Chad Meeks-Martin rolüyle tanınan Mason Gooding, ‘Çığlık 7’yi, “ev sıcaklığı hissi veren, samimi ve alışılmışın dışında” bir film olarak tanımladı.
Sizler için bir korku filmi, kendinden bekleneni vermek zorunda değil. Mason Gooding, Atlanta’da çekimleri süren Scream 7’ye dair bu merkezî yorumu tam da böyle öne çıkarıyor.
Deadline kaynaklı habere göre Gooding, film için “Bu film yerli, samimi ve alışılmışın dışında” ifadesini kullandı. Yani film, korku-gerilim beklentilerini aşarak, izleyicinin içine çekildiği bir “ev ortamı”, ve aynı zamanda sürprizlerle dolu bir anlatı vaat ediyor.
Bu tanım, Scream serisinin geçmişine kıyasla bir yön değişikliğini işaret edebilir. Slasher filmleri genellikle yüksek gerilim ve uzaklaşmış mekânlarla kurulur; ama Scream 7, Gooding’in gözüyle izleyiciyi daha yakın bir korku deneyimine davet ediyor.
1996’da Wes Craven’ın yönetmenliğinde başlayan Scream, hem korku türünü yeniden canlandıran hem de kendi klişeleriyle dalga geçen postmodern bir slasher serisidir. Seri, maskeli katil “Ghostface” etrafında döner ve her filmde farklı karakterlerin kimliğine bürünen bu katil, popüler kültür referanslarıyla harmanlanmış cinayetler işler. Bugüne kadar altı film vizyona girmiş, yedincisi (Scream 7) ise yapım aşamasındadır. Serinin temel özelliklerinden biri, izleyiciye “katil kim?” sorusunu son ana kadar düşündürmesidir.
Meta anlatı: Karakterler, kendi türlerinin klişelerinin farkındadır; bu farkındalık hem gerilimi hem mizahı besler.
Kültürel referanslar: Filmler, sinema tarihinden popüler kültüre uzanan geniş bir göndermeler ağı kurar.
Katil kim? Gizemi: Her film, seyirciyi sürekli şüpheye düşüren, çok katmanlı bir “whodunit” kurgusuna sahiptir.
İkonik maskesi: Ghostface maskesi, korku sinemasının en tanınan simgelerinden biri hâline gelmiştir.
Türler arası denge: Hem slasher gerilimini hem de kara mizahı başarıyla harmanlar.
Velev'i
Google Haberler üzerinden takip edin
