri eğitim alan Şakir Paşa abisi ile Osmanlı Devleti’ne hizmet eder. Girit’te görev yaparken Girit’li bir ailenin kızı olan Sare İsmet Hanım’la evlenir. Şakir Paşa’nın ikinci evliliği olan bu evlilikten altı çocuğu olur; Cevat, Hakiye, Ayşe, Suat, Fahrünnisa ve Aliye. Aile, Büyükada’da büyük bir köşkte yaşar.

Kabaağaçlızade Mehmed Şakir Paşa, 1914 yılında oğlunun tabancasından çıkan bir kurşunla ölür ve Cevat Şakir, 14 yıl hapis cezasına çarptırılır. Yedi yıl sonra serbest kalır. Cevat Şakir, 1925’te siyasi sebeplerle tekrar tevkif edilerek Bodrum’a sürgüne gönderilir ve ölünceye kadar da orada yaşar. Türk edebiyatına damga vuran bütün eserlerini Bodrum’da kaleme alır.

CİNAYETİN SEBEBİ YASAK AŞK MI?

Cevat Şakir’in babasını neden vurduğuna dair en ciddi iddiayı, dönemin Hürriyet Gazetesi yazarı tarihçi Murat Bardakçı gündeme getirmişti. Bardakçı’ya göre cinayetin sebebi, Paşa’nın geliniyle yasak aşkıydı. Şakir Paşa, Cevat Şakir’in İtalyan karısı Aniesi ile ilişki yaşamış. Bu yüzden baba oğul arasında şiddetli bir tartışma yaşanmış ve Cevat Şakir baba katili olmuştu.

ŞAKiR PAŞA’NIN HİKÂYESİ

Şakir Paşa, Afyon’un eski bir ailesine mensuptu. Dedeleri arasında din bilginleri ve meşhur hattatlar vardı. Ağabeyi Ahmed Cevat Paşa, İkinci Abdülhamid’in sadrazamlığını yani başbakanlığını yapmıştı.

Ağabeyiyle beraber askeri okuldan mezun olduktan sonra Erkánıharp Mektebi’ni yani o zamanın Harp Akademisi’ni de bitirerek kurmay subay olurlar. Vazife icabı imparatorluğun dört bir yanını dolaşırlar. Bir yandan askerlik yaparken, diğer yandan kitaplar yazarlar. Zamanla her ikisi de ‘‘Paşa’’ olur. Ahmet Cevat Paşa 1891’de sadrazamlık koltuğuna oturur ve kardeşini Atina’ya büyükelçi olarak gönderir.

CEVAT PAŞA’NIN SÜRGÜNÜ VE ÖLÜMÜ

Şakir Paşa, Girit’te bulunduğu sırada Sare İsmet adında bir hanımla evlenir ve ikisi erkek dördü kız, altı çocuğu olur. Ağabeyi Sadrazam Cevat Paşa bu arada Abdülhamid’in gözünden düşmüş, sadrazamlıktan alınmış, askeri vazifelerle İstanbul’dan uzaklaştırılmış, derken Şam’a sürülmüş, İstanbul’a dönebilmesine Şam’da verem olması üzerine izin verilmiş ve 1900 senesinde henüz 49 yaşındayken hayata veda etmiştir.

Ağabeyinin bu acı kaderi Şakir Paşa’yı derinden etkiler. Sarayla bütün alákasını keser, görevlerinden ayrılır ve ailesiyle beraber Büyükada’daki köşküne çekilir. Vaktini kitap yazmakla geçirmeye başlar. Paşa, 1914 Haziran’ında bir gün yanına iki oğlunu, Cevat ile Suat’ı alarak Afyon’a gider. Afyon’da vaktiyle bir çiftlik satın almış ama senelerdir görmemiştir. Hem ne vaziyette olduğunu görecek, hem káhyalarla oturup hesap-kitap yapacaktır. Alacağı parayı dönüşte kızlarından birinin düğün masrafına harcamayı planlamaktadır.

Şakir Paşa, 28 yaşındaki oğlu Cevat’la bir gece kimselerin bilmediği bir sebep yüzünden tartışmaya başlar, tartışma kavgaya döner ve Cevat siláhını çekip kurşunları babasının üzerine boşaltır.

