Bağımsız popçu Madison Rose, bipolar bozukluk deneyimini, queer kimliğini ve sektördeki zorlukları yeni albümü ‘MONOCHROME: The White Album’da samimi bir şekilde paylaşıyor.
Fotoğraf: AFP / Kolaj: VelevGrafik
On yılı aşkın süredir kendi yolunu çizen bağımsız pop sanatçısı Madison Rose, People dergisine verdiği özel röportajda yeni albümü MONOCHROME: The White Album’ı ve bu süreçte yaşadığı zorlukları samimiyetle anlattı.
Bu yeni 21 şarkıdan oluşan albüm, queer kimliği, bipolar bozukluk ve sektördeki engelleri, robot karakterleri Supersonic ve Slaybot üzerinden duygusal yoğunlukla işliyor. Albüm, New York’ta sahne aldığı dans-pop partilerinden başlasa da dünya turnesini hedefliyor.
Rose, sektörde karşılaştığı hayal kırıklıklarına rağmen eserlerinin tüm haklarını elinde tutmaya kararlı olduğunu belirtiyor: “Sessiz kalmayacağım” diyor. Endüstrinin sanatçılara uyguladığı baskılara karşı dururken, geleceğini kendi kurallarıyla kurmak istediğini vurguluyor.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
Eleştirmenler, MONOCHROME’u “pop müziğin ruhsal iniş çıkışları yansıtan bir temsilci” olarak tanımlıyor. Madison Rose’un bu albümü, sadece bir müzik çalışması değil, sanatçının kendi hikâyesini kontrol ettiği bir manifestoya dönüşüyor.
Velev'i
Google Haberler üzerinden takip edin