Cevat ile babasının arasının iyi olmadığı, Cevat’ın Oxford’da okuma uğruna Paşa’nın servetini harcamasına rağmen okulunu bitiremediği bilinmektedir. Üstelik, İtalya’da hamile bıraktığı Aniesi adında bir kızı nikáhına alıp İstanbul’a getirince babası küplere binmiştir. Nitekim, bu İtalyan gelin Cevat Şakir’i ‘baba katili’ yapmış, Şakir Paşa’yı da mezara göndermiştir.

ŞAKİR PAŞA AİLESİNİN ‘ÇILGIN’ SANATÇILARI

CEVAT ŞAKİR KABAAĞAÇLI: Paşa’nın 1890’da doğan oğlu ve katili. Sürgüne gittiği senelerde küçük bir balıkçı köyü olan Bodrum, onun sayesinde bugünkü meşhur konumuna geldi. ‘‘Halikarnas Balıkçısı’’ adıyla çok sayıda eser verdi. İlk karısı Aniesi’den sonra iki evlilik daha yapan Cevat Şakir 1973’te öldü ve Bodrum’a hákim bir tepeye defnedildi. Sağlığında Bodrum’un bir caddesine isminin verilmesine ‘‘Caddeden geçen hayvanlar üzerime pislerler’’ diyerek karşı çıkmıştı.

FÜREYA KORAL: Şakir Paşa’nın büyük kızı Hakkiye Hanım’ın çocuğuydu. 1910’da Büyükada’da doğdu, Fransız okulunda okudu, İstiklal Mahkemeleri’nin ünlü ismi Kılıç Ali ile evlenip Ankara’ya yerleşti ve Mustafa Kemal’in yakın çevresine girdi. Seramikle, tedavi için gittiği İsviçre’de ve oldukça geç bir yaşta tanıştı. Türkiye’nin ilk kadın seramik sanatçısı olan Füreya’nın öyküsü, Ayşe Kulin’in aynı isimli romanıyla daha da ölümsüzleşti.

ALİYE BERGER: Paşa’nın en küçük kızıydı. 1903’te o da Büyükada’da doğdu ve 1974’de ayn yerde öldü. Sevgilisi Karl Berger’le 23 yıllık beraberlikten sonra evlendi ama kocası altı ay sonra bir kalp kriziyle hayata veda etti. Düştüğü bunalımdan kurtulmak için resme başlayan Aliye Berger yağlıboya, desen ve gravürün unutulmaz isimlerinden oldu. Sanatını anlatırken ‘‘Aşkla yaşadım, ne yarattımsa aşkla ve sevgiyle yarattım’’ diyordu.

FAHRÜNİSA ZEYD: Şakir Paşa’nın ortanca kızı, Halikarnas Balıkçısı’nın kız kardeşiydi. 1901’de Büyükada’daki köşkte doğdu, 1991’de Amman’da öldü. İlk evliliğini yazar İzzet Melih Devrim ile yaptı, bu evlilikten doğan iki çocuğu, Nejad ile Şirin de anneleri gibi sanatçı oldular. Daha sonra Irak Kralı Birinci Faysal’ın küçük kardeşi Prens Zeyd ile evlendi. Birçok memlekette sergiler açan Fahrünisa Zeyd, modern Türk resminin en büyük ustalarından sayılır.

NEJAD DEVRİM: Paşa’nın torunu ve Fahrünisa Zeyd ile Zeyd’in ilk eşi İzzet Melih Devrim’in oğluydu. 1923’te doğdu, Paris’te resim öğrendi ve Türkiye’nin ilk soyut ressamı kabul edildi. Son senelerinde Polonya’da yaşayan Nejat Devrim, 1995’te orada, Noy Sacz’da öldü.

ŞİRİN DEVRİM: Fahrünisa Zeyd’in kızı, Nejad Devrim’in kızkardeşi. 1926’da İstanbul’da doğdu. Çocukluk seneleri Berlin ve Bağdad’da geçti. İstanbul ve New York’ta okudu, Yale Üniversitesi’nin tiyatro bölümünü bitirdi. Türk tiyatrosunun önemli bir ismi oldu ve Amerika’da da sık sık rol aldı. Stanford, Carnegie-Mellon ve Wisconsin Üniversiteleri’nde profesörlük yapan Şirin Devrim, annesinin öyküsünü ‘‘A Turkish Tapestry’’ adıyla kitaplaştırdı ve kitap daha sonra ‘‘Şakir Paşa Ailesi-Harika Çılgınlar’’ ismiyle Türkçe olarak çıktı.

Velev'i Google Haberler üzerinden takip edin

ÖNERİLEN İÇERİKLER

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com